Erdoğan: Kudüs'ün kırmızı çizgimiz olduğunu dünyaya ilan ettik
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abbas ve Genel Sekreter El Useymin ortak basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abbas ve Genel Sekreter El Useymin ortak açıklama yaptı.
Genel Sekreter El Useymin, "ABD'nin kararına karşı net bir duruş sergiledik. Tüm ülkeleri tebrik ediyorum. Kudüs'ün kutsiyetine halel getirecek bir karara rıza göstermeyeceğiz. Şüphesiz bütün dünya ülkeleriyle bu kararımızı paylaşacağız. BMGK'ya da çağrımız var, bütün dünya ülkelerini bu karara bir tepki olarak Filistin Devleti'ni tanıma çağrısı yapıyoruz. Kudüs'te yaşayanların her alanda desteklenmesi de ele aldığımız bir konu oldu."
Abbas'ın açıklamalarından satır başları
Bizler bu zirveye, Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle geldik. Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. Konumuz çok hassas bir konu. Kudüs-ü Şerif ile birlikte geldik. ABD'nin aslında kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz. Zaten ABD'nin kabul ettiği kararlar var. Bu da Filistin meselesi çözülmeden büyükelçiliğin Kudüs'e hiçbir şekilde taşınmayacağı şeklindeydi. O nedenle bu karar uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Bütün dünya buna tepki gsöterdi. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri düzenlendi. BM Güvenlik Konseyi'nin ABD dışındaki 14 üyesi buna tepki gösterdi ve karşı çıktı. Buna karşı İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak, ABD'yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi'ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız.
Burada İslam dünyasının Kudüs'e ne sunabileceğini tartıştık. Kudüs'e karşı boykot asla kabul edilebilir bir şey değil. Halkına karşı boykot uygulayamayız. Kudüs'teki Filistinlileri ziyaret etmek, İsrail'i ziyaret etmek değildir. Orada bir mahkumu ziyaret ediyorsunuz, gardiyanı değil. Biz Kudüs'ü taş ve toprak olarak görmek istemiyoruz. Biz içerisinde yaşamın olduğu, insanların olduğu bir Kudüs istiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları,
Bugün tarihi ve gayesine yakışır bir zirve toplantısı gerçekleştirdik. Bu önemli zirvenin gerçeklemesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Trump'ın Kudüs'e dair ilk işaretler gelmeye başladığı andan itibaren girişimlerimizi oldu. Bu kararın gayri meşru olduğunu ve fanatiklerin ekmeğine yağ süreceğini söyledik. Bundan böyle taraf olarak Amerika'nın İsrail Filistin arasında arabuluculuk yapması mümkün değil. Gerekirse bu karar BM'de değerlendirmesi lazım. Taraf olanla değil tarafsızla konuşulması lazım. Örneğin 1947'den günümüze Filistin topraklarının görünümü var. Bu kadar adaletsiz bir paylaşımı kurt bile kuzuya yapmaz. Sultan Abdülhamit'e yaptıramadıkları yaptırma peşindeler. Buradaki bu duruşumuzu kararlı bir şekilde sürdürmemiz gerekir. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. ABD'nin mantık, hukuk duşu açıklaması yaptı. Trump'ın ilan ettiği karar bizim için yok hükmündedir.
Bugüne kadar alınmış birçok güvenlik konseyi kararları var. Bunların hiçbirine İsrail uymamıştır. Buna rağmen tezgah hep İsrail'e çalışmıştır.
Şu anda Trump efendi Filistin'in tamamının İsrail'e verilmesinin gayretinde. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yöneticileri olarak buradaki duruşumuzu kararlı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Bu kararın vicdan, tarih ve hukuk önünde geçersiz olduğunu ilk günden bu yana söylüyoruz. Sivas'ta da söyledim, kendi çalar, kendi oynar. Ben sayın Papa'yı da aradım, onunla da konuştum. Yaptıkları açıklamalarla, bizim açıklamalarımız örtüşüyor. Karar açıklanır açıklanmaz, bütün devlet başkanı kardeşlerime davet mektubu yolladım.
Bugün Maduro'yu davet ettik, bakın sağolsun çıktı geldi. Venezuela neresi, İstanbul neresi? O bölgenin sesi olarak çıktı geldi, desteğini açıkladı.
