"Tabii yıllar geçti vefatının üzerinden,
özlüyoruz." diyen Kalın, kendisinin de halk müziği ile ilgilenen birisi
olarak, Ahmet Kaya'nın eserlerini, yorumlarını dinlediğini, çaldığını ve
söylediğini ifade etti. "Ne mutlu ona ki, çok sevdiği ülkesinden uzakta
vefat etmiş olmasına rağmen bugün ülkesi onu hayırla yad ediyor."
ifadesini kullanan Kalın, şunları söyledi:
"Şurada mezarının üzerine de yazmışlar. 'Hoşçakal
sevgili ülkem' diye. Giderken de bu duyguyla gittiğine inanıyorum. Hayatı
boyunca da hep bu duyguyla yaşadı. Ülkesini gerçekten seven bir insan olarak.
Tekrar Allah rahmet eylesin. Kendisini tekrar hayırla rahmetle, hasretle yad
ediyorum."
"Tabii Ahmet Kaya'nın başına gelen o büyük haksızlık,
bir cinnet halinin oluşturduğu iklimde meydana geldi. Yani 28 Şubat sürecinde.
O dönemde mağdur olan, binlerce, on binlerce insan gibi Ahmet Kaya da, o korku
ikliminin içinde bu haksızlığa maruz kaldı.
Sanatını, müziğini özgürce icra edip ülkesini daha iyi noktalara taşımak, Kürt'üyle, Türk'üyle, Çerkezi'yle, Arap'ıyla, dindarıyla laikiyle, sağcısıyla solcusuyla, köylüsüyle kentlisiyle, doğulusuyla batılısıyla bütün Anadolu insanını kucaklamaya çalışan bir çığlık iken, maalesef böyle büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı ama hamdolsun o günlerden bugünlere çok şey değişti. Artık bunların da biz muhasebesini yapıyoruz. Bu tür dönemlerin tekrar yaşanmaması için birlik beraberlik içerisinde çalışıyoruz. İşte o zaman Ahmet Kaya'nın hapse gönderdiği Cumhurbaşkanımız bugün bu ülkenin başında, 15 yıldır bu ülkeyi başbakan ve cumhurbaşkanı olarak yönetti, yönetiyor.