Ertürk,
SPK’nın menkul kıymet tanımına karşı çıktığını belirterek, SPK’nın tavrını
özetle şöyle açıkladı: “SPK, Bitcoin’in kendi menkul kıymet tanımına uymadığını
belirtiyor. Öncelikle menkul kıymetin dayalı olduğu bir gerçek ürünün olması
gerektiğini belirttiler.”
Merkez
Bankası ve SPK’nın tutumu Türkiye’nin kripto parayı bir emtia olarak kabul
edeceği işaretlerini güçlendiriyor. Ertürk de Kanada örneğini vererek bu
ülkenin Bitcoin’i bir emtia olarak gördüğünü hatırlatıyor. Henüz net olmamakla
birlikte Gelir İdaresi’nin eğiliminin bu yönde olduğu sonucunu çıkarabiliriz
buradan.
Bitcoin’in
isminin konulması neden bu kadar önemli? Çünkü Maliye’nin bir şeyden vergi
alması için onun isminin konulması şart. Bu isim konulduktan sonra tabii ki bu
durumdan kazanç sağlayanlar vergilenecek.
Ertürk, şu
anda ağırlık kazanan görüş olarak eğer Bitcoin bir emtia olarak
değerlendirilirse bu durumda iki türlü vergilenebileceğini belirtiyor. Kişi
eğer bir kez Bitcoin alıp satmış ve buradan bir gelir elde etmişse bu kazanç ya
değer artışı kazancı veya arizi kazanç olarak vergilenecek.