Suudilerin yurt dışında işlediği suçlar

Bir süredir İstanbul'da yaşayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı (Jamal Khashoggi), 2 Ekim 2018 Salı günü randevuyla gittiği İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’ndan bir daha çıkmamış, kapıda kendisini bekleyen Türk nişanlısı Hatice Cengiz ise hemen Türk yetkilileri harekete geçirmişti.

Son haberlere göre; Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğü neredeyse kesinleşmiş durumda. Amerikan haber ajansı AP ve Katar merkezli El Cezire, başkonsoloslukta yapılan aramada Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili kanıt bulunduğunu duyurmuş, Kaşıkçı'nın cansız bedeninin parçalama işlemini de Suudi bir otopsi uzmanının yaptığını söylemişti. 

Kaşıkçı’nın öldürülmesinde rolü olduğu belirtilen bazı şüphelilerin kimliğinin  tespit edildiği ve bu isimlerden birinin de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın bir isim olduğu iddia edilmişti.

Tüm bunlar olurken, insanlar Suudi Arabistan'ın adının karıştığı bazı kaçırma ve cinayet olaylarını merak etmeye başladı. Suudilerin yurt dışında işlediği suçları sizler için derledik...

Suudi rejiminin karışık sicili

Baskıcı rejimiyle dünyada da eleştiriler alan Suudi Arabistan, özellikle muhalif isimlere karşı çok sert tavırlar almasıyla biliniyor.

Gazeteci Fatih Altaylı, Suudi rejiminin karışık sicili  konusunda, "Suudi rejimine muhalifseniz, kim olursanız olun, rütbeniz, kimliğiniz, dayınız, amcanız kim olursa olsun dünyanın hiçbir yerinde rahat edemezsiniz." dediği bir yazısında Suudiler'in işle bazı suçlardan örnekler vermeyi de ihmal etmiyordu.

Prens Sultan bin Türki bin Abdülaziz

Bunlardan ilki Cenevre’de yaşayan Prens Sultan bin Türki bin Abdülaziz’di. 2003 yılında Türki bin Abdülaziz, Cenevre’de kendisi ile görüşmek isteyen Kral’ın davetine icabet ederek gittiği toplantı sırasında kaçırıldı. Görüşme sırasında Kral “Bir telefon görüşmesi yapacağım” bahanesiyle odadan çıktığı anda içeriye giren 5 kişi, Prens’i etkisiz hale getirdi. Prens kendine geldiğinde Suudi Arabistan’daydı.

Prens Türki bin Bandar al Saud

2015 yılında bir başka üst düzey Suudlu, Paris’te sürgün olan Prens Türki bin Bandar al Saud, Paris’te bir anda ortadan kayboldu. Altaylı'nın "Muhtemelen Riyad’a götürüldü." dediği Bandar al Saud olayından bir yıl sonra Suudiler yine ülkeleri dışında bir operasyon yaptı.

Prens Saud bin Saif el Nasr

2016'da, içlerinde en üst düzey olan Prens Saud bin Saif el Nasr, Boston’da babasının Kahire’de kendisiyle görüşmek isteği için bindiği özel uçakla havalandıktan sonra kendini Riyad’da buldu ve kendisinden bir daha haber alınamadı.

İşkenceler

Suudi Arabistan'da dizginleri elinde tutan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle gözaltına aldırdığı prensler ve bakanlar dahil yüzlerce üst düzey yetkiliye işkence ettirdiği iddiaları tüm dünyada ciddi kaynaklar tarafından dile getiriliyor.

Geçtiğimiz yıl İngiliz Daily Mail gazetesinin özel haberinde, Suudi elitlerine işkence edenlerin Afganistan ve Irak işgallerinde sivil katliamlarına imza atan Amerikan özel güvenlik şirketinin adamları olduğu öne sürülmüştü.

Bu yılın başlarında Tümgeneral Ali el Kahtani'nin gözaltında ölümü de tüm bu iddiaları destekler nitelikteydi.

Kahtani'nin hastaneden yeniden sorgu için otele götürüldüğü ve askeri hastanede hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Ancak generalin ölüm nedeni konusunda resmi açıklama yapılmamıştı.

Cesedi gören bir kişiler ise, Kahtani'nin boynunun doğal olmayan bir şekilde dönmüş olduğunu, bunun boynunun kırıldığına işaret ettiğini ayrıca vücudunda yaralar ve şişikler olduğunu söylemişti.

Adını ve sayısını bilmediğimiz çok sayıda muhalifi ortadan kaldıran Suudi rejiminin bu faaliyetleri, sadece ünlü insanlar söz konusu olunca gündeme geliyor ve basına malzeme oluyor.