İstanbul Boğazı’nda geminin çarptığı yalının Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı olduğu ortaya çıktı. Geminin çarptığı yalı paramparça olurken yalının 'Binbir Gece' dizisine ev sahipliği yaptığı da öğrenildi. İşte haberimizin detayları..
İstanbul’da bugün hareketli dakikalar yaşandı. Malta Bayraklı Bayraklı bir geminin dümeni kilitlenince ünlü dizilerin çekildiği Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarptı. Yalıya çarpan gemi 225 metre boyunda ve 32 metre genişliğindeki "Vitaspirit" adlı dökme yük gemisi. Gemi, Karadeniz-Marmara yönlü geçişinde Fatih köprüsü altında dümen gücünü kaybederek Lacivert ve Uskumru restoranlarının olduğu bölgede Hekimbaşı Salih Efendi yalısına çarptı. Kazada büyük bir şans eseri ölen yada yaralanan olmadı. Geminin çarptığı yalının hemen bitişiğindeki balık restoranlarında yemek yiyenler korku içinde kaçıştı. Kaza sonrası, olay yerine gelen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı römorkörler, gemiyi Ahırkapı'ya çekti. Kazanın ardından İstanbul Boğazı çift yönlü olarak deniz trafiğine kapatıldı.
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'da çekilen diziler-Yalının sahibi kim?
Tankerin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi yalısını bir firmanın işletiği öğrenildi.
Yalı organizasyon şirketinin dört ortağı şu şekilde: Aslı Zeynep, H. Jefra Süveyda, Payidar Zerhan ve Salih Burak. Söz konusu isimler Hekimbaşı Salih Efendi'nin en küçük kızı Sakıbe Hanım'dan doğma torunu Mehlika Hanımın kızları Süveyda ve Zerhan ile çocukları Zeynep ve Salih Burak.
Kırmızı renkteki bu ikonik yapının bilinen ilk sahibi, Osmanlı’nın ilk tıp okulu olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin ilk mezunlarından Hekimbaşı Salih Efendi. Yalıya da ismini veren Hekimbaşı Salih Efendi 3 Osmanlı sultanının doktorluğunu yapmanın yanı sıra botanik hocalığı, maarif müsteşarlığı ve Maarif Meclisi başkanlığı gibi görevlerde de bulunmuş, ünü Osmanlı sınırlarını aşmış biri. İstanbul Boğazı’nda fotoğrafı en çok çekilen yapılar arasında yer alan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı, “Binbir Gece” ve "İstanbul Kırmızısı" gibi popüler dizilere de ev sahipliği yapmış. Yalı şimdilerde düğün, konser ve benzeri etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
HEKİMBAŞI SALİH EFENDİ YALISI’NIN TARİHÇESİ
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı; İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında Beykoz Anadoluhisarı ile Kanlıca arasında yer alır. 1850 tarihlerinde harem ve selamlık olarak yapılmış olan yalının, günümüze yalnızca harem kısmı gelebilmiştir. Selamlık kısmı Hekimbaşı'nın ölümünden sonra hissedarları tarafından satılmış ve yerine modern bir yalı yapılmıştır. Yalının hareminde Salih Efendi'nin torunu Mehlika Gürpınar yaşamaktadır. Hekimbaşı Salih Efendi, Sultan II. Mahmut zamanında açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin ilk mezunlarındandır. Sultan Abdülmecit'in Hekimbaşılığı'na getirilmiş olan Salih Efendi otlardan ve çiçeklerden yaptığı ilaçlarla da tanınmıştır. Hekimbaşılığı ünvanı bugünkü Sağlık Bakanlığına denk gelmektedir.
Yalının ilk sahibinin kim olduğu bilinmemektedir. Hekimbaşı Salih Efendi iki oda, bir sofa düzenindeki bu yalıyı satın aldıktan sonra yalıyı genişletmiş, kuzey kısmı selamlık, güney kısmı da harem konumuna getirtmiştir. Salih Efendi'nin ölümünden sonra iki blok halindeki harem bölümü, üçüncü eşi Payidar Hanım'a ve kızları Sakibe Hanım'a geçmiştir. Daha sonra bu bölüm Mehlika Hanım'ın mülkiyetine, kuzeydeki selamlık kısmı, Mehlika Hanım'ın teyzesi Übeyde Hanım'a geçmiştir. Übeyde Hanım kuzeydeki selamlık bölümünü 20. yüzyılın başlarında yıktırarak, bahçe haline getirmiştir.
Hekimbaşı Yalısı'nın günümüze gelen, aşı boyalı harem kısmı, yan yana üç ayrı bölümden meydana gelmiştir. Bu bölümlerden biri üç, biri iki, diğeri tek katlıdır. Üzeri ahşap çatılı olan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın, birbiri ile uyumlu olmayan dikdörtgen pencereleri bulunmaktadır. Üç katlı bölümün alt katında ortada, ince uzun üç pencere vardır. Bu pencerelerin iki yanındaki kapılardan rıhtıma çıkılmaktadır. Üç katlı yapının orta katı, ahşap direklerin taşıdığı balkonla denize açılmıştır. Üst katta da, yine dikdörtgen beş pencere yer alır. Yanındaki iki katlı olan bölümün alt ve üst katında üçer pencere, tek katlı olan kısımda üç, tek katlı kısma bağlı olan geriye çekilmiş kısımda ise iki pencere bulunmaktadır. Üç katlı yapının plan düzeninde, ortada bir sofa ve çevresinde de küçük yüklükler bulunmaktadır. Yalının üst katı tamamen sofaya açılan yatak odalarına ayrılmıştır. Güney yönündeki kayıkhane, bugün kömürlük olarak kullanılmaktadır. Yalının ön cephesi çürümüş olduğundan, 1978 yılı yazında Taç Vakfı'nın teknik sorumluluğunda yenilenmiştir. 1980'li yıllarda ise denize doğru kayma gösteren yalının önüne, boydan boya, dokuz adet ayağın üzerine oturtulmuş, bir rıhtım yapılmıştır.
Yorumlar