MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet Bakanlığınca, Türkiye demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan 12 Eylül 1980 darbesinin 40. yılı dolayısıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen "Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu" katılarak konuşma yaptı.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
“Zor ve metanetli olan 12 Eylül vesayetinin milli ve siyasi hafızadaki vahim sonuçları hâlâ mevcuttur. Belirsizliği kuşatan esrar perdesi kaldırıldıkça, aziz millet varlığı kutlu iradesine tartışma kabul etmez istikbaline sarıldıkça 12 Eylül'ün karanlık yönleri bütünüyle ortaya dökülmüştür. Siyaset kurumunun görevi yaşanan acıklı dönemlerin bir fezlekesini düzenleyip geleceğin Türk nesillerinin ihtiyaçlarını tespit etmektir. Elbette her gün bir düşmanın boğaz tokluğuna casusluğunu yapanlar için bu düşüncelerimin geçerliliği olmayacaktır.
Yıllar sonra 12 Eylül darbecilerin hak ettikleri cezaları almaları, vatana karşı suçların karşılıksız kalmadığının sembolü oldu. 12 Eylül zulümdür, zillettir, hezimettir, rezalettir, cinayettir. Darbeler Türk demokrasi kültürünü zehirlemiştir. Milli iradeyi örselemiştir. Her darbe bir nevi işgaldir, gerilemedir, tarihin gerisine düşmek demektir. Her darbe kaos ve krizin serpilmesidir. Darbe Türkiye'nin on yıllarını çalmıştır.
''Türkiye'nin önü silah zoruyla kesilmiştir''
Çok partili hayata geçtikten bir süre sonra maalesef Türkiye'nin önü silah zoruyla kesilmiş, tarihi yürüyüşü darbeciler eliyle sekteye uğratılmıştır. 1980 öncesi bölgesel ve küresel gelişmelerin sürat ve seyriyle bunun ülke içine yansımalarına bakıldığında Türkiye'nin planlı ve sistemli adımlarla darbe ortamına sürüklendiğini görmemiz kaçınılmazdır.
''12 Eylül vesayetinin vahim sonuçları hala mevcut''
12 Eylül darbecileri tarih huzurunda Türk milletinin değerlerine bir proje çerçevesinde soğukkanlılıkla kıymış, vahşete mihmandarlık, vesayete de mimarlık yapmışlardır. Karmaşadan dengeye geçişi uzun yıllar boyunca zor ve metanetli olan 12 Eylül vesayetinin vahim sonuçları hala mevcut.
''12 Eylül'ün mirasıdır''
Yunanistan 20 Ekim 1980 senesinde NATO'nun askeri kanadı haline dönmüştür. Yunanistan bugün Doğu Akdeniz'de provokasyonlarına devam ediyorsa bu 12 Eylül'ün mirasıdır. Millet iradesi yalnızca Allah'ın himayesine girer. Bunun dışındaki her himaye ve vasilik ya yıkılacak ya da imha edilecektir.
''Bilhassa Macron bunu bilmeli, Miçotakis bunu duymalı''
Cumhur iradesi, vesayetin korkuluklarını, milli birlik ve kardeşliğin kuvvetiyle devirecektir. Bilhassa Macron bunu bilmeli, Miçotakis bunu duymalı. Bölgesel ve küresel ihanet şantiyesinin iş birlikçi failleri bu irade gücünü akıllarından asla çıkarmamalıdır.”
Yorumlar