AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı canlı yayın programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş’un sorulara yanıtları şöyle;
“Berlin zirvesi sonrası süreci nasıl yorumlarsanız?
Sayın Putin ile birlikte Libya konusunda farklı yerlerde duruyorduk. Putin Hafter'i biz meşru hükümeti destekliyorduk. Libya'da çözüm bulunması için bir adım atılması noktasında ortak noktaya gelindi. Hafter'e dur bakalım sen Libya'nın her tarafına hakim olamazsın mesajı verildi. Hafter'e dur ve merkezi hükümetle yakınlaş mesajı verilmiştir. Somut bir sonuç alınamasa da önemli bir adımdır.
Türkiye'nin asker gönderme adımları hızlanır mı?
Bu şartlara bağlı. Mühim olan TBMM'den bu kararın çıkmasıydı. Şu anda bizden beklenen oradaki askeri güçlere eğitim vermektir. Türkiye bir barış misyonu ile Libya'dadır. Türkiye dünyanın hiçbir ülkesine emperyalist amaçlarla gitmemiştir vekalet savaşı vermemiştir vermeyecektir. FETÖ'nün DEAŞ'ın arkasındaki siyasi strateji kimin aklıdır? Önce buna cevap versinler ondan sonra vekalet savaşları üzerinden Türkiye'ye laf söylemeye kalkmasınlar.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ''Bugün Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığı artıyor. Türkiye'nin dış politikasını Putin yönlendirmeye başladı'' diyor. Ne dersiniz?
Keşke milli konularda milli hassasiyetler çerçevesinde konuşabilme becerisine sahip olsa. Eski Türkiye değil artık Türkiye. Dünyanın denklemleri değişmiştir.
İdlib konusunu atlamamak lazım. Göç tehdidi var. İdlib'de kısa vadede çözüm bekliyor musunuz?
Artık siyasi mesele olmanın önüne geçmiştir, insani trajedidir. Rejimin katliamlarına seyirci kalınamaz. Rusya rejim üzerinde baskı kurarsa bu katliamları durdurabilecek güce sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu insani bir şeydir. Ruslar insani trajediyi önlemeye gayret sarf etmeli.
FETÖ'nün siyasi ayağı iddiası tartışması... Sayın Bahçeli ''Yurtta Sulh Konseyi üyelerine bakın anlayabilirsiniz'' dedi. Siyasi ayak varsa nasıl ortaya çıkar?
Bu devlet millet düşmanı FETÖ 1970'li yılların ortalarından itibaren devlete sızmaya başlamış. Her yere girmişler. Muhakkak siyasetin içerisinde de var oldular. Cumhurbaşkanımız, 7 Şubat 2013 MİT krizi ile birlikte paralel devlet olarak tanımlayarak siyasal kararlılığı ortaya koydu. Hiçbir kimsenin siyasetçi diye muaf olması düşünülemez. Yoğun mücadele var. Nerede kim varsa ortaya çıkarılacaktır. Bu mesele Meclis Araştırma Komisyonu'nun görevi değil Cumhuriyet Başsavcılıklarının görevidir. Türkiye FETÖ'ye karşı bir mücadele veriyor.
Sultanbeyli'de cemevine yönelik saldırı girişimi gerçekleştirildi. Soruşturma başlatıldığını biliyoruz. Bunları münferit olaylar olarak mı görüyorsunuz yoksa provokatif hareket mi planlanıyor?
Münferit olmadığı kanaatindeyim. Bir takım provokatif unsurlardır. Toplumun fay hatlarını hedef alıyorlar. Bunları karşı uyanık olmak lazım. Türk'ün Kürt'ten Laz'dan Arap'tan farkı yoktur. Hepimiz biriz beraberiz. Provokatif yaklaşımlara karşı dikkatli olmak lazım. Türkiye'de hiç kimse Alevi-Sünni meselesini kaşıyacak güce sahip olmayacaktır. Çünkü Türkiye'nin gönlünde böyle bir ayrılık yoktur. Birileri namussuzca gelip kapılara X koyuyor. Sen kimsin? Vatandaşlarımızın uyanık olmasını istiyoruz. Etnik fitnelerle koskoca cihan imparatorluğu dağıldı. Bu bir fitnedir emperyalizmin aracıdır.”
Yorumlar