Abdüllatif Şener'den İBB başkan adaylığı açıklaması

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener İBB adaylık iddialarına ilişkin “Partinin karar organları, bu seçimlerin önemli olduğunu biliyor. CHP bu seçimde başarılı olmak zorunda. Büyük kentlerde, başta da İstanbul olmak üzere seçimleri almak istiyor ve bu nedenle yoğun çalışmalar yapıyoruz. Bir taraftan örgütlere soruluyor. İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere örgütlerle uyumlu aday üzerine çalışılıyor. Diğer taraftan genel kamuoyu yoklamaları yapılıyor. Buna göre bir değerlendirme yapılacaktır. Eğer parti genel merkez, senin aday olman bizim çalışmalarımız sonrasında ön plana çıkmıştır ve seninle seçimi alacağımızı görüyoruz, aday göstermek istiyoruz derlerse bu teklif geldiği takdirde değerlendirmeye alacağım ama bunun ötesinde ne genel merkezi ne de kamuoyunu etkileme gibi bir çabam yok” diye konuştu.

"En büyük darbeyi tüketici yemiştir"

Yaklaşan seçimlerin ve aday isimlerin gündeme gelmesinin tabii olduğunu belirten Şener, seçimlerin muhakkak önemli olduğunu ancak Türkiye'nin gündeminin ekonomik kriz olması gerektiğini ve bu krizden kurtulmak için de çözüm yollarına ulaşılmasının elzem olduğunu ifade etti.

Abdüllatif Şener, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birinin yaşandığını iddia ederek, şunları kaydetti: Bu ekonomik krizin özelliği şudur ki, ülkede çalışan, üreten, çalışmak için iş arayan bütün yurttaşlarımızı perişan eden bir kriz var. Bu krizden yararlananlar var, rantçılar, iktidarla temas kurarak ucuz para kazanmanın yolunu bulanlar var, bunun dışında herkes perişandır. En büyük darbeyi ise tüketici yemiştir.

"Hükümet, ekonomiyi dövize bağlı hale getirmiştir"

Hem tüketicinin hem de esnafın alım gücünün düştüğünü belirten CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, “Esnaf perişan. Devletin resmi açıkladığı rakam, tüketici enflasyon yüzde 25 toptan eşya fiyatlarında yüzde 45 arada 20 puan fark var. Bunun anlamı şudur, esnaf sattığı ürünü tekrar rafına koymak için aldığı zaman daha yüksek bir bedel ödüyor. Aradaki farkı nereden karşılayacak, sermayesinden karşılaması lazım. Sermayesi yoksa borç bulması lazım. Bulamıyorsa kepenk kapatmak zorunda kalıyor. Benzer sıkıntıyı çiftçi de çekiyor. Bu tarım girdileri ile çiftçinin tarlasını ekebilmesi mümkün değildir. Böylesine korkunç bir depremi, bu ülke daha önceki krizlerde yaşamamıştır. Bu krizin sebebi, hükümetin izlemiş olduğu yanlış ekonomi politikalarıdır. Yıllardır ekonomiyi dövize bağlamış ve açık vermiştir. Hükümet, ekonomiyi dövize bağlı hale getirmiştir” şeklinde konuştu.