"Eğer
çocuk gerçekten dersini iyi anlamışsa, sınavlarına çalışmışsa, iyi bir not
alabilir. Ancak kötü notlar her zaman çocuğun ne kadar çabaladığını, ne kadar
öğrendiğini, ileride neler başaracağını göstermez. Bu nedenle çocuk kötü notlar
aldığında aşırı tepki göstermemek gerekiyor çünkü çocuk kendini zaten suçlu
hissediyordur. Sinirliyken karne konuşmasına başlanmamalı. Önce sakinleşilmeli.
Çocukla
konuşurken kelimeler dikkatli seçilmeli. Çünkü söylenen sözlerin çocuğun
üzerinde uzun süreli olumlu ya da olumsuz etkiler bırakabileceği unutmamalı.
Çocuk söylenenleri uzun süre hatırlayacaktır. Çocuğun başarı durumu akranları
veya kardeşleriyle kesinlikle karşılaştırılmamalıdır. Konuşmadan önce ona nasıl
yardım edilebileceğiyle ilgili bir plan yapılmalı."
“Çocuğun tek bir iyi notu olsa dahi
övülmeli”
Çöp, düşük
notlara karşı duygusal davranılmaması gerektiğine işaret ederek, "Çocuğun
tek bir iyi notu olsa dahi bu övülmeli. Kötü notların nasıl düzelteceğine dair
ailenin beraber plan yapması, sorumluluk alması için çocuğun çabalarının
desteklenmesi gerekiyor" dedi.
"Önemli
olan nottan çok çocuğun bu notu nasıl aldığıdır" diyen Çöp, şu
tavsiyelerde bulundu:
"Çocuğun çalışma alışkanlıklarını, derse nasıl
hazırlanacağını bilmesi önemlidir. Çocuk çok çalışıyor ancak iyi notlar
alamıyorsa ihtiyacı olan destek önerilmeli. Sadece notlara da değil,
öğretmenlerin notlar hakkındaki yorumlarına da önem verilmeli. Eğer çocuk,
elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışsa aldığı nottan çok davranışın ve
çabaların övülmesi önemlidir. Çocuğun kendi içindeki ilerleyişine geri bildirim
verilmeli. Gerekirse bir çocuk psikiyatrisi uzmanından yardım alınmalıdır.