28 Şubat’ın üzerinde 21 yıl geçti. ‘Post modern darbe’ olarak anılan 28 Şubat döneminin iktidarında Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller vardı. İki liderin iktidarı silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlandı.
‘Post modern darbe’ ne demek?
‘Post modern darbe‘ olarak anılan 28 Şubat’ta asker yönetime bizzat el koymadı. Bunun yerine medya üzerinden bir savaş verildi. Askerlerin hükümeti görevden zorla almaması da 28 Şubat'ın "post-modern darbe" olarak anılmasına yol açtı. Askerlerin deyimiyle "demokrasiye balans ayarı" yapıldı.
SÜREÇ NASIL İŞLEDİ?
Refah Partisi’nin başsında Necmettin Erbakan bulunuyordu. Erbakan 1995’te yapılan seçimlerde yüzde 21, 38 oy oranı ile birinci parti olarak çıktı. Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi arasında koalisyon hükümeti kuruldu. Necmetin Erbakan kurulan koalisyon hükümetinde Başbakan oldu. 28 Aralık 1996’da Aczmendi lideri Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ile yakalandı.
Başbakan Erbakan, 11 Ocak 1997’de üniversitede başörtüsü serbestliği getiren kararnameyi bakanlar Kurulu’nda imzaya açtı.
Devlet Güvenlik Mahkemesi 3 Şubat 1997’de Sincan’da düzenlenen Kudüs Gecesi hakkında soruşturma başlattı.
4 Şubat 1997’de Sincan’da askeri tanklar yürüdü
28 Şubat 1997’de MGK Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında toplandı. Toplantı 9 saat sürdü. Temel eğitimin 8 yıla çıkarılması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK’dan atılan askerlerin belediyelerde çalışmasının önüne geçilmesi istendi. Bildirinin sonunda ‘tavsiye edilir’ kelimelerinin yerine ‘yaptırım’ kelimesi kullanıldı.
Yorumlar