İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kuzey Irak meselesi ile ilgili, “Irak, İran ve Türkiye bir araya geldi ve meseleyi çözdü” dedi.
Türk İdareciler Derneği tarafından 10 Ocak İdareciler Günü münasebetiyle, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bulunan Vali Galip Demirel Vilayetler Evi’nde, ‘İdareciler Günü Kutlama Programı’ düzenlendi. Programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda bir konuşma gerçekleştiren ve memleketimizin çok önemli bir zaman diliminden geçtiğini belirten Soylu, “Her dönemin kendi adına kritik süreçleri vardır bu 500 yıl önce de bu coğrafyada kritik süreçlerin olduğu dönemler olagelmiştir. Osmanlı’mızın düşüş döneminde kritik süreçleri olmuştur. Güzel cumhuriyetimiz kurulurken ülkemiz istiklal mücadelesini yaparken de birçok kritik kararlar almıştır birçok kritik süreçler olmuştur. Ekonomik olarak yükseldikçe hedef olma kabiliyetimiz artmaktadır. Bu bir risk. Dünyada tarih kitaplarında, ilkokulda, ortaokulda ve lise döneminde detayına göre bize bu hep öğretilir. Fakat bir dönemdir bu savaşları esas itibariyle fark ediyoruz. Örneğin, Kuzey Irak’ta referandum kararı alınmasının sadece o topraklarda bulunanların kendi iradeleriyle gerçekleştiğini herhalde biz de zannetmiyoruz veya bir taraftan Kudüs’le ile ilgili alınan kararların sadece Amerikan Devleti’nin kendi adına almış olduğu ve sadece basit bir değerlendirme olduğunu zannetmeyin, bunları ne için diyorum, geçmiş dönemlerde yaşanan o büyük olayların 21. yüzyıla yansıyan süzmeleridir. 21. yüzyıla, bir taraftan vekalet savaşları ile girerken bir taraftan da aslında alınan kritik kararlarla toplumların, milletlerin, ülkelerin, coğrafyaların kaderleri değişmeye ya da yeni kaderin başlangıcı oluşturulmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde Afganistan İçişleri Bakanı’nı misafir ettiğini belirten Soylu, sözlerine şöyle devam etti: “3 genel başlık konuştuk kendisiyle, etkilendiğimi söylemek istiyorum. Konuştuğumuz başlıklardan bir tanesi, yasadışı göçtü, yani Afganistan’dan İran’a veya başka hudutlardan Türkiye’ye gelen bir kısmı Türkiye’de kalan bir kısmı da Avrupa’ya veya başka ülkelere giden göç konusunda bir müzakere yaptık.”
2015-2016 yılında Türkiye’de yaklaşık 5 bin ton civarında eroin yakaladıklarını belirten Soylu, “Bu yıl 20 bin ton civarında bir eroin yakalıyoruz. 18 bin biz 2 bin civarında da gümrükler toplam 20 bin civarında yakalamışız. Fakat bu önümüzdeki yıl bize yani içinde bulunduğumuz 2018 yılında 40 bin ton eroin yakalama mecburiyeti getiriyor. Çünkü öbür tarafta 900 milyon dolardan 1.4 milyar dolara yükselmiş bir piyasa hareketinden, bir afyon üretiminden ve bunun piyasaya arzından bahsediyorum” şeklinde konuştu.
Bu hafta Iğdır ve Ağrı’ya gittiklerini belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Derdimiz neydi. Biz de herkes gibi pazarları oturup, işimize gücümüze ailemize bakabilirdik. Ama düşündüğümüz bir şey var. Süratli bir şekilde aldığımız kararları acilen ve harfiyen uygulamak durumundayız. Hiç zaman kaybedecek vaktimiz yok. Teker çok hızlı dönüyor ve biz bu hızlı dönen tekere ulaşmak zorundayız. Oradan tehdit geliyor. Bu işin tüccarı ve kaçakçıları var. Göçmen, sigara, uyuşturucu ve elektronik kaçakçıları var. Terörist var. Oradan geliyor. Buna tedbir almak zorundasınız."
