AK Partili milletvekillerinin imzasını taşıyan teklif, Meclis Başkanlığı'na sunuldu. 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi' ile ilgili ilgili kanun teklifi, 20 maddeden oluştu. 'Spor alanı' tanımının genişletildiği teklif ile toplanma alanları, müsabakaların yapıldığı alan ve bu alanlara geliş-gidiş güzergahları yeniden düzenleniyor. Bu alanlarda kanuna aykırı şekilde yapılacak davranışlara uygulanacak yaptırımların artırılması amaçlanıyor.
Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması geliyor
Teklifin yasalaşması halinde seyircilerin müsabaka alanlarına girişinde biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapılacak. Bu yöntemle başkasının kartını kullananların önüne geçilecek. Türkiye Futbol Federasyonu Süper Lig ve 1'inci Lig dışındaki ligler ile futbol dışındaki branşlarda da elektronik kart ve elektronik bilet uygulaması getiriliyor. Kulüplerin, elektronik karttan kendi paylarına düşen gelirlerin devir ve temlik yasağı da kalkacak.
Spor alanlarında 'tehdit' suç kapsamına alınıyor
'Tehdit' içerikli tezahüratlar suç kapsamına alınacak. Din, dil, ırk, mezhep gibi konular üzerinden hakaret, tehdit dili kullanmak suç sayılacak. Basın yayın yoluyla sporda şiddeti teşvik edecek şekilde açıklamada bulunan kişiler için öngörülen 3 aylık 'seyirden men yasağı'nın süresi 1 yıla çıkacak. Sporda şiddet dilini kullananlara ve futbolculara etnik kökenlerinden dolayı yapılan hakaretlere yaptırım gelecek. Statlarda bir bez parçasıyla ya da maske takarak yüzlerini gizleyen ve müsabakanın huzurunu bozan davranışlarda bulunanlara da yaptırım uygulanacak.
Kanunda tanımlanan veya atıf yaptığı suçlardan dolayı 1 yıl ya da daha fazla hapis cezası alanların, suçun infazından itibaren bu süre kadar spor kulüpleri, Türkiye Futbol Federasyonu ya da sporda faaliyetleri bünyesindeki tüzel kişiliklerin yönetim ve denetim organlarında görev alamayacaklar. Bu hak mahrumiyeti süresi 5 yıldan fazla olmayacak.
Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı alınan mahkumiyet neticesinde verilen seyirden yasaklanma tedbirine ikinci kez karar verilen kişi hakkında; bu tedbirin 3 yıl, üçüncü kez karar verilen kişi hakkında ise 5 yıl süreyle uygulanması öngörülüyor.
Yorumlar