Parlamenter sistemin doğduğu topraklar olarak bilinen İngiltere'de demokrasi tarihinin başlangıcı Magna Carta (Büyük Ferman) olarak belirtilir. Zira 1215'te ilan edilen Magna Carta dünyanın ilk yazılı anayasal belgesi olarak kabul edilmekle birlikte ilk defa kralın yetkilerini sınırlandıran belgedir.
1215'te kral I. John vergileri artırmak istemiş ve soyluların buna karşı çıkması ile iki taraf arasında Magna Carta imzalanmıştır. Magna Carta ile kralın toprak sahibi soyluların rızası olmadıkça vergi alamaması kararlaştırılmıştır. Ayrıca soyluların kralın keyfi eylemlerine karşı hukuksal güvencelere sahip olmaları ve onlara uygulanacak yasaların parlamentoca yapılması öngörülmüştür.
Avam ve Lordlar Kamaralarının kuruluşu
Parlamento kurumunun kesin bir biçimde yerleşmesi ancak 13. yüzyılın sonlarına doğru Kral I. Edward döneminde sağlanmıştır. Parlamentoyla birlikte yönetimin kolaylaştığını farkeden I. Edward’in parlamentosu, bir taraftan toprak soyluların aralarından seçtikleri temsilcilerden ve diğer taraftan şehirlerde yaşayan esnaf ve tüccarların temsilcilerinden oluşmaktadır. 14. yy'daysa parlamento soyluların oluşturduğu Lordlar Kamarası ile esnaf ve burjuvazinin oluşturduğu Avam Kamarası olarak ikiye ayrılmıştır.
1400’lere gelindiğinde artık kesin olarak bir kanun kabul etmek için kralın dışında, Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası'nın da rızası gerekiyordu. 1689 tarihli Bill of Rights (Haklar Bildirgesi) iki kamaranın da varlık ve yetkilerinin garanti altına alınmasını sağladı. Günümüzde de İngiltere Parlamentosu Lordlar ve Avam kamarasından oluşmakta olup yasama sürecinin işleyişini temsil etmektedir.
Yasama sürecinin başlaması
Yasama sürecini parlamentonun her iki kanadı da başlatabilir. Bunun tek istisnası vergilendirmeye ilişkin yasa önerileri olup bu tür yasalar Avam Kamarası'nda başlatılır. Anayasal değişiklik niteliğindeki önerilere ilişkin yasama süreci de geleneksel olarak Avam Kamarasında başlatılmaktadır. Lordlar kamarası daha çok AB düzenlemeleri gibi yasa önerilerinin ilk olarak görüşüldüğü meclistir. Birleşik Krallık'ta yasa önerisi vatandaşlar, parlamento üyeleri ve hükümet tarafından sunulabilir ancak pratikte çıkarılan yasalar genellikle hükümet kaynaklıdır.
Yasama sürecinin işleyişi
Tüm yasa önerileri aynı yöntemle yasalaştırılır. Buna göre;
Yasa önerileri öncelikle bilgilendirme amacıyla okunmaktadır (first reading).
Sonrasında metnin tümü üzerine görüşmeler yapılmakta (second reading) ve görüşmelere devam edilip edilmeyeceğine ilişkin oylama yapılmaktadır.
Onaylanan yasa önerileri ilgili komisyona havale edilmektedir. Komisyon öneriyi görüşüp bir rapora bağladıktan sonra öneri tekrar genel kurulda görüşülerek (third reading) değiştirilmeksizin ya da ufak değişikliklerle kabul edilir, reddedilir ya da komisyona geri gönderilir.
Yasaların her iki kamara tarafından da kabul edilmesi gerekmektedir ancak uygulamada genellikle Lordlar Kamarası, Avam Kamarasında kabul edilmiş olan önerileri fazla bekletmeden kabul etmektedir.
Kabul edilen yasa önerileri son olarak yasalaşmak üzere kraliçeye gönderilmektedir. Kraliçenin yasaları onaylama yetkisi tamamen semboliktir, onaylamama ya da geciktirme yetkisi bulunmamaktadır.
Brexit tasarısı parlamento tarafından onaylandı
Bilindiği gibi 23 Haziran 2016'da gerçekleştirilen referandumla birlikte Birleşik Krallık Avrupa Birliği'nden çıkma kararı aldı. Süreç, Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesine dayanarak başladı. Buna göre, İngiltere kendi anayasal kurallarına uygun olarak Birlik'ten çekilmeye karar verdi.
Şubat 2017'de ilgili yasa tasarısı Avam Kamarası'ndaki oylamada 122'ye karşı 494 oyla kabul edilmiş, Lordlar kamarasına sunulmuştu. Ancak martın ilk haftası Lordlar Kamarası, yasa tasarısına getirilen ve hükümetin AB vatandaşlarına İngiltere vatandaşlarıyla aynı oturma hakkının verilmesi yönündeki değişiklik teklifini 256 'evet' oyuna karşı 358 'hayır' oyuyla kabul edince tasarı Avam Kamarası'nda tekrar görüşülmüştü.
Nitekim Lordlar Kamarası, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış sürecini başlatmaya izin veren tasarıyı bugün onayladı. Değişikliğe uğramadan 118’e karşı 274 oyla kabul edilen tasarı, son onay ve yürürlük için kraliçeye sevk edildi.
Kraliçenin yetkisinin sembolik olduğu ve geciktirme yetkisi bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda Brexit sürecinin yakın zamanda sonlanacağı söylenebilir. Süreçin tamamlanmasıyla birlikte yeni tartışmalar ekonomik ve siyasi işbirlikleri başta olmak üzere AB ile İngiltere arasındaki ilişkilerin boyutunun belirlenmesine dair görüşmelerle devam edecektir.
DAMLA ÜNSEVER
Yorumlar