Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın zararını kim karşılayacak?
İstanbul Boğazı'nda yaşanan gemi kazasının ardından en çok merak edilen soru "Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın zararını kim karşılayacak?" oldu.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan gemi kazası gündeme damga vurmuştu. Yaklaşık 200 yıllık tarihi yalı dümeni kitlenen geminin duramaması ve yalıya çarpması sonucunda büyük zarara uğradı. Yalının sahipleri olayın şokunu yaşarken en çok merak edilen konu ise Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın zararını kimin karşılayacağı. İşte tarihi yalı hakkında güncel bilgi..
İstanbul Boğazı'nda 7 Nisan Cumartesi günü ilerleyen Malta bayraklı "Vitaspirit" isimli gemi, Kanlıca önlerinde gemi makinasının tamamen stop etmesi nedeniyle Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpmış, kazanın ardından yalıda büyük çapta hasar oluşmuştu. İstanbul Boğazı'nda Malta bayraklı "Vitaspirit" adlı geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda hasar incelemesi yapılıyor. İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nden iki kişilik bir ekip sabah saatlerinde yalıya gelerek inceleme başlattı. Yalının yeniden ihyası ile ilgili rapor tutulacağı öğrenilirken Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkililerinin de inceleme için gelmesi bekleniyor. Sahil Güvenlik ekipleri ve zabıtanın yalı çevresinde fotoğraf çekerek son durum hakkında bilgi aldığı görüldü.
GEMİ İŞLETMESİNDEN YAPILAN AÇIKLAMA
İstanbul Boğazı'ndaki Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpan geminin işletmecisi Vita Management S.A, olayın nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılması konusunda kararlı olunduğunu bildirdi. Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Vita Management S.A'nın işletmecisi olduğu "Vitaspirit (DWT 74269)" adlı gemisinin Rusya'dan Mısır'a doğru seyir halindeyken İstanbul Boğazı’nda bir yalıya çarpmasından üzüntü duyulduğu belirtildi. Kılavuz kaptanın da hazır bulunduğu geminin, ana makinesinde meydana gelen sorun neticesinde rotasından saparak tarihi bir yapıda hasara yol açtığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Vita Management S.A olarak bu talihsiz olay nedeniyle derin bir üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz. Olaydaki en büyük tesellimiz ise herhangi bir yaralanma veya çevresel kirliliğin yaşanmamış olması. Bu vesileyle söz konusu olay esnasında yardımlarını esirgemeyen Türk yetkililerine içten teşekkürlerimizi sunarken, olayın nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılması konusundaki kararlılığımızı da ayrıca ifade etmek isteriz. Olay yerinden kendi imkanlarıyla ayrılan Vitesipirit, bir sonraki talimata kadar Marmara Denizi'nde demirli vaziyette beklemektedir."
YALININ ZARARINI KİM KARŞILAYACAK?
Boğaz'da yalı kazasının ardından gözler, geminin kayıtlı olduğu sigorta şirketine çevrildi. Anıtlar Kurulu yalıda hasar tespitinde bulunuyor. İstanbul Boğazı’nda geçtiğimiz Cumartesi meydana gelen yalı kazasının ardından uzmanlar yaptıkları incelemelerin ardından ilk tespitlerini kamuoyu ile paylaştı. Buna göre, temeli sarsılan, denize kayan ve duvarları yıkılan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nda ağır hasar olduğu ilk tespitlerde ortaya çıktı. Yalıdaki hasar sadece bununla da sınırlı değil. Yok olan yada hasar gören antika eserlerde, değeri 60 milyon dolar (243 milyon TL) olan yalının tazminat bedelini kat kat arttırıyor. Yalıdaki hasar tespit çalışmaları devam ederken, Malta bandralı ‘Vitaspirit’ adlı geminin bağlı olduğu dünyaca ünlü sigorta şirketi UK P&I Club’ün gözleri de bu incelemede. Tazminat bedelinin milyon dolarlarca olacağı tahmin edilirken, uzmanlar tazminat konusunda UK P&I Club’ın yalı sahipleriyle anlaşmak için rakamları yükselteceğini tahmin ediyor. Peki dünyanın en ünlü sigorta şirketi nasıl çalışıyor.
ŞİRKETİN BÜNYESİNDE 10 GEMİ VAR
UK P&I Club’ün bünyesinde dünya çapında 10 bin gemi bulunuyor. Yani 10 bin sigortalı gemi anlamına geliyor. Gemilerin uluslar arası karasularda ticaret yapabilmesi için bu sigortaya ihtiyaçları vardır. Sigorta şirketinin oluşturduğu havuza kazalara karşı sigorta şirketleri her yıl düzenli prim öderler. Bu primlerle gemilerde yaşanan işçi ölümleri, gemi çarpışmaları yada çevresel zararların tazminatları ödenir. Malta bandralı ‘Vitaspirit’ adlı geminin de üyesi olduğu UK P&I Club, şimdi de İstanbul Boğazı’ndaki yalı kazasının tazminatını ödemek için uzmanların yaptıkları incelemenin sonucunu bekliyor.
