Cuma namazı saat kaçta? İl il Cuma namazı saati
Öğlen saatinin yaklaşmasıyla birlikte Cuma namazı saat kaçta sorusu sorgulanmaya başladı. Biz de sizler için il il Cuma namazı saatlerini paylaştık.
Müslümanlar için büyük önem taşıyan Cuma namazı için bugün camiler dolup taşacak. Camiye gidecek olan çoğu kişiler ise "Cuma namazı saat kaçta?" sorusunun cevabımı merak ediyor. İşte il il Cuma namazı saatleri..
İstanbul’da 1 Haziran Cuma namazı saat kaçta?
İstanbullu vatandaşlar, İslam dininin önemli ibadetleri arasında yer alan Cuma namazı öncesinde namazın kılınacağı saati araştırmaya başladı. Namazı kaçırmamak ve vaktinde camilerde yer almak isteyen milyonlarca Müslüman, internette İstanbul Cuma namazı saati ve İstanbul Cuma saatini araştırıyor. Peki İstanbul'da 1 Haziran'da Cuma namazı saat kaçta kılınacak?
Bu hafta İstanbul'da Cuma ezanı, saat 13.08’de okunacak olan öğle ezanının ardından Cuma namazı kılınacak. Böylece İslam dininde mübarek günler arasında yer alan Cuma günlerine özgü bir namaz olan Cuma namazı idrak edilmiş olunacak.
İl İl Cuma Namazı Saati
İstanbul: 13:08
Ankara: 12:52
İzmir: 13:15
Bursa: 13:08
Edirne: 13:18
Eskişehir: 13:02
Samsun: 12:38
Trabzon: 12:25
Hakkari: 12:09
Van: 12:10
Diyarbakır: 12:23
Tunceli: 12:25
İl il tüm namaz vakitlerini buradan öğrenebilirsiniz!
1 HAZİRAN CUMA HUTBESİ
MEŞRU OLMAYAN KAZANÇ: FAİZ
Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerime de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Faiz yoluyla mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki sonunda malı azalmasın.”
Kardeşlerim!
Kendisinden faydalandığımız her türlü nimetin asıl sahibi, yerlerin ve göklerin Mâliki olan Cenab-ı Hak'tır. Yüce Rabbimiz biz kullarına mülkünden ihsanda bulunmuş ve sayısız nimeti istifademize vermiştir. Ancak bu istifade sırasında dünyada huzurumuzu kaçıracak, ahirette de azaba sürükleyecek birtakım kazanç yollarını ve yanlış uygulamaları da haram kılmıştır. Bunlardan biri olan faiz, haksız yoldan, emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kazanmaktır. Faiz, insanların mallarına kattıkları meşru olmayan fazlalıktır. Faiz, “Bizi aldatan, bizden değildir.” buyuran Allah Resulü (s.a.s)'in getirdiği adalet, şefkat, yardımlaşma, dayanışma gibi değerleri görmezden gelmektir. Faiz, alın terinin mukaddes olduğunu göz ardı etmektir. Faiz, dünyada da ahirette de hesabı çetin olan büyük bir günahtır.
Kardeşlerim!
Faiz haramdır; çünkü İslam'ın hukuk ve ahlâk sisteminin temelinde yer alan “Hak” kavramına aykırıdır. Faiz kul hakkını hiçe sayarak, insanları kolaylıkla aldatmanın yolunu açar. Kazanıyorum zannederken aslında kaybeden bireyi ve birbirine güvenini yitiren toplumu felakete sürükler. Faiz yalnızca malın değil, hayatın da bereketini kaçırır. Nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan ömürler faizin birer neticesidir. Yüce Allah çalışıp çabalamadan haksız yoldan kazanç sağlayanların ibretlik âkıbetini bizlere şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu durum onların ‘Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır…”
Aziz Müminler!
Elbette alışveriş faizle aynı olamaz! Çünkü alışverişte gayret, zahmet, risk ve emek vardır. Helal yoldan nafaka temin etme ve hayatını idame ettirme çabası vardır. Faiz ise, insanları zahmetsiz yoldan para kazanmaya sevk eder, tembelleştirir, duyarsızlaştırır. Nitekim Rabbimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah, faizden elde edilen malı mahveder. Sadakaları ise artırır, bereketlendirir. Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.”
Faizi kaçınılması gereken helâk edici yedi husustan birisi olarak sayan Peygamberimiz (s.a.s) de en yakın akrabalarından başlamak üzere bütün toplumu faiz alıp vermekten men etmiş ve Veda Hutbesi'nde insanlığa şu mesajı vermiştir: “Cahiliyeye ait her şey ayaklarımın altındadır. İyi bilin ki cahiliye dönemi faizi kesinlikle kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faiz de amcam Abbas b. Abdülmuttalib'in faizidir.”
Kardeşlerim!
Zengin, faiz yoluyla haksız yere malını katlarken, zayıf ve muhtacın sırtındaki kambur her geçen gün artar. Mal, mülk ve itibar hırsıyla bencilleşenler, görünüşte insanlar nezdinde zenginleşmekte ise de aslında ahlâkî yönden fakirleşmekte ve Cenab-ı Hak katında değer kaybetmektedir. Küçük menfaatler uğruna dünya ve âhiret hayatı tehlikeye girmektedir.
Muhterem Müslümanlar!
Bu dünya fanidir ve bir imtihan yeridir. Ebedi olan ise ahiret yurdudur. İlâhî huzura çıktığımız zaman “Malımızı nereden kazanıp nerede harcadığımız” elbette sorulacaktır. Öyleyse geliniz, başta faiz olmak üzere her türlü haksız ve haram kazançtan sakınalım. Küçük büyük her türlü faiz içeren ticari uygulamalardan vazgeçelim. Faizin neslimizi, toplumuzu ve geleceğimizi mahvetmesine fırsat vermeyelim. Hayatın her alanında olduğu gibi ticarette de ahlâkımızı muhafaza edelim. Haram kazançtan kendimizi ve ailemizi koruyalım. Unutmayalım ki faiz kişiyi ancak Allah'ın gazabına, büyük bir hüsrana ve iki cihanda pişmanlığa götürür.
1. Âl-i İmrân, 3/130.
2. İbn Mâce, Ticâret, 58.
3. Müslim, Îmân, 164.
4. Bakara, 2/275.
5. Bakara, 2/276.
6. Buhâri, Vesâyâ, 23.
7. Müslim, Hac,147.
8. Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme, 1.