"Türkiye'de 2018'e kadar seçim ittifakı imkanı yoktu ancak ittifak imkanı olmamasına rağmen partiler 'hülle' yaparak bir anlamda farklı imkanları zorlayarak, resmen ittifak yapmamakla beraber aynı listeden girerek, benzer adımlar atarak ittifakı fiilen hayata geçiriyorlardı. 2018’de yapılan değişiklikle artık partilerin yasal zeminde bir statü kazanarak ittifak yapma imkanı verildi. Bu ittifak yapma imkanı da aslında Meclis’e çok büyük bir temsil olarak yansıdı.
Şimdiye kadar 100 yıllık cumhuriyetimizde hiç görülmeyen derecede bir yansıma ve Meclis’te 10’dan fazla parti var, küçüklü büyüklü. Bu oran yüzde 99.3, temsil imkanı var. Önceden 80'leri, 70'leri bulunca 'iyi diyordu' vatandaş. Şimdi yüzde 99'un üzerinde bir temsil oranı var. O yüzden yeni sistem aslında milletimizin ruhunun, tarzının, siyaset algısının Meclis’e yansımasını da sağlamış soldu. Her ne kadar parlamenter rejimi isteyen, şu anki sisteme kızan partiler varsa da onlara da yaramış oldu. Şu an birçok küçük parti ittifaklar sayesinde Meclis'te yer aldılar. O yüzden yeni dönemde de ittifakların devam etmesinin, daha demokratik, daha katılımcı bir Meclis olmasını önemsiyoruz. Barajın düşmesi ittifakı bozan bir tarz değil."
Barajın düşürülmesinin, seçim ittifaklarını etkilemeyeceğini vurgulayan Turan, "Bir partinin oyu barajı aşsa da aşmasa da çok oy alsa da az oy alsa da partiler ittifak yapmayı tercih edebilir. Gönülleri birdir, bakış açıları birdir. Karşı bloka karşı güçlü olmak isteyeceklerdir. Onun için yüzde 1 oy alması, yüzde 50 oy alması arasında barajı aşmakla beraber ittifaka engel bir durum yok. İttifak ayrı düzenleme, bunun yanında barajın düşmesi ayrı bir düzenleme olacaktır" dedi.