Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulund
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Cumhurbaşkanlığı olarak Meclis'e sunduğumuz önemli bir düzenleme de 2024 bütçesidir. Bütçemizin temel önceliği depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması ve depreme karşı alınacak önlemlerdir.
6 ŞUBAT DEPREMİ
14 milyondan fazla insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin acısını ilk günkü gibi yüreğimizde hissediyoruz. Ne yaşanırsa yaşansın bu felaketi gündemimizde tutuyoruz.
ENFLASYONLA MÜCADELE MESAJI
Enflasyonla da çok yönlü bir mücadele içerisindeyiz. Ekonomide atılan adımların günlük hayattaki yansımalarını görmek biraz vakit alıyor. Türkiye vatandaşlarını mağdur etmez.
"EMEKLİNİN SIKINTISI BİZİM SIKINTIMIZDIR"
Hepsinin üstesinden geleceğiz. Yatırımcısından işçisinden üreten her kardeşimizin meselesi bizim meselemizdir. Her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Ailesinin tüm yükünü omuzlayan her ev hanımının derdi bizim derdimizdir. Her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur.
"KARARIN GENÇLERİMİZE HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM"
Cep telefonu ve bilgisayar desteği ile 10 gb internet sözümüzü tuttuk. Kararın gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Biz Türkiye Cumhuriyetini demokrasisi, ekonomisi ile 21 yılda kat be kat büyüttük. 100. yılına kavuşacak cumhuriyeti fedakarlıklarla değil Menderes ve Özal'ın açtığı yoldan giderek milletimiz ile buluşturan biz olduk.
"HAYAL GÖRENLERİ GERÇEKLERLE UYANDIRACAĞIMIZ GÜNLER YAKINDIR"
Önümüzdeki dönemde daha fazlasını milletimize kazandırmak bizim namus borcumuzdur. Gelip geçici sıkıntıların kazanımlarımızın üstünü örtmesine rıza göstermedik. Hiçbir hayali, vizyonu, programı olmadan sadece bu arzi tablodan cesaret alanlara hayal görenleri gerçeklerle uyandıracağımız günler yakındır.
TEŞKİLATA 'YEREL SEÇİM' TALİMATI
Milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor. Istırap çeken vatandaşımızı gerçek belediyecilikle buluşturmak asli görevimizdir. Nice zaferlere imza atan AK Parti olarak bir kez daha bu başarıyı göstereceğiz.
Her konuda olduğu gibi mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi oluşturacağına eminiz. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak gittiğimiz istikameti doğrultamayız. Sizlerden bu ağır yükün bilinci ile seçime hazırlanmanızı bekliyorum. Kendi çıkarları ile hareket etmek bize yakışmaz. Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük. 2024 Mart'ına kadar hep birlikte çok gayret göstereceğiz.
"TARİH TEZKEREYE 'HAYIR' DİYEREK TERÖRE CAN SUYU OLANLARI AFFETMEYECEK"
Terörle mücadele önceliğimizdir. Kahraman ordumuz destan yazıyor. Irak ve Suriye'ni kuzeyindeki terörü kaynağında doğrudan kurutma stratejimiz sürüyor. Tezkerenin kabulüyle terörle mücadele daha da güç kazandı. Tarih tezkereye hayır diyerek teröre can suyu olanları affetmeyecektir.
"BATI'NIN SANA BORCU ÇOK, TÜRKİYE'NİN YOK"
Filistin halkına karşı uygulanan zulme karşı ilkeli duruşumuz hiçbir zaman değişmeyecek. Filistin davamıza sahip çıkacağız. Mazlumların yanındaki onurlu duruşumuzu bozmayacağız.
Filistin meselesine hep öncelikle insan penceresinden baktık. İnsanı insan yapan değerleri savunduk. 7 Ekim'den bu yana krizin daha fazla büyümemesi için elimizden gelen çabayı gösterdik. Gazze halkının ihtiyaçlarının bir kısmının dahi giderilmesi için 8 uçak yardım gönderdik. 25 sağlık personelimizi sevk ettik. Aynı şekilde kim yaparsa yapsın, İsrailli siviller dahil sivillere yapılan eylemleri kabul etmediğimizi gösterdik. İsrail devletiyle bir sorunumuz yok. Ama İsrail'in uyguladığı mezalimi, devlet değil örgüt gibi uygulamasını tasvip etmedik etmeyeceğiz.
