Marmara Denizi’nde meydana gelen depremle birlikte geçtiğimiz günlerde 4.7 şiddetinde olan depremleri doğru tahlil etmek gerektiğini söyleyen Er, “Bu depremler Marmara Denizi içinden geçen İstanbul depremi olarak adlandırılıyor. Ama Marmara’da olan deprem İstanbul depremi değil, Marmara depremidir. Çünkü bütün Marmara etkilenmiştir. İsmini doğru koymak lazım. Olabilecek Marmara depreminden elbette Bursa da etkilenecektir.
Bursa’yı etkileyecek olan deprem sadece Marmara Denizi içindeki faylar değil, İznik’ten başlayıp Gemlik, Mudanya, Karacabey’e doğru devam eden Kuzey Anadolu fay hattının orta kolu üzerinde oluşan depremlerdir. Burada olabilecek bir depremde İstanbul’un etkilenmesi de söz konusudur.
Asıl Bursa’yı bekleyen, 1855 yılında olmuş ve küçük kıyamet olarak adlandırılan depremin, İnegöl’den başlayarak Yıldırım, Osmangazi, Nilüfer ve Mustafakemalpaşa’dan devam eden bir fay hattıdır. Bu orta ve güney kolu olarak adlandırılan her iki fay hattının da yerleşim yerlerinin içinde geçtiğini net bir şekilde söyleyebiliriz” dedi.
Bu uyarılara dikkat
“Bugün internet üzerinden parselimizin, evimizin neresinden fay hattı geçtiğini çok net bir şekilde görebiliyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Er, “E- devlete giriş yaptığımızda parselimizin zemin özelliklerini de görebiliyoruz. Dolayısıyla doğal afet anlamında çok net bilgilere sahip olabiliriz. Bunların yanı sıra en önemli şey binaların güvenliğidir. Binalarda mühendislik hizmeti alınmamışsa o bina güvenli bina değildir.