Ailesiyle ilk tanışman nasıldı?
- Hayatımda üç yerde çok gerildim. Birincisi ailesiyle tanışırken, ikincisi
nişanda, üçüncüsü de düğünde. Hatta nişanda “Ölüyorum!” dedim.
Düğün günü birlikte nikâhın kıyılacağı yere yürürken de “Ben ölüyorum galiba”
dedim. Bacaklarım titriyordu. Kalbim nasıl atıyordu anlatamam. Tuğba’ya baktım,
o da öyleydi. Çok heyecanlıydık.
Senin ailen nasıl karşıladı evlilik kararını?
- Ben ailemle çok fazla kız arkadaşımı tanıştırmadım. O yüzden ben bir şey
dediğimde saygı duyarlar. Daha önce hiç “Ben evleniyorum” diye gitmedim
yanlarına. Bunu ilk söylediğim kişi Tuğba oldu.
Hatta böyle bir şey dediğimde annem çok sevindi. Ciddi olduğumu anladı. Yakın
zamanda babamı kaybettik. Annem, “Sizin sayenizde tekrar hayata bağlandım, çok
mutlu ettiniz beni” dedi. Bizim gözümüzdeki o enerjiyi, güzelliği, mutluluğu
gördüğü için annem de mutlu oldu.
Dizilerle tanıdık seni, neden artık bir dizide yoksun?
- Gelen projelerin hiçbirinde anlaşamadık. Bir de yaşadığım
bu 5 yıllık süreçte yapımcıların ve kanal yöneticilerinin kafasının karışması
normal. “Şimdi biz bu adamın karşısına kadın oyuncu koyduğumuzda nasıl olacak”
falan diye bir kafa bulanıklığı yaşıyorlar. Ama çok güzel olur, merak
etmesinler.
Hülya Avşar’ın programındaki bir açıklaman maçoluk olarak
değerlendirildi. Neden “Kadınlara güven olmaz” dedin?
- “Kadınlar aldatır, kadınlara güven olmaz” dedim. Çok tepki
aldım. Aslında çoğu zaman insana güven olmuyor. Kadın-erkek olarak ayırmak
istemedim. Biraz da duygularıyla hareket eden bir adam olduğum için bunu
söyledim.