Kuzey Irak’ta yaşanan meseleye de değinen Bakan Soylu, “Elbette ki yeni bir norm var, ama dünyanın da kendi adına oluşmuş kuralları var. Irak, İran ve Türkiye bir araya geldi ve meseleyi çözdü. Demek ki şu anda biz idareciler dönemindeyiz. Ve bugün 2 bin 200 yıllık bir geleneğin aslında bizim adımızı da etrafımızdaki devletler adına da boşuna olmadığını bir kez daha ortaya koyduk. Aynısı Kudüs meselesinde oldu. Aynısı etrafımızdaki hemen altımızda ABD’nin oluşturmaya çalıştığı hat için bir araya geldiğimiz ülkelerle birlikte oldu. Orada ortaya koymaya çalıştığımız mesele şudur, biz etrafımızı iyi analiz edip, iyi tedbir almalıyız. İçeride çok hızlı dönen bir tekere yönelik hazırlıklı olmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu’daki kayyumlar ile ilgili de konuşan Bakan Soylu, “Doğu ve Güneydoğu’da PKK/KCK ile ilişkili olduğu için görevden alınanların yerine atanan 93 tane kayyumumuz var ve öyle heyecanlılar ki, bunlar Kaymakam. Normalde meslekleri, sınırları, yaptıkları ve yapamayacakları belli. Ama hafif bir alan açıldığı zaman neler yapabileceklerini bugün büyük bir onurla hepinizin huzurunda ifade edebilirim. Gerek devlet kabiliyetimizin gerekse idare kabiliyetimizin aslında ne kadar geniş olduğunu bir kez daha gördük. En çok eleştirildikleri nokta, halkın arasına çok giriyorlar veya girmiyorlar oluyor. Açıkça söylüyorum bunu da ben istedim. Korkmuyoruz ama tedbirimizi almak zorundayız. Vatandaşımıza hizmeti eksiksiz sunmalıyız. Ama bu konuda da tedbiri en iyi noktada alma kabiliyetini ortaya koymalıyız. Muhteşem işler yapıyorlar. Yapmamız gereken bir şey daha var. Devlet tecrübesinde gördüğüm mesele şudur; halk millet dediğimiz unsur bütün fotoğrafı çok kısa zaman içerisinde ortaya koyabilme kabiliyetine sahiptir. Öğrenmenin en önemli noktası millettir. Mülki idare konusundaki bu arkadaşlarımızın yapması gereken milletin içerisinden hiç çıkmamaktır” ifadelerine yer verdi.
Terörle mücadele de önemli bir noktaya geldiğimizi belirten Soylu sözlerine şöyle devam etti: “Evlatlarımız bugün hala kış operasyonlarını yapmakta. Valilerimiz tetik bir şekilde işin üzerindedir. Kaymakamlarımız heyecanlarını yaşıyor. Çocukluğumdan beri matematiğe, istatistiğe ve biraz araştırmaya kafa yormuş bir kardeşinizim. 2016’da uyuşturucudan 520 ölüm 2017’de bin 20 ölüm. Bu ülkenin yöneticisi olarak bunu ben söylememeliyim. Bunun tedbirini almalıyız. Bir taraftan da bunu toplumsallaştırmalıyız. Yani Kaymakamlığımız, Emniyet Müdürlüğümüz, okul müdürlerimiz, okul aile birlikleri, yöneticileri, muhtarımızın ve zabıtamızın hemen hemen hepsinin bu konudaki hassasiyetini ortaya koymak konusunda irade sergilemelidir. Biz bazen yeşil ışığa bazen de kırmızı ışığa basa bilme kabiliyetini korkmadan göstermeliyiz. Özellikle 2018 yılı içerisinde şehir güvenliğimizin önemli unsurlarından biri olan bu anlayışı bu tehdidi bir şekilde bertaraf etmeliyiz.”
2019’a kadar geçen her bir saniyenin kendileri için önemli olduğunu belirten Bakan Soylu sözlerine şöyle son verdi:
“Dün yaşadıklarımızı artık tekrar yaşamak istemiyoruz. Birilerin gizli iktidarlarla demokrasiyi içeriden ele geçirerek bu ülkeyi rehin, oyun ve sandığın dışında başka bir tabloyla yönetmesini artık istemiyoruz. Önümüzde 2 yıllık bir süreç var ve avantajlarımız belli. Endişeler ve tehditler de belli. Bizim yapmamız gereken süratle kendi işimizi gerçekleştirebilmek. Üzerimizdeki sorumluluğu başarıyla yerine getirebilmektir. Burada tecrübe var ve önemli bir şey daha var, soğukkanlılık var. Bu coğrafya bunları belki farklı bir şekilde yaşadı ama ilk defa yaşamıyor.”
Programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Vali Selami Altınok, çok sayıda Milletvekili ve Mülki İdare Amirleri katıldı.
Program, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verilen hediye ve Bakan Soylu’nun Mardin’in Derik ilçesinde şehit olan Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün eşi Ayşegül Safitürk’e hediye vermesiyle son buldu.
Yorumlar