Müzisyen Fazıl Say Oda TV’de kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin zor dönemden geçtiğini ve bir ülkeyi ayakta tutanın dünya seviyesindeki sanatçıları, sporcuları ve bilim adamları olduğunu söyledi. San bunlar için kenetlenmenin gerekli olduğunu ifade etti.
Say’ın yazısı şöyle:
“İyi bir usta, iyi bir çırak bulduğunda, doğru bir ortamın içinde, en güzel çiçekler yeşerecektir. Bu müzik ve sahne sanatlarında da böyle. Hocaların seviyesi ve niteliği, öğrencinin yeteneği kadar önemlidir, herkes iyi hoca olamaz. Ama iyi bir hoca ile yetenekli ve çalışkan çocuk bütünleştiğinde, işte o zaman birçok dert geride kalır, derin bir yolculuk başlar, dünya ve tarih için doğru bir yolculuk. Yıllarca yazdım; Eğitim sistemimizde müzik geniş yer bulmalıdır. İlkokullarda da. Müziği sevmeye, yapmaya ve anlamaya yönelik bir insani anlayışla.
Türkiye’de içinden geçtiğimiz şu zor dönemde, barış elleri uzatalım, anlamaya çalışalım, başarabiliriz...
“Bir memleketi ayakta tutan…”
Biz iyi okullara, iyi usta çıraklara, iyi ortamlara kavuşmalıyız, biz iyi sanatçılar yetiştirmeden, hiçbir gerçekçi adım atamayız, dünya yarışında var olamayız. Bir memleketi ayakta tutan, dünya seviyesindeki sanatçıları, bilim adamları, sporcularıdır, bunlar için kenetlenmeliyiz.
Konservatuvarlar konusunda yıllardır malesef sürekli sorunlar duyuyoruz, sürekli sıkıntılar, gereksiz kavgalar, binasından edilmek istenen kurumlar, temelinde bir nevi dışlanmışlık yatan bu sıkıntılar olmamalı, biz bu kurumlarda, değerli müzisyenler Türkiye’yi gururla tüm dünyada temsil eden, dünya yarışında en önlerde var olan insan kaynakları elde etmek, yetenekli çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek için yoğunlaşmalıyız. Bu kurumların tüm isteklerini en pozitif bakış açısıyla masaya yatıralım, gerçekçi olalım.
“Müzik matematiği kesin ve bakidir”
Batı da Türkiye’nindir, doğu da Türkiye’nindir, düşünün; bu ne eşsiz zenginliktir.
Tüm emeğimizi gereksiz mücadelelere değil asıl konuya vermeli, sonuç almalıyız. Müzik matematiği kesin ve bakidir, evrenseldir. İnsan ruhunu anlatır. Bakın; Müzik okullarını, Konservatuvarları, onları anlayan, o sanat dallarını çok iyi bilen, bu işin içinden gelen, kimi dertleri ve sebeplerini gören, gören ve çözen, barışçı ve kıymetli ellere devretmeliyiz. Onları anlamalı, destek olmalıyız.
Türk halkının vergileriyle akıtılan bunca masrafın da güzel sonuçlarını almalı, bu “ekin” ile yıllar sonra gurur duyabilmeliyiz.”
Yorumlar