Cumhurbaşkanı Erdoğan New York'ta açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan New York'ta "Nefret söyleminde ortak eylem" konferansında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan New York'ta açıklamalarda bulundu
Son Güncelleme: 25 Eylül 2019 Çarşamba 17:18
25 Eylül 2019 Çarşamba 15:35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan New York'ta açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları:

Unutulmamalıdır ki, holokosttan Bosna'ya Ruanda'dan Myanmar'a insanlığa karşı işlenen en büyük suçların öncesinde nefret söylemi duyulmuştur. Ruanda'da milyonlar öldürülmüştür ama kimse Batı'ya nasıl yaptını dememiştir. Aynı şekilde uluslararası toplum bu acı tecrübelerden gereken dersleri çıkarmamıştır.

Christchurch'te 2 camiye gerçekleştirilen terör saldırısı sorunun boyutunu gözler önüne sermiştir. Terör eyleminden sonra örnek bir tutum sergileyen yeni Zelanda halkına buradan teşekkür ederim. Bu eylem Müslümanları ve masum insanları hedef alan ne ilk ne de son eylemdir. 1993 yılında Solingen'de Neo Naziler 5 vatandaşımızı evlerini ateşe vererek katlettiler. 2011'de Oslo yakınlarındaki bir adada 77 can beyaz ırkın üstünlüğüne inanan bir cani tarafından öldürüldü. 2017 yılında Kanada'daki cami saldırısında 6 Müslüman hayatını kaybetti. Günümüzde nefret söylemine, ayrımcılığa, ırkçılığa en fazla maruz kalanlar Müslümanlardır. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta, çarşıda, işyerlerinde tacize uğruyor. Yurtdışındaki 6.5 milyon insanı nefret söyleminden etkilenen bir ülke olarak buna göz yumamayız.

Mevzuattaki boşluklar düzeltilmeli. Nefret söylemi fikir özgürlüğü sınıfına asla alınmamalıdır. Son dönemde özellikle Hindistan'da Keşmir olaylarıyla bütünleşen bir dönemde, sadece inek eti yedikleri için ölüme mahkum edilen Müslüman gençlerin haklarını nasıl savunur hale geleceğiz? Sen nasıl inek eti yersin? Böyle bir saçmalama olabilir mi? Onlara mı soracağız? Herkesin herhalde vejetaryan olması beklenemez. Benim inancımın gereği bu değil. Ben senin inancına saygı duyuyorum, sen bana neden duyuyorsun? Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var. Biz bunlara müdahale etmiyoruz. Onun inancının gereği odur, yiyebilir.

Hindistan'ın Keşmir'de geldiği noktanın tanımı mümkün değil. Keşmir, bir açık hava hapisanesine döndürülmüş durumdadır. Giriş, çıkış adeta yasak durumda. Yarın o bölgede ne tür kanlı eylemler olacağını ben şimdiden düşünemiyorum, anlatmak da istemiyorum. Bu gelişmeler üzerine Hindistan'ın dışişleri bakanı, ülkemizdeki büyükelçileri Türkiye'nin Keşmir'e yaklaşımının doğru olmadığını söylüyorlar. Biz onlardan izin alarak mı politikamızı belirleyeceğiz? Bütün devlet kurumlarına bu konuda önemli görevler düşüyor. 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar