Yunanistan Başbakanı Çipras'ın konuşmasının satır başlıkları;
Aramızdaki diyalog kanallarını güçlendirmeliyiz. Aramızda bir güven ilişkisi oluşturabilmeliyiz. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmeyi değil bunları çözmeyi düşündük. Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege'deki gerginlikten bahsettik. Yunanistan'ın hava ihlali bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının hem Kıbrıs halkı hem bölge halkı için önemli olduğunu görüştük. Yabancı askerlerin olmayacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasından yana olduğumu söyledim. Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmayı konuştuk. İki ülke yetkili makamlarının daha yakın işbirliğini konuştuk. Cumhurbaşkanı ile AB-Türkiye arasındaki ilişkilerin önemini konuştuk. Demokratik reformlara desteğimizi ilettim. Avrupa'ya yönelen demokratik bir Türkiye'yi Yunanistan'ın her zaman destekleyeceğini söyledim. Güvenlik konusundaki işbirliğimizin daha derinleştirilmesini konuştuk.
"DARBECİLERİ DESTEKLEYECEK BİR ÜLKE DEĞİLİZ"
Yunanistan'ın temel ilkesinin demokratik süreçlere saygısından bahsettim. Bizim ülkemiz demokrasi ve özgürlük ülkesidir. Darbeyi destekleyecek bir ülke olmadığını söyledim. Yunanistan bir Avrupa ülkesidir, bir hukuk devletidir. Yunanistan yargısının kararları bağımsız şekilde alınır ve saygı ile karşılanır. Bazı önemli projelerin tamamlanmasını konuştuk. İstanbul-Selanik arasındaki demiryolu hattının devreye girmesi de konuştuğumuz konular arasında.
Önümüzdeki yıl 2018 yılı Yunanistan için son derece önemli bir yıl. Biz uzun süredir ekonomik krizle ilgili bir maceranın içindeyiz. Bu sebeple 2018 yılında Yunanistan için mevcut olan olumlu atmosfer içinde iki ülke arasında da en iyi ortamın yakalanması için elimizden gelen çabayı sarf etmenin gerektiğini düşünüyorum. Sizi yeni bir sayfa açmaya davet ediyorum, Türk-Yunan ilişkilerinde. Ve bu yeni sayfa karşılıklı kışkırtmalara dayanmayacak, inşa etmeye çalıştığımız dostluk köprülerine dayanan yeni bir sayfa olacak. Eminim ki bunu kabul edeceksiniz. Biz bunu başarabiliriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının satır başlıkları;
Sayın Başbakan öncelikle sizlerle 65 yıl aradan sonra resmi olarak Cumhurbaşkanı nezdinde ziyareti gerçekleştirmenin memnuniyeti içindeyim. Bu mekana yabancı değilim. Başbakanlığım döneminde birkaç kez geldik. Bundan önceki Başbakanlar ile de görüşmelerim oldu fakat resmi olarak bu ilk görüşme. Celal Bayar'dan 65 yıl sonra.
Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu ziyareti 2 ülke diyaloğunda önemli bir adım olarak görüyorum. Bu süreç içinde atmamız gereken önemli adımlar var. Başbakanlığım döneminde kurulan işbirliği konseyinin 5. toplantısını önümüzdeki dönemde Selanik'te düzenleyeceğiz.
İkili ticaret 6 milyar dolar, belirlediğimiz hedef 10 milyar dolarlı. Temennim odur ki bunu yeniden toparlarız. Ülkemizden 800 bin turist Yunanistan'a, Yunanistan'dan 600 bin turist geldi. Ortak kültürel mirasımızın aslına uygun şekilde korunarak aktarılması halklarımızın da kaynaşmasına, özgüven tesisine vesile olacaktır.
"GEÇİKMİŞ ADALET, ADALET DEĞİLDİR"
Türkiye uzun zamandır, PKK, DEAŞ, FETÖ gibi eli kanlı çetelerle mücadele ediyor. Yunanistan da bunlara yabancı değil. 17 Kasım terör örgütünün ne yaptığını biliyoruz. Yunan güvenlik birimlerinin son dönemde attığı adımları takdirle karşılıyoruz. 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. FETÖ'cü şahısların iadesi ile ilgili sayın Çipras ile başlattığım görüşmede, bugün de Yunan yargısına benim bir çağrım var. O da şudur, gecikmiş adalet adalet değildir. Lütfen bu konu ile ilgili kararı görüşerek, Türkiye'de işkence, idam söz konusu değil, bunların iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar darbe gerçekleştiren kişilerdir.
"LOZAN TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDA BİR ANLAŞMA DEĞİLDİR"
Lozan'la ilgili tanım, Lozan'ı tanımlama şekli, Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık.
"İNANCINA GÜVENEN İNANÇ HÜRRİYETİNDEN KORKMAZ"
Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyip Kaymakamlığı'nın izni ile çıkabilirdi, biz bunu bir tarafa koyduk, önünü açtık. Batı Trakya'da atanmış bir baş müftü var. Biz seçilmiş ile yapıyoruz. Ben 15 yıldırı bütün buradaki arkadaşlarımıza hep bunu söyledik. Ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili sıkıntımız yok.
Ocak ayının 7'sinde, Balat'ta patrikhanenin kısa bir mesafede demir kilise namı ile maruf bir kilisesi var. Bitiyor, 7 Ocak'ta Boyko ile birlikte oranın açılışını yapacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz ki. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.
"GÜNEY KIBRIS GÖRÜŞMELERDEN ÇEKİLDİ"
Anavatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi bir diğer konu. Kofi Annan benden rica etmiştir, ben size soruyorum, işi beraber eli alalım dedi. Dedi ki ben 3 kere teşebbüs ettim başarısız oldum. Beni bir hafta sonra aradı ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz dedi. Yunanistan, Türkiye, İngiltere garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık, final çalışmasını da İsviçre'de yaptık. Kofi Annan ve Başbakanlar bir araya geldik. O zaman Karamanlis Başbakan'dı. Görüşmeler bittikten sonra son ana geldiğimizde, hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan ben söz verdim, işi bitireceğiz dedi. Referandum safhasına geldi. Türkler evet dedi ama güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan AB'ye Güney Kıbrıs girdi. Bize de orada söz verdiler. O süreci de ben yaşadım. Yine en son Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi. Güney Kıbrıs çekildi.
"ABD'NİN KUDÜS KARARI ULUSLARARASI HUKUKUN AYAKLAR ALTINA ALINMASIDIR"
Bir diğer konu, özellikle böyle bir toplantıda sözlerimi bitirmeden önce sayın Trump tarafından Kudüs'e dair açıklamaya değinmek istiyorum. Bu karar bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır.
Erdoğan'ın sözlerinin ardından Aleksis Çipras açıklamalarda bulundu:
Önceki zaman zarfında Lozan ile ilgili sözlerimin tam olarak anlaşılmadığını anladım. Kendisi yeniden görüşülmesini istemiyor. Yunanistan'ın toprak bütünlüğü ile ilgili olarak herhangi bir durum söz konusu değil. Bizim sınırlarımız Lozan ile belirlenmiştir. Lozan anlaşması ile ilgili bir güncellemeden bahsediliyor, bu anlaşmanın doğru şekilde uygunlanmasından bahsedildi. Trakya'daki Müslüman azınlık ile Türkiye'deki Yunan azınlık bizi yakınlaştıran unsurlar olmalıdır. Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hükümetimiz hassas davranmakta ancak bu konularla ilgili daha fazla adımla atılması gerektiğine de inanıyorum. Ancak Yunanistan'daki vatandaşlarla ilgili konular başka ülkeleri ilgilendiren konular değil. Erdoğan'ın Ege'deki, Kıbrıs'taki fikir ayrılıklarından bahsettiğini duydum, Kıbrıs'la ilgili olarak ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele açık. Bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair tartışma söz konusu. Bu durum 43 yıldır devam ediyor.
Kudüs ve Filistin konusunda Yunanistan'ın tezleri net. Yunanistan 2 devletli bir çözümü desteklemekte. Ben Kudüs'ün tamamının İsrail'in başkenti olarak ABD tarafından tanınmasının barışa hizmet etmediği görüşündeyim. Kırılgan bir bölgeden bahsediyoruz.
Erdoğan, Çipras'ın açıklamalarından sonra şunları söyledi:
Batı Trakya'da baş müftü meselesinin atanmış ya da seçilmiş olması konusu çok ciddi bir yaradır.
Bunu iç meselemiz olarak görmek güzel bir düşünce. Ama müsade ederlerse en azından ricada bulunmamız isabetli olur. Sonuçta soydaşımızdır.
Mülteciler meselesine yönelik bu konu teknik boyutu çok ileri derecede ve dışişleri bakanımız, Yunanistan dışişleri bakanı teknik boyutunu aşmanın yolunu açacaktır.
Kıbrıs konusunda da adil, kalıcı bir çözümü bulmamız gerekiyor. Yaşı itibarıyla Çipras'ın 43 yıldır devam ediyor demesi, ben de 63 yıldır yaşadım, yaşıyorum. Ben burada ciddi bir tecrübeye sahibim. Bu süreçte minderden kimlerin kaçtığını da çok iyi biliyorum. Buna hassas davranırsak çok şeyi aşarız diye düşünüyorum. Yunanistan asker bulundurmadı mı? Orada asker bulundurma olayı Annan Planı uygulanmış olsaydı bu noktaya gelmiş olmayacaktı. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bu işi daha iyi ele alır, ortak çalışmalarımızda bunu çözüme kavuştururuz diyorum.
SORU-CEVAP
(Darbecilerin iadesi) Çipras: Ben oldukça açık ve net olduğunu söylüyorum. Bu konunun Yunanistan'ın yargısı bir konu olduğunu belirttim. Yunanistan ve Yunan halkı demokratik bir ülkenin demokrat insanları. Demokrasiye vurulan darbelerden son derece rahatsızdır. Demokratik olarak iş başına gelen hükümetleri desteklemekten başka bir şey düşünemez. Yunanistan bir hukuk devleti olarak, Yunanistan yargısı gerekenleri yapacak ve bu insanların adil yargılanması için gerekenleri yapacaktır.
Yorumlar