Hakan Çelik'in sunumuyla CNN Türk ekranlarına gelen 'Hafta Sonu Keyfi' programına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya oldu.
Hakan Çelik’in “Şuan gündemde kimyasal hadım ve kastrasyon var. Bu cezalar nasıl uygulanacak?” sorusuna Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, “Şuan komisyonumuzun üzerinde çalıştığı kastrasyon denilen cezasını çektikten sonra tıbbi olarak testosteron hormonunun baskılanması uygulaması var. Kastrasyon üzerinde Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve bizim bakanlığımız çalışıyor. Kavramlar bazen karışıyor. Duruma tamamen hormonel baskılama denilmelidir. Kastrasyon denilen şey hormonel baskılamadır. Ceza alan kişiler uygulanacaktır. Uygulan yöntemin geçici mi kalıcı mı olduğu yönünde bakanlıklar çalışıyor. Kesinleşmiş ve çerçevesi çizilmiş bir durum yok.” açıklamasında bulundu.
CANLI YAYIN ALO 183 SOSYAL DESTEK HATTINI ARADILAR
Program sunucu Hakan Çelik ve Bakan Kaya canlı yayında Alo 183 Sosyal Destek hattını arayarak bilgi aldılar.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, çocuğa yönelik istismar suçlarında faile verilen cezalara ilişkin, "İngiltere'de 12 yaş altına, bazı ülkelerde 9 yaş altına ağır cezaların verildiğini görüyoruz. Türkiye'de biz de benzer bir uygulama için çalışıyoruz şu an." dedi.
Kaya, CNN Türk canlı yayınında, Adana'daki cinsel istismar olayının ardından yapılan çalışmalarla ilgili soruları yanıtladı.
Çocuk istismarının önlenmesine ilişkin yapılan çalışmalara ilişkin soru üzerine Bakan Kaya, Adana'da çok küçük yaştaki bir çocuğa yapılan istismarın herkesi derinden yaraladığını belirterek, "Bu, bir istismar değil, bir vahşet. İnsanın aklının bile almadığı boyutta bir vahşet." ifadesini kullandı.
"Böyle bir kişi, insan olamaz." diyen Kaya, 4,5 yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden bu şahsın insanlıktan çıkmış olduğunu vurguladı.
Kaya, çocukların her türlü ihmale ve istismara uğramasıyla kuvvetli bir şekilde mücadele ettiklerini, Adana'da yaşananlardan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulunda konuyu çok boyutlu ele aldıklarını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın başkanlığında altı bakanın katılımıyla oluşturulan komisyonun ilk toplantısının yapıldığını, çalışmaların yoğun şekilde sürdüğüne değinen Kaya, çalışmaların ne zaman biteceğine ilişkin bir soru üzerine, "Yakın zamanda bitecek. Bu ayın sonunda (Şubat) bitirmeyi hedefliyoruz. Bürokrat arkadaşlarımız çok detaylı bir çalışma yapıyor." bilgisini paylaştı.
Benzer olayların yaşanmaması için farkındalığın artması, çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici hizmetlerin artırılması gibi öncelikli konuların yanında cezai müeyyidelerin de değerlendirildiği bir çalışmanın yürütüldüğüne işaret eden Kaya, "Kamuoyunun vicdanını rahatlatacak şekilde bu faillerin hak ettikleri cezayı almaları lazım. Bu gerçekten sadece istismar kelimesiyle ifade edilebilecek bir durum değil, insanlıktan çıkmış ve vahşet örneği." dedi.
Bakan Kaya, bu suçlara karşı idam cezasının getirilmesi konusundaki tartışmalara ilişkin görüşünün sorulmasına karşılık, Türkiye'de daha önce idam cezasının kaldırıldığını belirtti.
"Tabii ki böyle bir olayda, böyle bir masum yavrunun bu tür bir vahşete maruz kalmasında 100 kişiye sorun, inanın 100'ü de 'idam edilmeli bu şahıs' diyecektir." diyen Kaya, şöyle devam etti:
"İnsanın vicdanını azıcık rahatlatacak tek bir şey varsa da o idam edilmesi.' şeklinde kamuoyunun genel olarak, tüm toplum kesimlerinden insanların 'İdam cezası böyle bir olay için gelmeli.' diyeceğini duymuşsunuzdur. Ama şu anda idam, konuştuğumuz konulardan bir tanesi. Darbe sürecinde de bu gündeme geldi, vatandaşın çok fazla bu konuda talebi oldu. Ama farklı bir süreçten geçiyoruz. Bizim şu anda komisyon olarak değerlendirdiğimiz cezalar da ağır cezalar, müebbet hapis cezası gibi çok ağır cezalar. Hak ettiği cezayı almalı böyle insanlıktan çıkmış kişiler."
Dünyada da benzer suçların cezalarının ne olduğuna ilişkin bir soruya Kaya, İngiltere'de ömür boyu hapis cezasının bulunduğu, birçok dünya örneğinde de müebbet hapis, ağırlaştırılmış müebbet hapis gibi cezaların uygulandığını yanıtını verdi.
Kaya, "İngiltere'de 12 yaş altına, bazı ülkelerde 9 yaş altına bu kadar ağır cezaların verildiğini görüyoruz. Türkiye'de biz de benzer bir uygulama için çalışıyoruz şu an." diye konuştu.
Konunun çok fazla ceza boyutuyla konuşulduğunun farkına vardığını aktaran Kaya, böyle bir istismara, böyle vahşi duruma maruz kalmış bir çocuğun rehabilitasyonun çok çok zor olduğunu, o çocuğun hayatının normal seyrini sürdürmesinin güçleşeceğini belirtti.
Bakan Kaya, "Onun için çocuklarımızı öncelikle korumalıyız. Bunun için de hepimize çok büyük rol düştüğüne inanıyorum. Toplum olarak basına, bizlere, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere, eğitim camiasının rolü çok çok önemli ve büyük." ifadesini kullandı.
"Yayıncılık etiği ve dili çok önemli"
Kadına karşı şiddet ve çocukların cinsel istismarı vakalarıyla ilgili basına çağrı yapan Kaya, kadınların ve çocukların daha sonraki hayatlarını düşünmeden yapılan yayınların ailelerin, ikincil, üçüncül örselenmelerine neden olduğunu söyledi. Bu konuda yayıncılık etiği ve dilinin çok önemli olduğunu vurgulayan Kaya, Adana'da yaşanan olaydan sonra medyada da bir farkındalık oluştuğunu aktardı.
Bakan Kaya, bir soru üzerine, çocukların cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet konusunda açılan davalara müdahil olduklarını, olayın sosyal boyutuyla da ilgilenerek, ailelerin ihtiyacı olan desteği sunduklarını anlattı. Kaya, bu tür davaları sonuna kadar takip ettiklerini, hukuk müşavirliğinin ve illerdeki bakanlık avukatlarının bu davaları yakından izlediğini ifade etti.
Bakanlığın "Alo 183" sosyal destek hattını arayanlara her alanda destek verdiklerini belirten Kaya, hattın, 7 gün 24 saat boyunca, Türkçe, Kürtçe ve Arapça dillerinde ve işaret diliyle hizmet sağladığına dikkati çekti.
Komisyon kastrasyon üzerinde çalışıyor
Bakan Kaya, çocuk istismarının önlenmesine yönelik "kastrasyon" uygulaması üzerinde komisyonun çalıştığını anımsattı.
Şiddet uygulayan kişiye elektronik kelepçe takılması uygulamasının devam ettiğine işaret eden Kaya, "Biz hiçbir kadınımızın şiddete maruz kalmasını istemiyoruz. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle şiddetle ciddi bir şekilde mücadele ediyoruz. Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye diyoruz." dedi.
"Cinsel istismar ve kadına şiddette iyi hal uygulamasının kaldırılması üzerine çalışıyoruz" bilgisini paylaşan Kaya, "Komisyonumuz şu anda çalışıyor. Özellikle cinsel istismar konusunda çalışan komisyonumuz, cinsel istismarda iyi hal indiriminin kaldırılmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor." ifadesini kullandı.
"Kamuoyu vicdanı elbette 'iyi hal' deyince rahatsız oluyor"
Kaya, taciz davalarında faile yapılan "iyi hal indirimi"yle ilgili bir soruyu yanıtlarken, cinsel istismar davalarında faile yapılan iyi hal indirimlerinin kamuoyu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi.
Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İstismara uğramış bir çocuk var, bir de fail var. Faile iyi hal indiriminden dolayı cezasında indirim alması kamuoyu vicdanını yaralayan bir durum. Ceza teknikleri, Türk Ceza Kanunu açısından bunu hakimler anlatıyorlar ama kamuoyu vicdanı elbette 'iyi hal' deyince rahatsız oluyor. Biz de bu konuda gereken düzenlemeyi yapmak üzere çalışıyoruz."
"Yetki karar alma merci bütünüyle siz olsaydınız iyi hal indirimini kaldırır mıydınız?" sorusuna karşılık da Bakan Kaya, "Elbette kaldırırdım. Bir kadın olarak, bir anne olarak cinsel istismara bir karşı iyi hal gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Paydaşlarımızla kaldırılması için de çalışıyoruz zaten." yanıtını verdi.
Kastrasyon nedir? Kimyasal kastrasyon ne demek?
Her iki yumurtalık veya testislerin çıkarılarak testosteron ve östrogen adlı hormonların salgısını durdurma işlemine hadımlaştırma veya kastrasyon adı verilir. Eskiden beri bilinen ve uygulanan bir operasyondur. Kölelik devirlerinde, köle kullanan ülkeler, melez çocukların meydana gelip kendi ırklarını bozmasını önlemek amacıyla kastrasyona başvururlar ve bu kişileri kısırlaştırırlardı. Tarihin çeşitli zamlarında, bilhassa ortadoğu ülkelerinde kastrasyon uygulanırdı. Yine, kiliselerde koroda şarkı söyleyen erkek çocukların seslerinin bozulmaması için kastrasyon yapılmakta ve seslerinde bir değişikliğin meydana gelmediği görülmekteydi. Kastrasyon, genellikle her yaşta yapılabilir. Ancak puberteden evvel yapıldığında daha etkili olduğu bilinmektedir.
Yorumlar