Süreli mi süresiz mi olmalı?
Hürriyet Gazetesi yazarı Fulya Soybaş ise, nafaka tartışmalarıyla ilgili uzmanlarla görüştü. Yoksulluk nafakasının yoğun şekilde gündeme gelmesinin üzerinden 2 yasama dönemi geçti. Gözler Meclis’in yeni yasama dönemine çevrilmişken konu AK Parti toplantısında yeniden gündemdeydi. Adalet Bakanlığı’nın ‘2- 6 yıl arası süre sınırı’ önerisini AK Partili vekiller desteklemezken, nafaka süresinin davanın durumuna göre hâkim inisiyatifine bırakılmasını isteyenler çoğunlukta. Şüphesiz konunun 2 tarafı var. Hem kadınlar hem de ‘nafaka mağdurları.’ Bakın onlar süresiz nafaka konusunda neler diyor...
Sanıldığı gibi süresiz değil
Avukat Selin Nakıpoğlu nafaka konusunda asıl mağdurun erkekler değil, kadınlar olduğunu söylüyor. Peki nasıl? Boşandığı ya da boşanma aşamasında olduğu kadına 200-300 lira nafaka vermemek için baskı yapan ve hatta şiddet uygulayan erkekler olduğunu hatırlatan Nakıpoğlu, “Nafaka miktarları kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak düzeyde değil. Nafaka ödemekle yükümlü erkeklerin çoğu gelirlerini asgari ücretten göstermek, kayıt dışı çalışmak ve malvarlıklarını başkasının üzerine yapmak gibi yöntemler ile nafaka miktarını düşürmekte. Nafakasını düzenli alamayan kadınların çoğu icra takibi yoluna gitmemekte, gidenlerin ise çoğunun erkeğin ikametgâh adresini değiştirip tebligatı almaması gibi nedenlerle eli boş kalmakta” diyor.
Birçok kadının “Yeter ki yakamdan düşsün” diyerek nafaka hakkından feragat etmek zorunda kaldığını da hatırlatan avukat Nakıpoğlu “Toplumsal cinsiyet ve cinsiyete dayalı işbölümünün bu kadar keskin hatlarla çizilmiş olduğu bizim gibi toplumlarda kadınların işgücüne katılım oranı düşük. Evlilik birliği içerisinde hiç çalışmamış, çocuklara bakmış, tüm emeğini eşinin ve çocuklarının hizmetine sunmuş kadınlara boşandıktan sonra ‘Ne yaparsan yap!’ deniliyor. 45 yaşına gelmiş, 3-4 çocuk bakmış ve hiç çalışmamış bir kadın iş bulabilir mi? Evliyken ‘Aman çalışmasın, evinin kadını olsun’ boşandıktan sonra ‘Gitsin çalışsın!’ Kadının yok sayıldığı onca yıl ne olacak?” diye soruyor.
Magazin figürleri örnek değil
Ünlülerin ya da magazin figürlerinin yahut 2-3 zenginin eski eşlerinden aldığı nafakalardan yola çıkarak kadınların genelinin nafaka ile zenginleştiğini düşünmenin toplum gerçeğini yansıtmadığını söyleyen avukat Nakıpoğlu, “Türkiye’de yüksek nafaka oranı yüzde 1, geriye kalan yüzde 99’un 200 liralık nafakayı dahi alamadığını biliyoruz. Diyelim kadın çalışmak istedi, iş de buldu. Çocuğunu nereye bırakacak? Bakım emeğini kim üzerinden alacak?” diyor. Avukat Nakıpoğlu ‘Süresiz nafaka kaldırılsın’ şiarıyla yapılan tartışmaların anlamsızlığına Türk Medeni Kanunu’na atıfta bulunarak şu örneği veriyor: “176. maddede nafakanın kaldırılmasına ilişkin şartlar belli. Buna göre nafakasını ödeyemeyecek durumdaki kişi, dava açıp durumunu ispatlaması halinde bu yükümlülükten kurtulabilir. Ayrıca nafaka yükümlülüğü evlilik ve ölüm durumunda otomatik, nafaka alanın yoksulluktan kurtulması ve şartlarının iyileşmesi halinde ise dava ile ortadan kalkar.”