İHTİYATİ HACİZ KARARI
İstanbul Boğazı'nda 7 Nisan Cumartesi günü ilerleyen Malta
bayraklı Vitaspirit isimli geminin çarpmasıyla büyük çapta hasar
meydana gelen Beykoz'daki Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın
sahipleri, maddi zararlarının karşılanması amacıyla ihtiyati haciz
kararı aldırdı.Yalının sahipleri H.Jerfa Süveşda Birışık, Payidar
Zerhan Gökpınar ve Yalı Organizasyon şirketinin avukatı Nazlı
Selek, hazırladığı ihtiyati tedbir talepli dilekçesini, deniz
ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne
sundu.Yalının sahipleri H.Jerfa Süveşda Birışık,
Payidar Zerhan Gökpınar ve Yalı Organizasyon şirketinin avukatı
Nazlı Selek, hazırladığı ihtiyati tedbir talepli dilekçesini, deniz
ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne
sundu.Geminin çarptığı yalının tarihi eser niteliğini kaybettiği ve
yüklü miktarda maddi zarar oluştuğu belirtilen dilekçede, yalının
yeniden inşasının Anıtlar Kurulu iznine tabi olduğu, inşa
edilmesinin en az 40-50 milyon dolar maliyete yol açacağı, çarpma
sonucu yalıdaki antika eserler ve özel eşyaların denize düştüğü
ifade edildi. Dilekçede, davacıların uğradığı zararın teminat
altına alınması için, İstanbul liman sahasında bulunan gemiyle
ilgili şimdilik 50 milyon dolarlık ihtiyati haciz kararı verilmesi
talep edildi.
KAZA SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün altından geçerken kuru yük gemisinin tarihi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarpma görüntüleri yayınlanınca, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis üyeleri, yalıya komşu Lacivert ve Uskumru balık restoranlarının kazık çakarak denize doğru büyütüldüğünü tespit etti.
HEKİMBAŞI SALİH EFENDİ YALISI KİMİN?
Hekimbaşı Salih Efendi yalıyı XVIII. Yüzyıl başında iki oda bir sofadan oluşan küçük bir yapı olarak satın almış, daha sonra ilave inşaatlarla büyütmüştür. Kuzey kısmı selamlık, güney kısmı ise harem olarak inşa edilmiştir. Selamlıkta güney bölümü gibi kazıklar üzerinde bulunmaktaydı. Kuzey tarafı büyük çiçek bahçesine, batısı denize, doğusu da yalının arkasındaki ormana bakan etrafı çepeçevre şark sedirleri ile döşenmiş, bu büyük salonun ortasına kadar deniz süzülerek girer, ortadaki kapaklar kaldırılarak etrafına limon saksıları dizilir ve denizin sesi dinlenirmiş. Bu bölüm Hekimbaşı'nın ortanca kızı Meliha hanım tarafından 1947 yılında yıkılarak satılmıştır.Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran harem kısmı ise Hekimbaşı Salih Efendi'nin eşi Payidar Hanıma kalan kısımdır. Payidar hanımın ölümünden sonra bu bölüm en küçük kızı Sakibe'ye geçmiş ve onun varisleri tarafından günümüze kadar korunmuştur.
Büyük botanik bahçesi Hekimbaşının büyük kızı Übeyde'ye kalmış, varisleri bahçeyi 1966 yılında satmışlardır.Hekimbaşı Salih Efendi 1866 yılında Galatasaray'da gerçekleştirilen uluslararası karantina toplantısına başkanlık yapmıştır. Bu dönemde İstanbul da bulunan Avrupalı tıp bilginlerini Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda ağırlamış, davetler vermiştir. Orta katta, ön misafir odasında, bu kongrenin otuz üç kişilik üyelerinin birlikte çekilmiş fotoğrafı yer almaktadır. Resmin bulunduğu odadaki ve evin diğer bölümündeki eşyaların tümü Salih Efendi zamanından kalmadır.
GEMİNİN ÇARPMA ANINDAKİ TELSİZ KONUŞMALARI
Ayrıca, çarpışmanın hemen öncesindeki telsiz konuşmaları çıktı.
O konuşmalar ise kayıtlara böyle geçti:
Kıyı Emniyeti: Demirleyebilirsiniz. Tamam.
Kurtarma 3: Harun Kaptan, Tam yol geliyorum üzerinize.
Klavuz Kaptan: Sancak demiri funda edeceğim, kaptan etmiyor. Bütün sorumluluk bende diyor.
Kıyı Emniyeti: Harun kaptan dümen dinliyor mu şu anda?
Kılavuz Kaptan: Dümen dinlemiyor. Sahile oldukça yaklaştık. Çarpacak gemi büyük bir ihtimalle. Sancak demiri iki kilit tutmaya çalışıyorum. Kıç sahile yaslasın diye.
Kıyı Emniyeti: Kurtarma 3, şu an tam yolda mısınız?
Kurtarma3: Doğrudur tam yolda ilerliyorum.
Klavuz Kaptan: Makine tam yol verdi ama mümkün değil kurtaramayız. Sahile çarpacağız.
Kıyı Emniyeti: Harun Kaptan dümen dinlemiyor anlaşıldı, demir atamıyor musunuz?
Klavuz Kaptan: Kaptana iki kere söyledim atmadı. Şimdi sancak demiri atıyoruz.
Kıyı Emniyeti: Tamam bir an önce atın. Emergency dümen de mi çalışmıyor? Alamıyor musunuz dümeni sancağa?
Klavuz Kaptan: Şu anda hiçbir şey çalışmıyor, tam yol yalıya doğru gidiyoruz. Çok sert bir şekilde çarpacağız.