Ürdün Kralı 2. Abdullah da Arap Ligi Başkanı, o da bizi destekledi. Bugünkü toplantıya 30'u aşkın devlet başkanı ve meclis başkanı iştirak etti. Bunun dışında Dışişleri Bakanları da buradaydı. Bunların haricinde Filistin ile ilgili gayretleriyle öne çıkan ülkelerden buraya katılan ülkeler de oldu. Ben Kudüs konusundaki bu vahdet tablosunun herkese örnek olmasını diliyorum ve bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum.
Bugün zirveden önce Dışişleri Bakanları toplantısı yapılarak, nihai bildiri için çalışma yürütüldü. İİT'nin bugünkü zirvesi tarihi bir mesajtır. Hatada ısrar etmenin kimseye faydası yoktur. Amerikan makamlarının bu karardan derhal dönmesini bekliyoruz. Zirvenin Kudüs'le dayanışma için birlikte hareket temasıyla yapılması bir kararlılık göstergesidir. Burdan bir ittifak doğmuştur. Özellikle 1980 yılının 4870 sayılı kararı hatırlattık. Güvenlik Konseyi üyelerinin itibarsız hale getirildiği bir sisteme kimsenin güvenmesi beklenmemelidir. ABD Başkanı, altında ABD'nin de imzası olan bir kararı nasıl yok sayar? Sen tek başına böyle bir kararı nasıl alıyorsun?
Ey Trump, sen bu İsrail'in mi arkasında duruyorsun? Burada işgal var, burada terör var. Burayı mı savunuyorsun. PYD'yi, YPG'yi DEAŞ'a karşı cepheye süren Trump anlayışı bunu da yapar. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Peygamberler şehridir. Tüm alem-i İslam'ın gözbebeği, insanlığın ortak mirasıdır. Biz İsrail işgali bitene ve ABD yönetimi kararından dönene kadar Kudüs mücadelemizi sürdüreceğiz.
İsrail aleyhinde alınan onca karara rağmen, yasadışı yerleşimlerini sürdürüyor. Tıpkı zehirli bir sarmaşık gibi, adım adım Filistin topraklarını gasp etmeyi sürdürüyor. Son karardan sonra İsrail'in bu faaliyetlerine hız vereceği açıktır. ABD'nin Kudüs açıklamasının, BM kararları yanında şehrin karakterine aykırı olduğu da ortadadır.
Bölgedeki barışın Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'teki işgal sona erdiğinde mümkün olabileceğini hatırlattık. ABD yönetiminin açıklamasını reddettiğimiz teyit ettik. Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan özgür ve egemen Filistin talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Filistin davası ve Kudüs'e sahip çıkmaya devam edeceğiz. Filistin devlet ve kurumlarının her sahada güçlendirilmesi için tüm imkanlarını
Filistin devletini tanımamış ülkelere Filistin'i tanımaya davet ediyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür ve öyle kalacaktır. Adalet ve barış isteyenlerin bu adımı atacaklarına inanıyorum. ABD'nin kararı, Müslümanlar kadar Hristiyanları, Kıptileri ve vicdan sahiplerini rencide etmiştir. İsrail ve birkaç fanatik dışında bunu destekleyen yoktur. Malezyalı kardeşim ne diyorsa Papa da onu diyor. Afrikalı dostum ne diyorsa Güney Amerikalı da onu diyor.
Her gün terör uygulayan bir aktörün sırtını sıvazlayan bir aktörün arabulucu rolünden çekilmesi gerekir. Barış süreci devam edecekse, artık başka bir arabulucu görev almalıdır. Zira bu karar Filistinlilerin cezalandırılmasıdır.
Şu gerçeği daima hatırlatmak istiyorum. Umutsuz olmayın. Müslümanlar asla çaresiz değildir. Güçsüz değildir. İman varsa imkan da vardır. Onlarca İsrail askerinin arasında başı dik yürüyen Filistinli çocuklar bizim ilham kaynağımızdır, onlara selam olsun.
Sözlerime son verirken, bugüne kadar Kudüs için canlarını vermiş tüm şehitlerimize allahtan rahmet diliyorum, yaralılara şifa diliyorum.