Zira Erhan Çeliki ile aramızda son bir aydan beri devam eden, Erhan Çelik'in bana yönelik gerçek dışı itham ve iftiralarından dolayı devam eden hukuki ve cezai ihtilaflarımız mevcuttur. Bu itilaflar sebebiyle bu tehdit mesajlarının onun yakın arkadaşlarının telefonlarından gönderilmiş olması tehlikenin büyüklüğünü göstermektedir. Ben öncelikle bu hat sahiplerinden ve onu azmettiren kişinin tespiti ile bu suça iştirak edenlerin cezalandırılmasını istiyorum. Bu süre içerisinde başıma gelebilecek her türlü saldırıdan bu kişilerin mesul tutulmasını istiyorum.
Bu ismini verdiğim şahıslarla ilgili koruma tedbir kararı talep ediyorum" dedi. Ergen'in şikayetinden sonra ona mesaj atan hat sahipleri H.G. ile M.E.K.'nın da aynı karakolda şüpheli sıfatı ile ifadeleri alındı. İnstagram paylaşımının kendisine ait olduğunu kabul eden H.G., hedefin Gülben Ergen olmadığını söyledi. M.E.K., ise hattın kendisine ait olduğunu ancak Erhan Çelik'in asistanı olan ablası S.K.'nın isteği ile bu hattı alıp ona verdiğini söyledi.
Şüpheli sıfatı ile ifade veren S.K., ise, Gülben Ergen'in şikayet ettiği mesajları kendisinin attığını kabul etti. S.K., 7 yıldır asistanı olarak çalıştığı Erhan Çelik'in Gülben Ergen ile boşanma sürecinde yaşadığı haksızlıklar nedeni ile bu mesajları attığını savunarak, "Bu mesajları tehdit amacıyla göndermedim" dedi.
24 Ekim 2017 tarihinde soruşturmayı yürüten savcıya bir
dilekçe daha veren Gülben Ergen'in
avukatı Altın Mimir, bir numaradan Erhan
Çelik'in kullanımında olan telefona
Whatsapp mesajı yollandığını, bu mesajın da Çelik tarafından yanlışlıkla
müvekkiline gönderildiğini belirterek, "Erhan Çelik'e gönderilen bu mesaj
ile mesajı gönderen kişinin Erhan
Çelik'in isteği doğrultusunda hareket ettiğini, daha sonrasında da konu ile
ilgili rapor vererek Erhan Çelik'i
bilgilendirdiği açıkça ortaya konulmaktadır.