TSK'nin icra ettiği tüm harekatlarda şanlı tarihi ve kültürü gereği dini, kültürel yapıların, tarihi eserlerin ve çevrenin zarar görmemesi için büyük bir dikkat ve hassasiyet gösterdiğini anımsatan Akar, "Tatbikatlarımız esnasında da deniz canlılarının korunması ve deniz kirliliğinin önlenmesi konularındaki hassasiyetimizi de titizlikle sürdürmekteyiz." ifadelerini kullandı.
TSK'nin sadece ülkesinin güvenliği için değil dost ve kardeş ülkelerin barış, huzur, güvenliği için de mücadele ettiğini belirten Akar, şunları söyledi:
"500 yıllık kardeşlik bağlarımız olan Libya’da faaliyetlerimizi de bu kapsamda sürdürüyoruz. Amacımız 'Libya Libyalılarındır' anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış, barış ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır. Birçok ülkenin özellikle ateşkesten sonra rol kapmaya çalıştığı Libya’da ikili anlaşmalarımız çerçevesinde bulunan birliklerimiz tarafından Libyalı kardeşlerimize askeri eğitim, mayın/EYP temizliği, sağlık, insani yardım ve diğer askeri konularda danışmanlık desteği verilmektedir. Yakın zamanda Hafter güçleri tarafından sözde bir tören gerçekleştirildi. Bu sözde törene çok sayıda personel ile askeri harp araç-gereç ve malzemesi katıldı. Bu eylem, Hafter'in varlığını koruma gayretlerinin, Libya'daki sorunun Hafter ve destekçilerinden kaynaklandığının açık bir göstergesidir."
"VİCDAN SAHİBİ HERKES SORMALI"
Bakan Akar, bu kadar askeri teçhizatın Hafter güçlerinin eline nasıl geçtiği sorusunu, akıl vicdan sahibi ve Libya’nın istikrarını isteyen herkesin sorması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu: