Demokratik Sol Parti'nin (DSP) kurucusu ve eski Başbakan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit hayatını kaybetti. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Rahşan Ecevit ile ilgili bir yazı kalemi aldı.
Sarıkaya’ının yazısı şöyle;
“Politikanın perde arkasındaki karar vericisi ya da politikacının elini kolaylaştıran tarifi yapın deseniz siyasal tarihte Rahşan Ecevit’ten başkasını bulamazsınız.
Bundan sonra da Rahşan Ecevit benzeri bir siyasetçi zor gelir.
Çünkü Rahşan Ecevit, ister ulusalcı, ister demokratik sol diye anılsın, sosyal demokrat mücadelenin mihenk taşlarından biriydi.
Demokratik solun, dolayısıyla eşi merhum eski Başbakan Bülent Ecevit’in sağ koluydu…
Rahşan Ecevit’in yerini, konumunu, ağırlığını en iyi tanımlayan da yine Bülent Ecevit oldu.
“Elele büyüttük sevgiyi” şiirin daha ilk mısrağına, partisinin simgesi olan kuşa atıf yaparak şöyle başladı:
“Birlikte öğrendik seninle/ avucumuzda yüreği çarpan/ kuşa sevgiyi…”
Sonunu da “El ele büyütüp, elele derdik/elele derip insana verdik/ verdikçe çoğalan sevgimizi…” diye tamamladı…
Pülümür’de aşk…
Çünkü Rahşan Ecevit, sadece bir eş değil, İnönü’den devralınan CHP’nin yeni politikasının belirlenmesindeki en önemli düşün insanlarından biriydi.
Evinde oturup, Başbakan olan eşini beklemkek yerine, politikadaki en önemli yardımcısı oldu.
Bazen Bülent Ecevit’ten çok daha önde politik karar belirleyici oldu.
O nedenle de adı partinin sosyolojik tabanı dahil bütün kademelerinde Ecevit soy adı eklenmeden, kişiliğinin simgesel gücü olarak, “Rahşan Hanım” diye anıldı.
Rahat oturup konaklarda yaşam sürebilecekken, tiyatroya da uyarlanan “Pülümür’de Aşk” benzeri romanlarını devam ettirme şansı varken, bir çok meşhur eserinde olduğu gibi, paletten tuvale düşüncelerini akıtmak dururken, o en zor ve çetrefilli yolu, siyaseti tercih etti.
Ecevit’in gölgesi Ecevit
Hamzakoy günlerinde de yasaklı olduğu yıllarda da Bülent Ecevit’in gölgesiydi.
Bunu da siyasal tarihte hiç bir Başbakan eşinde rastlanmayan şekilde parti kurdu, liderliğine geçti ve bir gün olsun mücadele meşalesini yere düşürmedi.
Demokratik Sol Parti (DSP) ve Demokratik Sol Halk Partisi’nin kurucu Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Yorulduklarında bazen seçim otobüsünün, bazen uçağın en arka koluğuna geçip Bülent Ecevit’in başına omzunu yastık etti.
Bezen de koalisyonların kurulup yıkılmasının da en önemli karar vericisi oldu.
Yeri geldi parisinden ayrıldı, ama ilkeleri ve düşüncesinden bir gün olsun geri adım atmadı.
Anaç bir kartal gibi yeri geldi koruyucu, yeri geldi akıldaş, yeri geldi sevgilisi oldu…
Mücadele, direnç vefa
Mücadele, direnç, vefa, kararlılığın simgesi olmakla kalmadı, siyasette kadının gücünü gösterdi.
Bülent Ecevit’in Hakka yürüdüğü gün, o yaşına karşın cenaze arabasının ardından biran olsun ayrılmadı, Kocatepe’den Devlet Mezarlığı’na kadar olan yolu dimdik yürüdü.
Son olarak ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı’nda karşılaştık.
Sohbet ettik…
Siyasetten, sanata, yaşamdan, Bülent Ecevit’e kadar o kadar biriken ne varsa başlıklar halinde tükettik.
Onun öncesinde bu denli uzun sohbetimizi Bülent Ecevit’in evde düşüp kaburgasını kırdığı dönemde biraz da tartışmalı şekilde tamamlamıştık.
Eski günlerdeki katı tutumunu yumuşatmış, kakülünün altından fırlattığı o muşhur şahin bakışları da yoktu.
Cumhuriyet ile yaşıttı, onun tüm değerlerini eksiksiz taşıyordu.
Yüz yaşına merdiven dayamasına karşın dinçti, dinamikti ve pırıl pırıl bir zihne sahipti.
Türk siyaseti, ender kadın siyasetçilerinden birini Hakka uğurladı.
Demokratik sol sağ kolunu kaybetti…”
Yorumlar