Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Afrin operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ Yeni Şafak gazetesine röportaj verdi.
Harekâtın Afrin terörden temizleninceye kadar süreceğini belirterek, batıdan kısa süre içinde bitirilmesi yönünde gelen açıklamalara tepki gösteren Bozdağ, “Elbette hava ve arazi ile diğer şartlar harekâtın süresini etkileyecektir. Hiçbir ülke, Türkiye’nin başlattığı harekâta süre ve sınır tayin edemez. Süresini de sınırını da Türkiye belirler” dedi.
Bozdağ, “Eğer ABD, harekâtın kısa sürede tamamlanmasını istiyorsa, bu terör örgütlerine karşı Türkiye’ye yardım etmelidir. ABD, PYD/YPG’ye silah vermeyi keserse, verdiği silahları toplarsa ve bu terör örgütlerine Türkiye’ye karşı mücadeleyi bırakın, Afrin’i derhal terk edin derse, NATO sınırlarını teröre karşı koruyan Türkiye’ye Rusya gibi yardım ederse harekât daha kısa sürede bitebilir. Terör örgütüne telkinde bulunmayıp, Türkiye’ye harekâtı kısa sürede bitir, demek dostluğa da müttefikliğe de sığmaz. ABD dahil kimse Türkiye’ye ‘teröristleri görmezden gel’ diyemez” ifadelerini kullandı.
ABD’nin “30 kilometrelik güvenli bölge” önerisini de değerlendiren Bozdağ, “Sebep gerçekten Türkiye’nin terör saldırılarına karşı sınır güvenliğini korumak mı yoksa silah verdiği, eğittiği, donattığı ve işbirliği yaptığı PYD/YPG için güvenli alan oluşturmak mı? Eğer güvenli bölge fikri, harekâtın durdurulmasını, Afrin’de terör örgütlerini korumak ve onların güven içinde yaşamasını sağlamayı amaçlıyorsa bu kötü ve başarısız olmaya mahkum bir plandır. Artık, ok yaydan çıkmıştır. Güvenli bölge fikri, harekâtı durduramaz” diye konuştu.
FETÖ’nün iade edilmemesi, Zarrab davası, Kudüs kararı ve PYD/YPG’ye silah desteğinin aleni görüş farklılıklarına neden olduğunu hatırlatan Bozdağ, “ABD ile Türkiye arasında bugün bir güven sorunu olduğu gerçektir. Verdiği sözleri tutmayan ve bazen de tersini yapan ABD’nin sözlerine ne kadar güvenebiliriz. ABD’nin söylediği başka, Suriye’de yaptığı başka. Elbette, Türkiye bu durumda söze değil arazideki icraata bakacaktır. Artık, sözün bittiği yerdeyiz. Sözden ziyade icraat bizim için ölçüdür” dedi.
Bozdağ, “Eğer PYD/YPG terör örgütlerine lojistik destek devam eder, terörist kıyafetleri giyerek teröristlerle birlikte Türkiye’ye karşı mücadele ederlerse, Türkiye teröristleri ve terör hedeflerini vurmaya devam edecektir. Biz diyoruz ki, PYD/YPG terör örgütleriyle birlikte Türkiye’ye karşı mücadele eden ve mücadele sırasında bu örgütlere lojistik destek veren herkes, Türkiye için ayrımsız hedeftir. ABD ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmemesi için sadece Türkiye’nin özen göstermesi yetmez, aynı şekilde ABD’nin de özen göstermesi elzemdir. Türkiye’ye ‘Amerika ile karşı karşıya gelmeyin’ diye beyanda bulunan Sayın Tillerson, ABD’lilere de arazide bizi Türkiye ile karşı karşıya getirecek eylemlerden kaçının, demesi, arazideki uygulamalarını, askerlerini ve teröristlere destek konularını yeniden gözden geçirmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Rakka’dan tahliye edilen DEAŞ’lıları hatırlatan Bozdağ, “DEAŞ’lı teröristlerden bazılarının Afrin bölgesine geçtiği, saç sakal traşı olarak PYD-YPG saflarına katıldığı bilinmektedir” dedi. Bozdağ, YPG’nin ellerinde bulundurdukları bazı DEAŞ’lı teröristleri Türkiye’ye karşı bu mücadelede yanlarında olmaları şartıyla serbest bıraktıklarına dair tespitler bulunduğunu söyledi. Bozdağ, DEAŞ’ın hem Türkiye’ye sızıp Türkiye’de eylem yapmak hem de Akdeniz veya Türkiye üzerinden imkan ve fırsat olursa Avrupa’ya ve başka ülkelere geçmek için bu bölgeye geldiğini ilişkin ciddi bilgiler bulunduğunu söyledi.
Bozdağ, “Bazı yorumlarda Türkiye ile ABD’nin bölgede karşı karşıya gelebileceğine ilişkin yorumlar yapılıyor. Böyle bir ihtimal görüyor musunuz” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Eğer ABD yönetimi Türkiye ile karşı karşıya gelmeyi istemiyorsa ki, beyanlara göre istemiyor, biz de istemiyoruz, bunun yolu belli. ABD tarafından teröristlere verilen desteklerin kesilmesi, verilmiş silahların toplanması, PYD/YPG’li teröristleri eğiten, donatan ve organize eden askerlerini bölgeden çekmesi lazımdır. Aksi takdirde Zeytin Dalı Harekatı da uzayacak, ABD’nin de Türkiye’nin de arzu etmediği gelişmelere kapı aralama ihtimali vardır."
“Güven bunalımının aşılması için hangi adımlar atılmalıdır?” sorusuna Bozdağ, “ABD, PYD/YPG’ye silah vermeyi keserek, verdiği silahları toplayarak ve Türkiye’ye karşı terör eylemi yapmayın, Afrin’den çekilin, diyerek güven sorunlarını aşmak için bir adım atabilir” cevabını verdi.
Bozdağ, CHP’li Öztürk Yılmaz’ın ÖSO’nun DEAŞ ve El-Kaidenin uzantısı olduğu iddiasına da “ÖSO uluslararası toplumun meşru kabul ve yardım ettiği muhalefettir. Maalesef ana muhalefet partisinin bazı yetkilileri bilerek veya bilmeyerek PKK-YPG-PYD terör örgütleri ağzıyla bu propagandayı yapmaktadırlar” dedi.
Yorumlar