Tarihin en kanlı en ihraç saldırılarından birini gerçekleştiriyor. İsrail'in Gazze'deki saldırılarında ölenlerin yarısı çocuk. Diğerleri de onları aileleri. Bu kendini savunma değil vahşettir. Dünyada sadece çocukları öldürmek için savaş uçaklarıyla okulları, hastaneleri, camileri vuran başka devlet ve ordu bulamazsınız. Şimdi buradan İsrail'e ve dünyaya sesleniyorum; toplantılar yapıyorlar. Hamas'ı terör örgütü olarak görüyorlar. Buradan sesleniyorum; sen bir örgüt olabilirsin. Bu Batı'nın sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Ve Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.
Ben bunların yüzüne Davos'ta neler yaptıklarını söyledim. Nasıl çocuk öldüklerini anlattın ve o günden sonra bir daha da Davos'a gitmedim. Orada benimle birlikte olan 2 arkadaş şuan başka partilerin başında. Ben öyle dediğimde onlar "Eyvah şimdi yandık" dediler. Ne oldu yandık mı? Biz dimdik ayaktayız. Ama siz yandınız, CHP'nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmaz.
"İSRAİL'E GİTME PROJEMİ İPTAL ETTİM"
Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denen adamın elini sıktım. Nerede, Türkevi'nde. Ama iyi niyetimizi suistimal etti. İsrail'e gitme planımız vardı, iptal. Gitmeyeceğiz. Bulutlar üzerinden ölüm kusan savaş uçaklarıyla çocukları kıyanlara siz de koşmuştunuz bir zamanlar.
Çocukların anne babalarının, anne babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada, sadece bu da değil ellerine isim yazıyor aradığım zaman bulabileyim diye. İsrail bu kafayla bir yere gidemezsin. Yanına ister ABD'yi al ister başka birini. İstersen Batı'yı al. ABD de adil yönetime izin vermediği için kaybedecek.
Parçalanmış çocuk bedenlerine bakarak bahane üretmek Batı'nın tarihinden mirastır. Bu tavra dair pek çok kanlı izleri vardır. Kıyımlar vardır. Merhum Erol Güngör İsrail'in kuruluşundan beri hastalıklı politikasını şu sözlerle anlatmıştır;
"Hasmının kanlı cesedi üzerine basarak insan hayatının değeri ve cinayetin kötülüğü hakkında nutuk çeken bir katil tarihte yoktur."
Bugün öldürdüğü çocuklara destek vermek için İsrail'in arkasında sıraya girenlerin hiçbir böyle açıklamalar yapamaz. Bunların hahamları da dahil. Bir haham Filistinli çocukların öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Gelecekte onların da böyle yapacağını söylüyor. Böyle bir vicdan olabilir mi?
Kendi ülkelerinde mazlum Filistin halkı için açıklama yapan sanatçıları, sporcuları, iş insanlarını tehditlerle susturmaya çalışanlar bunlar değil mi? Faşist yüzlerini hep birlikte seyrediyoruz.
Sırf bu onurlu duruşları yüzünden ülkelerinde sıkıntı yaşayan üniversite öğrencilerine ülkemizin kapıları açıktır.
Ukrayna'daki savaş için dünyayı ayağa kaldıranların Gazze'deki katliama sessiz kaldıklarını görüyoruz.
Diplomatik ve gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz. Kalbimizle dilimizle elimizle ne yapabiliyorsak yapacağız.
