Depremde çöken sitenin inşaatında çalışıyordu: Ben harç taşırken inşaatta yürümeye korkuyordum

Depremde çöken Barış Sitesi’nin yapımında çalışan Erol Kaya, “Ben harç taşırken inşaatta yürümeye korkuyordum. Üstüne bastığımız zemin titriyordu. Sürekli kullanılan malzemeler, ustalar değişiyordu. İlk depremde yıkılacağını biliyorduk.”

Depremde çöken sitenin inşaatında çalışıyordu: Ben harç taşırken inşaatta yürümeye korkuyordum
Son Güncelleme: 5 Kasım 2020 Perşembe 09:44
5 Kasım 2020 Perşembe 08:59

İzmir depreminde çok sayıda bina enkaza dönüşürken bazıları da ağır hasarlar aldı. Bayraklı’da en fazla hasar gören binaların olduğu alanlardan biri de Barış Sitesi’nin olduğu mahalle.

“Mandalina bahçesiydi”

30 yıl önce mandalina bahçesi olan bu mahalle şimdi binalarla dolu. Ancak depremin ardından burası da sadece bina temellerinin kaldığı bir tarlaya dönüşecek. Erol Kaya, depremde çöken Barış Sitesi ve etrafındaki ağır hasarlı binaların yapım aşamasında çalışan inşaat işçisi. O bu mahalleye geldiğinde burası tarla ve bahçelerden oluşuyordu. 28 yıl önce Ağrı’dan İzmir’e inşaatlarda çalışmak için geldiğini söyleyen Kaya, “İlk önce şu anda çökmek üzere olan Barış Sitesi’nin yanındaki Cumhuriyet Sitesi’nde sıva ustası olarak çalıştım. Daha sonra Barış Sitesi yapılmaya başladı. Orada da arkadaşlarla birlikte çalışıyorduk. Biz inşaatında çalıştık ama o binalara hiç güvenmedik” diyor.

“Malzemeler kalitesizdi”

Bu binaların inşaatlarında çalıştıktan sonra aynı mahallede kendine 3 katlı bir ev inşa eden Kaya, yıkılan Barış Sitesi’nden çıkarılan cansız bedenleri evinin üst katından izlerken anlatıyor: “Ben Barış Sitesi’ne harç taşırken binanın içinde yürümeye korkuyordum. El arabasıyla malzeme götürürken üstüne bastığımız zemin titriyordu. Kendi aramızda bu binalara güven olmaz diye konuşuyorduk. O dönem malzeme kalitesizdi. Biz söylüyorduk ama dinlemiyordu yaptıranlar.” Mahalledeki binaların temellerinin çok zayıf olduğunu belirten Kaya, binaların ilk depremde yıkılacağını o zamandan tahmin etmiş: “Bu binalar kooperatif yapımı. Sürekli inşa aşamasında durdu. Taşeronlarla sıkıntı oluyordu. Öyle olunca da devamlı kullanılan malzemeler, ustalar değişiyordu. Demir işlerini yapan arkadaşım binada kullanılan demirlerin yetersiz olduğunu, müteahhitin onu dinlemediğini söylüyordu. Biz burada olacak ilk depremde bu binaların yıkılmasını bekliyorduk.”

Yaptıranlar başkasına satmışlar

Mahalledeki evlerin önceki yıllarda çok ucuz olduğunu söyleyen Erol Kaya, “Siteyi yaptıran kooperatif üyelerinin çoğu burada oturmadı. Onlar başkalarına sattı. İşte yeni yeni hareket başlamıştı. Yakınlara gökdelenler yapılınca burası değer kazandı. Çok sayıda insan taşındı” diyor.

 

 

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar