Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları;
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Partimizin 6. olağan kongresinde sizleri, ana kademesi ile kadın ile genci ile böyle heyecan içinde görmek bizim için iftihar meselesidir. 16 Nisan halk oylamasında verdiğiniz oy için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aşağı yukarı aynı oranlar üçüncü sıradaydınız. Gümüşgöze beldemiz, yüzde 96.5 ile dokuzuncu sırada yer aldı. Bu defa çıtayı yüzde 99.8'e çıkartan beldelerimiz oldu. Önümüzdeki seçimde Gümüşhane'nin üçüncülüğü, dördüncülüğü bir kenara bırakıp birinciliği hedefleyeceğine inanıyorum.
Gümüşhane'nin tüm güzel insanlarına buradan selamlarımı gönderiyorum. Desteğiniz, ahde vedanız için bir keza daha her birinize teşekkür ediyorum. 87 yıllık ömrünü ilme vakfeden Lütfü Doğan hocamıza ve Mahmut Oltan Sungurlu ağabeyimize hasreten selamlarımı gönderiyorum.
"NAİM SÜLEYMANOĞLU'NA ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"
İstanbul Fatih Camii'nde cenaze namazı kılınıp Edirnekapı'da defni yapılan Naim Süleymanoğlu'na da Allah'tan rahmet diliyorum. Başbakanımız, bakan arkadaşlarımız da bu cenaze merasimine katıldılar. Nice nice Naim Süleymanoğlu ülkemizde yetişsin ve onlarla dünyada nam salalım.
Gümüşhane Üniversitemiz 20 bini bulan öğrenci sayısı ile ülkemizin en önemli yüksek öğretim kurumlarından bir olma yolunda ilerliyor. Şu ana kadar 4 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip yurtlar ile öğrencilerimizin kalacak yer meselesini çözmeye çalıştık. Şimdi de 2 yeni yurt kazandırma gayreti içindeyiz.
İnşallah bu tüneli de arzum o ki 2019 seçimi öncesi hizmete açalım. Vebali günahı boynuna, şu anda Ulaştırma Bakanı burada. Hiç endişeniz olmasın diyor. Bir aksilik olursa dayanın kapısına. Maliye Bakanı da burada. O da onu gösteriyor. Bayburt, Gümüşhane. Var mı birbirinden farkı? O kadar.
Bir başka proje de havalimanı. Gümüşhane ve Bayburt'a hizmet verecek, bir yılda 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanı ile ilgili proje ve ihale hazırlanmak üzere. Böylece yola çok kararlı çıkıyoruz. Hedefimiz onu da seçim öncesinde bitirmek.
"ÇİRKİN YAPILAŞMAYI KALDIRACAK BİR İMAR ANLAYIŞINI GÜMÜŞHANEMİZE HAKİM KILALIM"
Soruyorum sizlere, 15 yıl öncesi Gümüşhane'yi, Bayburt'u düşünün. Şu yollara bir bakalım. 15 yıl önce böyle yollar var mıydı? Kavşaklar, alttan, üstten hepsi Gümüşhane'yi bir başka hale getirdi. Buradaki pek çok insanın hafızasına önemli yeri olan Gümüşhane Lisesi'nin yeni bir binaya kavuşturuluyor olmasından da memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. İmar çarpıklıklarının Gümüşhanemizi de pençesine almış olmasından üzüntü duyuyorum. Belediye başkanımızdan, aman ihmalde bulunmayalım. Çirkin yapılaşmayı kaldıracak bir imar anlayışını derhal Gümüşhanemize hakim kılmamız lazım. Yerel mimari ile sayın Başkan bu işi özdeş hale getireceğiz. Başkan bundan taviz olamaz, olmamalı.
Bazı ülkeler tüm dünyayı kendi tapulu mülkeri gibi görüp kural çiğneme hakkına sahip olduklarını sanıyorlar. Nice tiranların, zalimlerin, firavunların aynı hissiyatla bölgelerinin ve kendilerinin mahvına neden olduklarını görüyoruz. Medeniyetlerin yıkılışlarında hep benzer hikayeleri görürsünüz. Yıkan güçlerin hiçbiri de dünya tarihinde kalıcı olmamışlar. Ya yok olup gitmişler ya da kendi kabuklarına çekilmişlerdir.
Ülkemiz de bu hedeflerden biridir. Geçmişte yaşadıklarımızdan ibret alıyor ve geleceğimizi kendi arzu ettiğimiz şekilde biçimlendirmek için çalışıyoruz.
