Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. Burada gündeme ilişkin açıklamalar yapan Erdoğan’ın konuşması sırasında bir çocuk Mehmet Akif Ersoy’un ‘Zulmü alkışlayamam’ şiirini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şiiri okuyan çocuğu alkışlayarak, konuşma sonrası yanına çağırdı. Erdoğan yanına çağırdığı çocuğu yanaklarından öptü.
Mehmet Akif Ersoy’un şiiri şöyle:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?”
Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul'a bir il başkanı seçmişler ki tam bir facia. Elbette, demokrasiye saygımız var. Bu kişi madem ki kongre salonundan çıkmıştır. Öyleyse CHP'nin il başkanıdır ama geçmişine baktığımızda bizim bir şey söylememize gerek kalmıyor. Ekrana bir bakalım... Bu tweetlerde neler yok ki. Polisimize taş atan görüntülerden tutun, attığı tweetlere kadar nasıl birisi. Her şey bir yana, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti ne hale geldi ya. Ermeni soykırımı diyerek tarihimizi ve milletimizi aşağılıyor. Devlet katil değil, seri katil diyerek, hayatını kaybedenlerin suçunu devlete atıyor. Yüzünde maske, elinde taş güvenlik güçlerimize karşı çekilmiş eylemci resmi, bu vandallığa sahip çıktığını resmediyor. Diğer paylaşımlarından, Gezi olayları sırasında insanları "Ananı da al haydi Taksim'e" diyerek bu kişinin bizzat insanları tahrik ettiği anlaşılıyor.
Bütün bunların öncesinde de CHP ile BDP'nin ortak hareket etmesini kutlayan mesajlar yayınlıyor. "Hemen CHP'yi BDP'yi aynı yola girdi diyerek eleştiren gerzekler, yol doğru yol" diyor. Bu kişi "Kürtler Gezi'de yok, şunu yapmış, bunu yapmış" diyerek yapılan ihanete ortak oluyordu. Bu olaylarda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtmak için evden çıkan Yasin Börü ve 50'nin üzerinde masum insan alçakça şehit edilmişti. Darbe gecesi işin rengi dahi belli olmamışken "alın size nur topu gibi mağduriyet" diyerek 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu kişi Boğaziçi Köprüsü'ne yaşanan olayları nasıl anlatıyor biliyor musunuz? Şöyle anlatıyor; "Tekbir getirerek, boğaz keserek mi mücadele getirir. İnandığınız Allahınız sizin de belanızı versin". Ey Kılıçdaroğlu, söyle bana arkadaşını kim olduğunu söyleyeyim. 15 Temmuz ile ilgili "dinin nasıl afyon olarak kullanılabileceğinin canlı ve acı örneğini yaşadık dün gece" diyerek Marksist terminoloji ile ülkemizin değerlerine saldırmıştır. Bay Kemal herhalde sen de bundan sonra çok daha fazla düşüneceksin.
Kanal İstanbul gibi, bu yılın sonuna doğru ilk etabının açılışını yapacağımız yeni havalimanı gibi müjdelerle hazırlıyoruz. CHP'nin 2019 hazırlığı da işte bu. Herkes kendine yakışanı yapıyor. CHP'de yaşananlar ülkemizin güney sınırlarında maruz kaldığı tehditten bağımsız değildir. Türkiye'yi güney sınırlarınca kurmak istedikleri terör koridoru ile kuşatmayı hedefledikleri içeride bir başka boyutu ile CHP ile içeride siyaseti kuşatmaktır.
Yorumlar