Bizim
medeniyetimizde insan hakları bizatihi insanın varlığında mündemiçtir. İlk
insan ve ilk peygamber Hazreti Adem'den bugüne kadar dünyaya gelen her birey,
bu haklara sahip olarak hayata gözlerini açmaktadır.
Haklarını
kullanamayan insanlar, şahsiyet kazanamaz. Dolayısıyla sorumluluk sahibi de
olamaz. İnsanlara haklarını kullandırmayanlar toplumlar da medeni olamaz.
Göklerdeki ve yerdeki her şey, akıl, konuşma, iyiyi kötüden tefrik edebilme kabiliyeti olan insan içindir.
Cinsiyeti, rengi, dili, ırkı, kültürü ne olursa olsun herkesi kardeş olarak kabul eden inancımızın insan hakları çerçevesi de buna göre şekillenmiştir.