Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, 14 yıldır destekledikleri Uluslararası Bodrum Müzik Festivali için Bodrum’da bulunan bir grup gazeteciyle bir araya geldi ve gündeme dair sorulara cevap verdi.
Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, yönetim kurulu üyesi Ergun Özen, Levent Veziroğlu, Nafiz Karadere, Nevzat Öztangut ve Naci Başerdem gibi kurmaylarıyla medya mensuplarının karşısına çıkan Şahenk son dönemde konuşulan konulara da yanıt vererek açıklık getirdi.
''Elimizi taşın altına koyduk, ne bir kesinti ne de iskonto istiyoruz''
Kredilerin yeniden vadelendirilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Şahenk, ''Bir kere şunu gönül rahatlığıyla söyleyeyim. Sağ olsun Hüsnü Bey’in (Hüsnü Akhan) oluşturduğu ekiple birlikte beraber çalıştığımız bankalarımıza (masanın da öbür tarafında zamanında oturduğumuz için ve ne istediklerini bileceğimiz için) hak hukuk çerçevesinde en doğru olan nakit akışlarını çıkarıp bir program sunduk. Bunu daha onlar incelemeye almadan hassas analizleri yapılarak sunuldu, sonra bankalarımızla da detaya inildi. Tabii herkes dünyayı aynı şekilde görmeyebiliyor. Şu anda geldiğimiz noktada artık Hüsnü Bey bu olayı çok yeni bir aşamaya getirdi. Kısa zamanda en güzel biçimde bu olay ortadan kalkacak. Biz yeniden yapılandırma yapmıyoruz. Biz ne bir kesinti istiyoruz ne iskonto istiyoruz. Faiz piyasada neyse ona göre oluşmasına bakıyoruz. Kaldı ki, bütün bu söz konusu kredi portföyünün yapısını iki artı dört gibi, altı senelik olarak konuşuyoruz. İki yıl faiz ödemeli, dört yıl ana para artı faiz ödemelidir. Bütün bankalarımız, burada teminatsız olan bankalarımız da vardı, hepsi yüzde 150’ye yakın teminatlanmış da oluyorlar. '' ifadelerini kullandı.
''Bence Türkiye şu anda en ucuz dönemini yaşıyor''
Ekonomiyle ilgili açıklamalarda bulunan Şahenk, ''Bunu bir köprü kredisi gibi görmek lazım. Biz değişik dönemleri yaşadık Türkiye’de. Bunlara alışığız. Ben son dönemdeki yapılan açıklamalar ve yapılan toplantılarda doğru kararların, mesela bu kredi kartlarıyla ilgili alınan kararların çok doğru olduğunu görüyorum. Ekonominin belirli bir süre soğutulmasının, cari işlemler açığı olsun tasarruf anlamında yani aslında devletimiz de şu anda faiz dışı fazla verebilmesi için doğru önlemleri alıyor. Bizim bir kere bunların arkasında olmamız lazım. Kısmen belirli bir ölçekte şu anda Doğuş Holding’in kendi içinde yaptığını Türkiye Cumhuriyeti devleti yapıyor. Onun için bu orta vadeli planda da biz nasıl kendimize nakit akışı çıkarıp olayımızı görüyorsak, devlet de bunu yapıyor. Burada güzel olan şey, bu orta vadeli planda bütün ekonomideki paydaşlara görevler düşmesiydi. Bunun parçası olabilmemiz, paylaşımcı olması çok önemli. Kısa vadede tabii ki bu mali politikaların, tasarruf demeyeyim de ticarette biraz baskısı olabilir. Ama rakamlar düzeldikçe, benim hiçbir endişem yok sermaye piyasalarıyla ilgili. Bono yatırımcısı, yabancı sabit getiriye yatırım yapan yatırımcılar belli fiyatlarda belli durumlarda muhakkak gelirler, Türkiye’de satın almaya başlarlar. Burada önemli olan, bu programın açıklanması ki, çok güçlü açıklanacağına ben inanıyorum. Bunun arkasında toplum olarak olmamız ve bunun uygulandığını piyasaya gösterdiğimiz zaman doğru reformlarla bu işin arkası rahat gelir. Çünkü Türkiye gibi inanın ki şu anda böyle fırsatları olan çok az ülke var. Bence Türkiye şu anda en ucuz dönemini yaşıyor. 2002, 2003’teki yaşadığımız bazı olaylara bakıyorsunuz, bugün Türkiye bankacılık sektörü çok daha güçlü. Biz yıllarca masanın öbür tarafını zamanında yaşadığımız için ekonomiye nasıl bakıldığını biliyoruz.'' cümlelerini kullandı.
Yorumlar