"Yeri geldi bu ülkenin namuslu solcularını, sağcılarını
savundu. Yeri geldi 28 Şubat'ta başörtüsü mağduru olan bayan kardeşlerimizi
savundu. Yeri geldi, yine 28 Şubat sürecinde bir şiir okuduğu için hapse mahkum
edilen Cumhurbaşkanımızı Pınarhisar'a uğurlayan o kutlu topluluk içerisinde yer
aldı. Duruşu hep bu ülkenin milli değerleri, tarihi, coğrafyası, irfanı üzerine
kuruluydu ve müziğin evrensel dilini kullanarak aslında ülkemizin hikayesini
anlattı, eserlerinde, yorumlarında, bestelerinde. O yüzden de insanımızın
kalbinde bir taht kurdu. Fikri görüşü ne olursa olsun, kentli olsun, köylü
olsun, genç olsun, yaşlı olsun, bu nimete vasıl olmak diyeyim, her sanatçının
arzu ettiği ama herkesin belki ulaşamadığı aslında büyük bir makamdır. Ahmet
Kaya'yı bu yönüyle de tekrar rahmetle andığımızı yad ettiğimizi ben ifade etmek
istiyorum."
"Tabii yıllar geçti vefatının üzerinden,
özlüyoruz." diyen Kalın, kendisinin de halk müziği ile ilgilenen birisi
olarak, Ahmet Kaya'nın eserlerini, yorumlarını dinlediğini, çaldığını ve
söylediğini ifade etti. "Ne mutlu ona ki, çok sevdiği ülkesinden uzakta
vefat etmiş olmasına rağmen bugün ülkesi onu hayırla yad ediyor."
ifadesini kullanan Kalın, şunları söyledi:
"Şurada mezarının üzerine de yazmışlar. 'Hoşçakal
sevgili ülkem' diye. Giderken de bu duyguyla gittiğine inanıyorum. Hayatı
boyunca da hep bu duyguyla yaşadı. Ülkesini gerçekten seven bir insan olarak.
Tekrar Allah rahmet eylesin. Kendisini tekrar hayırla rahmetle, hasretle yad
ediyorum."
"Tabii Ahmet Kaya'nın başına gelen o büyük haksızlık,
bir cinnet halinin oluşturduğu iklimde meydana geldi. Yani 28 Şubat sürecinde.
O dönemde mağdur olan, binlerce, on binlerce insan gibi Ahmet Kaya da, o korku
ikliminin içinde bu haksızlığa maruz kaldı.