Gazze'de yaşanan katliamın gerisindeki failler İsrail'e sınırsız destek verenlerdir. Buradan İsrail'e ve onu teşvik edenlere sesleniyorum; gönderilen hiçbir uçak, gemi yapılan şov barış getirmeyecektir. Bugün sırtını dayayarak efelendiği güçler gittiğinde İsrail'in güven arayacağı yer tıpkı 500 yıl önce olduğu gibi ilk yer yine Türkiye olacaktır. İsrail'den beklentimiz barış çağrımıza kulak vermesi.
İstiyorlar ki İsrail-Filistin meselesi büyüsün, barış hiç gelmesin, savaşın karanlığı Doğu Akdeniz'in üstünden kalkmasın, kan, zulüm ve gözyaşı üzerinde inşaa ettikleri düzen sürüp gitsin. Biz buna itiraz ediyoruz. Tüm bölge haklarının bedelini ödediği bu düzeni reddediyoruz.
TÜM TARAFLAR ELİNİ TETİKTEN ÇEKMELİ
Barışın sağlanması için öncelikle tüm tarafların elini tetikten çekmesi gerekiyor. Sonra da ateşkesin acilen sağlanması gerekiyor. Rehineler için görüşmeler yapılmalı. Gazze'deki çocukların sivillerin öldürülmesi durmalı. Yaralıların tedavisi için Türkiye'deki hastanelerimiz hazır. Refah sınır kapısı yardımlar için açılmalı.
İsrail yardımların ulaşmasına, sahra hastanelerinin inşasına, enerjinin ulaşmasına engel olmamalı. 20 tır Gazze'ye geçti. 20 tır sadece okyanusta damladır. Yığıntıların kaldırılması lazım.
Teröristin terörist olarak yaftalandığı gibi asker polis üniformalı katillere katil denmedikçe bölgeye huzur gelmez.
Bölge dışı güçler İsrail'e destek vererek ateş petrol taşımamalı. Aklıselim yönetimlerini Netanyahu hükümetine baskı yapmaya davet ediyorum. Haçlı Hilal gibi hareket edilmemeli, aksi takdirde insanlığa yazık olur.
İslam dünyasının birlikte hareket etmesi barışın sağlanmasının hızını artıracaktır. Türkiye olarak İslam ülkeleriyle işbirliği içinde olarak sorumluluk almaktan kaçınmayacağız. Garantörlük meselesini kısa ve orta vadede çözüm getirmek için en etkili yöntem olarak görüyoruz. Siyasi ve askeri varlığımızla Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. Bu konuta irade sahibi ülkeleri bu teklifimizi değerlendirmeye ve barış için kapıların aranmasına davet ediyoruz. Bölgede etkili tüm aktörlerin bir uluslararası Filistin-İsrail barış konferansının düzenlenmesini istiyoruz.
Garantörlük teklifimiz başta olmak üzere daha güçlü bağlayıcı atılacak adımlara iki tarafın da ihtiyacı var. elbette sorunun çözümü 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan fiziki bütünlüğe sahip tüm dünya tarafından tanınan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından geçiyor.
BM'NİN GAZZE'DEKİ KALİAMA SESSİZLİĞİNE SERT TEPKİ
Tüm devletlerin bu adımların arkasında durması İsrail'e de aradığı istikrarı verecektir. Sürekli körüklenen bu yangının ne zaman nereye nerelere sıçrayacağı, nereleri yakıp kül edeceği bilinmez. Dünya 5'ten büyüktür itirazımı Gazze'deki gelişmelerle bir kez daha teyit ediyorum. Küresellik sisteminin dengesizliği konusundaki haykırışımı tekrarlıyorum. BMGK kendini sürekli reforma tabi tutmalıdır. tüm çeşitlilikleri ve dengeleriyle adil bir şekilde için hissedecekleri güvenlik konseyi yapısı kurmalıyız. Dünyanın güvenini 5 devletin çıkarlarına teslim eden bir yapının devamı yoktur. Gazze son örnektir.
Çocukların hunharca öldürülmesini izleyen bir yapıyı kimse ciddiye almaz kimse de peşinden gitmez. BM'nin içine düştüğü bu acziyet görüntüsünden üzüntü duyuyoruz. İnşallah biran önce çağrımıza kulak verilir.
Yorumlar