Türkiye terörle yoğun, amansız ve kıyasıya bir mücadele halindedir. Bu süreçte milletimizi temelden sarsan, bizleri derinden üzen suikastlar maalesef vuku bulmaktadır. Bunlardan birisi bugün Siirt’in Eruh ilçesi kırsalındaki Ormanardı bölgesinde gerçekleşmiştir.
PKK’lı teröristlerin açtıkları ateş sonucunda 6 yiğit korucumuz şehit düşmüştür. Bu menfur saldırıda 3 korucumuzun yanında 4 Mehmedimiz yaralanmıştır. Şehit 6 korucumuzla birlikte 3 gün içinde toplam 10 kahramanımız şehit olmuştur. Elbette acımız büyüktür.
Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerinin, milletimizin, mesai ve silah arkadaşlarının yanısıra hepimizin başısağolsun diyorum. Halen tedavileri süren evlatlarımıza şifalar temenni ediyorum.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un ' Türkiye ile SDG arasında arabuluculuk yapabiliriz' açıklamasına Twitter üzerinden paylaştığı tweetlerle yanıt verdi.
Devlet Bahçeli Twitter hesabından şu sıraları tweetlere yer verdi;
İnsanlık bir yol ayrımında, bir karar ve tercih aşamasındadır. Terörizmin cinayetleri insanlığa vurulmuş en şiddetli darbe, en kanlı hançerdir. Eğer küresel vicdan beklenen tepki ve refleksi göstermezse terör beşeri mirası yiyip tüketecektir. Tehlike bu kadar yakındır.
Katiller masumların kanını döküp milletlerin tarihine, egemenlik ve kültürel haklarına kast ediyorken, diğer yanda ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından taltif görürse, bu kahredici çelişkiyi hiç kimse izah ve ifade edemeyecek, altından da kimse kalkamayacaktır.
Nitekim teröristlerin Avrupa başkentlerinde ağırlanması, saraylarda misafir edilmesi hem ayıplı bir davranış hem de aşağılık ilişki ağlarını deşifre eden korkunç bir ilkellik ve iradesizlik halidir. Bu çirkinliğin hazmı ve kabulü imkânsızdır, ihtimal dışıdır.
Fransa’nın PKK/PYD/YPGile Türkiye arasında arabuluculuğa heves etmesi şuursuzluk olduğu kadar,terör örgütleriyle egemen ve meşru bir devleti eşitlemeye cüret eden bir aymazlık ve ahlaki zayıflıktır. Böylesi bir çarpıklığa Türk milletinin göz yumacağını düşünmek abestir, gafilliktir
Teröre mihmandarlık yapanlar yedikleri herzelerin, girdikleri kılıkların, kırdıkları potların vebaline tarih ve insanlık huzurunda gün gelecek katlanmak durumunda kalacaklardır. Bu ise sadece bir zaman meselesidir.
Suriye’nin Kuzeyi’nde bir asır önce yapmadıkları kötülük, kurmadıkları tuzak bırakmayanların tekrar eskiye dönme çaba ve istekleri hakikaten talihsizlik, hakikaten esef ve endişe verici bir gerileme, hatta çakılmadır.
Eski çamlar şimdi bardak oldu. Köprülerin altından çok sular aktı. Allah’a şükür Türkiye ihanete, işbirlikçilere, iç ve dış nifak yuvalarına hak ettiği dersi verecek güçtedir. Unutulmasın ki, Türk milleti emelleri karanlık hiçbir mahfil ve mihraka boyun eğmeyecektir.
Yorumlar