Kanal İstanbul tartışmaları devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsteseler de istemeseler de yapacağız” derken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise ‘projenin ihanet değil cinayet’ olduğunu ifade etti.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul hakkında toplu taşımalarda yaptığı reklamları eleşterdi.
Hakan’ın yazısı şöyle;
“İstanbul’da belediye otobüslerindeki, metrolardaki ekranlarda...
“Kanal İstanbul demek, bu milleti sevmemek demek” tarzı sloganlar yer almaya başladı.
Bazıları buna şiddetle itiraz ediyorlar.
Bazıları ise...
“Kanal İstanbul sonuçta belediyenin de konusu. Belediye yönetiminin bu konudaki fikirlerini halka anlatmasından daha doğal ne olabilir?” diyerek destek çıkıyorlar.
Doğrudur: Kanal İstanbul belediyenin de konusudur. Doğrudur: Belediye yönetiminin bu konudaki fikirlerini halka anlatma hakkı vardır.
Ama durun bir dakika!
“Kanal İstanbul demek, bu milleti sevmemek demek” sloganı, bir fikir midir?
Milletin tamamına ait imkânlar kullanılarak, milletin tamamının mutabık olmadığı bir konuda...
Böylesine ayrımcı, böylesine itham edici, böylesine yargılayıcı, böylesine suçlayıcı, böylesine töhmet altında bırakıcı bir propaganda diliyle herhangi bir fikrin anlatılması mümkün olabilir mi?
Belediye ekranları, 16 milyon İstanbulluya aittir.
16 milyon İstanbullu arasında Kanal İstanbul’u isteyenler de vardır.
Bu durumda...
Belediye ekranlarından sabah akşam “Kanal İstanbul demek, bu milleti sevmemek demek” diye haykırmak...
16 milyon İstanbullu arasında yer alan Kanal İstanbul taraftarlarının kafasına kafasına “Sen milleti sevmiyorsun” diye çakmak anlamına gelir.
Bunun bir adım ötesi...
“Biz milleti seviyoruz, siz millet düşmanısınız” noktasına savrulmaktır.
Ekrem İmamoğlu’nun kalkış noktasında neler vardı?
Kamuya ait imkânların siyasi propaganda için kullanılmasından yakınma vardı. Ayrımcı, itham edici, yargılayıcı, suçlayıcı bir propaganda dilinden uzak durmak vardı. Milletin tamamını kucaklamak vardı.
Bu şekilde yola çıkan Ekrem İmamoğlu’nun dönüp dolaşıp geldiği noktaya bakın!”
Yorumlar