Habertürk yazarı Nagehan Alçı bugünkü köşesinde Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın oğlu Yavuz Yılmaz’ın intiharının, Celal Bayer ve Adnan Menderes’in çocuklarının intiharının akıllara getirdiğini kaleme aldı.
Alçı’nın ‘Üç intihar üç başbakan’ başlıklı yazısı şöyle:
“Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın oğlu Yavuz Yılmaz’ın ölüm haberini cumartesi sabahı koşarken aldım. Mesajı görünce yerimde tuhaf bir şekilde çakılıp kalmış olmalıyım. Yanımdan geçenler durup, “Ne oluyor?” diye sorma ihtiyacı hissettiler.
Hayır, hayır, Yavuz Yılmaz ile hiç tanışmadım, Mesut Bey’i çok yakından olmasa da tanırım. Benim gözümde eski başbakan olduğu kadar bir “İstanbul Erkek’li”dir de aynı zamanda. Ama cumartesi sabahı beni beynimden vurulmuşa çeviren aramızdaki hukuk değildi. İki şeydi: Birincisi dünyadaki en büyük acı olan evlat acısını nasıl yükleneceklerini düşünmem, ikincisi çok acı bir şekilde bir başbakanın oğlunun bu şekilde ölümünün ilk olmadığını fark etmem...
Aklıma hemen Celal Bayar ve Adnan Menderes geldi. Neden mi? Çünkü Bayar’ın da Menderes’in de oğlu intihar etmişti. Celal Bayar’ın oğlu Refii Bayar 1940 yılında Bayar’ın başbakanlığı sırasında ünlü siyasetçiyi yıpratmak için açılan Denizbank soruşturması sırasında yaşamına son verdi. Soruşturma onun sahibi olduğu bir şirkete uzanıyordu (daha sonra hiçbir şey çıkmadı bu soruşturmadan-NA) Bu ölümün üzeri örtüldü, sağlık sorunları sebep gösterildi. Mesut Bey gibi çok büyük bir acı yaşadı Celal Bayar. Tabii henüz ileride yaşayacağı acıları da bilmiyordu. 27 Mayıs’ta darbeciler tarafından indirileceğini, başbakanının ve bakanlarının idam edileceğini, cezaevinde türlü hakaretlere maruz kalıp intihar girişiminde bulunacağını...
Şu kadere bakın ki yalnızca Celal Bayar değil, darbeci katiller tarafından idam edilen Adnan Menderes’in oğlu Yüksel Menderes de 1972’de intihar etti. Başucunda bir not bırakarak üstelik. Şöyle diyordu o notta Yüksel Menderes: “Hayatta kaderin bütün cilveleri beni buldu. Kötü hadiseler karşısında daha fazla tahammül gösteremeyeceğim. Artık yaşama gücümü kaybettim. Babamdan daha kötü gidiyorum.”
Maalesef bu ülke siyasetçilerine tarifsiz üzüntüler yaşattı. Ama en az onlar kadar aileleri de acı çekti, çok zor hayatlar sürdüler. Yavuz Yılmaz’ın ölüm sebebini henüz tam olarak bilmiyoruz ama emin olun siyasetin getirdiği sıkıntının bir çocuğa yüklediği ağırlık da vardır bir yerinde... Allah rahmet eylesin, Allah anne ve babasına dayanma kuvveti versin...
Yorumlar