ÖTV'siz ve KDV'siz dönem başlıyor: Araç fiyatları düşecek mi artacak mı?

Türkiye otomotiv sektörü, 2025 yılı itibarıyla önemli bir dönüm noktasına yaklaşıyor. Yükselen maliyetler, ağır vergi yükü ve ekonomik belirsizlikler, araç fiyatları üzerinde belirgin bir etki yaratmaya hazırlanıyor.

Bu süreçte, ÖTV ve KDV muafiyetlerinden yararlanmak isteyenlerin sayısında artış gözlenirken, araç fiyatlarının yükselip yükselmeyeceğini merak edenler artıyor.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği Başkanı (ODMD) ve Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Sputnik'ten Selin Uludağ’ın sorularını yanıtladı.

2025 yılında Türkiye otomotiv sektöründe araç fiyatlarının düşmesi umut edilirken, uzmanlar fiyatların düşmesi için vergilerde düşüş ve ekonomik koşullarda iyileşme gibi büyük reformların gelişmelerin etkili olduğuna dikkat çekiyor. Yılbaşında yapılacak asgari ücret artışının, döviz kurlarının seyrinin otomobil fiyatları üzerinde etkili olacağı belirtiliyor.

Otomobil, Türkiye’de ulaşımın yanında bir yatırım aracı olarak görülmeye devam ederken, umanlara göre, ekonomik belirsizlikler sürdükçe sıfır ve ikinci el araçlar yatırımcı enstrümanı olmayı sürdürecek.

ÖTV ve KDV muafiyeti ile araç alımı

2025'te Türkiye'de ÖTV ve KDV’siz araç alımı için belirli şartlar öne çıkıyor. Yeni düzenlemelere göre, 25 yaş üstü araçlarını hurdaya ayıran vatandaşlar, bir defaya mahsus olmak üzere Türkiye'de üretilmiş sıfır kilometre araçlarda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetinden faydalanabilecek.

Ayrıca, ticari araç alımı yapacak şoför esnafı, mevcut araçlarını yenilemek kaydıyla ÖTV ve Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyetinden yararlanabiliyor. Bu düzenlemelerin ekonomik dengeye katkı sağlaması ve çevresel etkileri azaltması bekleniyor.

2024’te rekor kıran satışlar

2024 yılına dair değerlendirmelerine pazarın genel performansını özetleyerek başlayan Ali Haydar Bozkurt, yılın başında beklenenden daha yüksek bir tempoyla karşılaştıklarını belirtti. İlk 10 ayda 947 bin adedi aşan bir satış hacmi yakaladıklarını vurgulayan Bozkurt, Kasım ve Aralık aylarında sektörün en hareketli dönemine girdiklerini ifade etti.

Özellikle yılın ilk üç ayında ÖTV muafiyetli araçların satışlarının yoğunluğu ve GSR II yönetmeliklerinin devreye girmesi, pazar dinamiklerini değiştiren önemli unsurlar oldu. “Normalde 14 ayda satılması beklenen GSR I paketli araçların 3 ay gibi kısa bir sürede satılması gerekliliği, markaların büyük kampanyalarla pazarı hareketlendirmesini sağladı” diyen Bozkurt, bu durumun 2024 yılının hareketli geçmesinde etkili olduğunu söyledi.

Otomobilde kampanyalar artıyor

Bozkurt, mobilite ihtiyacının hem bireysel hem de kurumsal müşteriler için sürdüğünü ve 2025'te de rekabetin kampanyalarla destekleneceğini belirtti. “Eğer beklenmedik bir ekonomik gelişme yaşanmazsa, 2025 yılı da otomotiv pazarı için 1 milyon adedin üzerinde bir satış hacmiyle tamamlanacaktır” diye ekledi.

Tüketiciler için büyük avantajlar

Sektörde pandemi öncesi döneme geri dönüldüğünü belirten Bozkurt, markaların artık yeterli araç stoğuna sahip olduğunu ve bu durumun rekabeti artırdığını söyledi. “Cazip kampanyalar ve yüksek rekabet, tüketicilere büyük avantajlar sunacak” diyen Bozkurt, bireysel ve kurumsal müşterilerin mobilite ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduklarında 2025 yılının da 1 milyon adedin üzerinde bir pazar hacmiyle tamamlanacağını öngördü.

“Beklenmedik olumsuz gelişmeler yaşanmazsa, 2025 yılında otomotiv sektörü güçlü bir yıl geçirecek” diyerek sözlerini tamamladı.

SUV’ların payı artacak mı?

Toyota’nın 2024 yılı performansını da değerlendiren Bozkurt, yeni Yaris Hybrid ve Yaris Cross Hybrid modelleriyle hibrit ürün gamlarını genişlettiklerini belirtti. 2024 yılında hibrit pazarında yüzde 60’lık pazar payıyla açık ara lider olduklarını söyleyen Bozkurt, müşterileri hibrit teknolojisiyle buluşturmaya devam ettiklerini vurguladı.

Hafif ticari araç segmentinde ise Yeni Proace City ve Proace City Cargo modellerini satışa sunduklarını ifade eden Bozkurt, 2025 yılında bu segmentte daha geniş bir ürün gamıyla önemli satış adetlerine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

Ayrıca yeni nesil Land Cruiser Prado modelinin piyasaya sunulmasıyla birlikte Toyota’nın SUV segmentindeki çeşitliliğinin arttığını kaydeden Bozkurt, SUV satışlarının Toyota’nın binek araç ürün gamında yüzde 50’lik bir paya ulaştığını aktardı. “SUV’ların yükselişte olduğu bir pazarda bu trendi karşılayan modeller sunuyoruz ve bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Toyota olarak 2024 yılını 60 bin adetlik bir satışla kapatmayı öngördüklerini söyleyen Bozkurt, genişleyen ürün gamıyla daha fazla müşteriye hitap ettiklerini belirtti.

Sonuç olarak, 2025 yılı Türkiye otomotiv sektöründe yoğun rekabet, hibrit ve elektrikli araçların yükselişi, cazip kampanyalar ve 1 milyonun üzerinde bir satış hacmiyle dikkat çekmeye hazırlanıyor.