"KILICIMIZ, KURTULUŞ SAVAŞI'NDAKİ KADAR KISA DEĞİL"
Bugün Türkiye adımını ileri atması gereken günlerden geçmektedir. Kılıcımız da Allah'a şükür, Kurtuluş Savaşı sırasındaki kadar kısa değil. Bize göre önemli olan karşımızdaki güçlerin azameti değil, kendi mücadele azmimizin büyüklüğüdür. Türkiye, milleti ile devleti ile tarihi ile büyük bir ülkedir. Mesele aynı zamanda bunu doğru zamanda yapmaktır.
Biz, bugün vatanımız uçurumun kenarındayken seyretmeyeceğiz ki yarın evlatlarımız mezarlarını kazarken başlarında ağlamayalım. Masa başlarında çizilen haritaları bir asır önce nasıl yırtıp attıysak bugün de aynı şekilde paçavraya çevireceğiz. Türkiye'yi uydu devletleri ile karıştıranlar gerçekleri görmeye başladılar. Gençler, biz de durmayacağız. 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı hayata geçireceğiz. Sandılar ki bu millet artık öldü, bitti, kül oldu. Halbuki Türk milleti binlerce yıl olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. 15 Temmuz bunun en büyük ispatıdır. F-16'lar bomba yağdırmıyor muydu? Tanklar, toplar insanımızın üzerine gelmiyor muydu? Benim genç yaşlı kardeşlerim kaçmadı. Tankların altına kendilerini attılar. Onlar bir şeye inaniyorlardı, ölüm haktır, şehadet makamdır. 16 saatte FETO denilen kahpenin arkasından gidenler, hepsi kaçacak delik aradılar. Bir kısmı cezaevinde, bir kısmı yurt dışında. Bitti mi? Bitmedi. İnlerine inlerine gireceğiz, kovalayacağız. PKK ne ise bunlar da odur.
"KİŞİ BAŞI GELİRDE 11 BİN DOLAR SEVİYESİNE GETİRDİK"
İnşallah önümüzdeki dönemde ayakta olduğumuzun daha çok işaretleri görülecektir. Bu yurdu yaşatmak için can vermeyi göze alan 80 milyon kahraman var. Milletlerin tarihteki yürüyüşleri hem uzundur hem de inişler ile çıkışlar ile doludur. İnsan hayatı ise buna göre kısadır. Bazı dönemler vardır ki hem insanların hem de milletlerin hayatında dönüm noktalarını ifade eder. Türkiye olarak böyle dönemden geçtiğimize inanıyorum. Her inşa gibi bu da zorluklarla doludur. Bu süreç çok çalışmayı, risk almayı gerektirir.
2000'li yıllara geldiğimizde bulunduğumuz yer ile olmamız gereken yer arasındaki makas çok açılmıştı. 15 yılda AK Parti olarak bu farkı nispeten kapattık. Türkiye'yi kişi başı gelirde 11 bin dolar seviyesine getirdik.
"TÜRKİYE KENDİ UÇAĞINI, SİHA'SINI İHA'SINI YAPACAK"
Türkiye kendi uçağını, SİHA'sını, İHA'sını yapacak. "Yapamazsınız, biz size vereceğiz", yapacağız, yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Yaptık ve yapıyoruz. Türkiye 2002-2013 yılları arasındaki performansı ile devam ediyor olsaydı, 2023 hedeflerine çok daha erken varmış olmayacak küresel güç konumuna geçecekti. Karşımızdaki yapı öylesine ince bir planla kurgulanmış ki, bu örgütün bizim insanlarımızın unsuru olması mümkün değil. Tıpkı bir matruşka gibi açtığınız kapının ardından yeni bir kapı çıkıyor. Labirent gibi, bir yerlerde tıkanıyor kalıyor. Bu karmaşık organizasyon yapısı bize FETÖ'nün gerçek amacını çok daha iyi anlatıyor. Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz.
Adana'daki MİT TIR'ları hadisesi ile uluslararası alanda yargılamaya kalkanlarla bunlara çanak tutanlar arasında fark yok. Bu oyunun içindeki herkes aynı gücün kullandığı araç haline gelmiştir. Milletçe ya adam gibi yaşayacağız, ya da adam gibi mücadelemizi verip neticesine katlanacağız.
"TELEFON DİPLOMASİSİ İLE TEK TEK ARAMANIZI İSTİYORUM"
AK Parti'nin milletimize karşı sorumluluğu seçime kadar değil, kıyamete kadardır. Bunun için her seçim bizim için büyük bir imtihandır. Sizlerden şimdi 2019 için çalışmaya başlamanımız istiyorum. Gümüşhane sadece bu yapıda, topografyada yaşayanlar değil, Gümüşhane dışında yaşayanlar var mı? Telefon diplomasisi ile ne kadar Gümüşhaneli hemşehriniz varsa hepsini tek tek aramanızı istiyorum.
Yorumlar