Adalet Bakanlığı'ndan nafaka önerisi! - Sayfa 7

Birçok kadının “Yeter ki yakamdan düşsün” diyerek nafaka hakkından feragat etmek zorunda kaldığını da hatırlatan avukat Nakıpoğlu “Toplumsal cinsiyet ve cinsiyete dayalı işbölümünün bu kadar keskin hatlarla çizilmiş olduğu bizim gibi toplumlarda kadınların işgücüne katılım oranı düşük. Evlilik birliği içerisinde hiç çalışmamış, çocuklara bakmış, tüm emeğini eşinin ve çocuklarının hizmetine sunmuş kadınlara boşandıktan sonra ‘Ne yaparsan yap!’ deniliyor. 45 yaşına gelmiş, 3-4 çocuk bakmış ve hiç çalışmamış bir kadın iş bulabilir mi? Evliyken ‘Aman çalışmasın, evinin kadını olsun’ boşandıktan sonra ‘Gitsin çalışsın!’ Kadının yok sayıldığı onca yıl ne olacak?” diye soruyor.

7 14
 
Adalet Bakanlığı'ndan nafaka önerisi! - Sayfa 8

Magazin figürleri örnek değil

Ünlülerin ya da magazin figürlerinin yahut 2-3 zenginin eski eşlerinden aldığı nafakalardan yola çıkarak kadınların genelinin nafaka ile zenginleştiğini düşünmenin toplum gerçeğini yansıtmadığını söyleyen avukat Nakıpoğlu, “Türkiye’de yüksek nafaka oranı yüzde 1, geriye kalan yüzde 99’un 200 liralık nafakayı dahi alamadığını biliyoruz. Diyelim kadın çalışmak istedi, iş de buldu. Çocuğunu nereye bırakacak? Bakım emeğini kim üzerinden alacak?” diyor. Avukat Nakıpoğlu ‘Süresiz nafaka kaldırılsın’ şiarıyla yapılan tartışmaların anlamsızlığına Türk Medeni Kanunu’na atıfta bulunarak şu örneği veriyor: “176. maddede nafakanın kaldırılmasına ilişkin şartlar belli. Buna göre nafakasını ödeyemeyecek durumdaki kişi, dava açıp durumunu ispatlaması halinde bu yükümlülükten kurtulabilir. Ayrıca nafaka yükümlülüğü evlilik ve ölüm durumunda otomatik, nafaka alanın yoksulluktan kurtulması ve şartlarının iyileşmesi halinde ise dava ile ortadan kalkar.”

8 14
 
Adalet Bakanlığı'ndan nafaka önerisi! - Sayfa 9

Hakime bırakılmasın süre sınırı konulsun

SÜRESİZ Nafaka Mağdurları Platformu üyelerinden Mesut Arabul, bugüne kadar 25 bin erkeğin nafakasını ödeyemediği için hapis cezasına çarptırıldığını ve bireysel mağdur sayısının 700 binden fazla olduğunu söylüyor. Arabul’a “Devletten beklentiniz nedir?” diye soruyorum. Arabul, “Nafaka süresinin hâkimin takdirine bırakılmasını istemiyoruz. Ya o gün hâkim kötü bir gün geçiriyorsa ya da cinsiyet kayırması içindeyse... O zaman ne olacak? Biz yasal çerçevenin süre ile sınırlandırılmasını, örneğin 2 ile 6 yıl arası gibi, hâkimin takdirinin de bu yasal sınırlar içerisinde geçerli olmasını istiyoruz” diyor.

9 14
 
Adalet Bakanlığı'ndan nafaka önerisi! - Sayfa 10

Kadını boşandığı erkeğe 'yük' etmeyin

Arabul, Adalet Bakanlığı’nın nafaka çalışmalarını tamamladığını da belirterek “Bu noktada Adalet Bakanlığı’nın yanındayız. Nafakaya süre sınırlandırması şart. Ancak Aile, Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘Olmaz’ diyor. Bu rahatsızlık verici. Hukuk, Adalet Bakanlığı mı yoksa bu konuda bir fikri olmayan Aile Bakanlığı’nın mı konusu?” diyor ve kadın dernekleri ile şahsi kavgası olmadığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Kavgamız sistemin yanıltılmaya çalışılmasından kaynaklı. Nafakanın süresiz olmadığı, kolay şekilde iptal edilebileceği algısı oluşturuldu. Oysa öyle değil. ‘Kadınlar mağdur’ deniyor. Sanki boşanan kadınların hepsi evde oturuyor. Eski Türkiye yok artık! Kadınlar iş hayatına çoktan entegre oldu. Kadın-erkek ayrımı yapmadan insanlığın kazanacağı ortak bir düzenleme olsaydı keşke. Olmadı! Kadını boşandığı erkeğin sırtına yük olarak verirseniz o yükü kaldırmayan erkek de maalesef istenmeyecek durumlara meyledebilir.”

10 14