Olay, Mayıs ayında Kepez ilçesi Gazi Mahallesi'nde bir gecekonduda meydana geldi. Soner Ersundu, Ayşegül G. ve Sadık Cantürk, akşam saatlerinde birlikte alkol almaya başladı. Saat 04.30 sıralarında ise Soner Ersundu ile Sadık Cantürk arasında kavga çıktı. Kavga sırasında Ersundu, çiçek saksısını Cantürk'ün başına vurdu. Ardından da 3'ü sırtından olmak üzere Cantürk'ü 5 yerinden bıçaklayıp, öldürdü. Evden gelen sesler üzerine mahalleli polisi aradı. Soner Ersundu da Sadık Cantürk'ün cansız bedenini kolundan tutup sürükleyerek, 50 metre uzaklıktaki Devlet Su İşleri'ne ait su kanalının yanına getirdi. Cesedi kanala atacağı sırada polis ekipleri arafından yakalandı. Polis, Soner Ersundu ile Ayşegül G.'yi gözaltına aldı. İki şüpheli, polisteki sorgularının ardından 'kasten adam öldürme' suçundan adliyeye sevk edildi. Ayşegül G., savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, Soner Ersundu tutuklandı.
Soner Ersundu'nun yargılanmasına, Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık ile avukatı katıldı. Savunmasında, evinde ağırladığı Cantürk'ün kendisine bağırıp hakaret ettiğini öne süren Soner Ersundu, şöyle konuştu:
“Maktulü üç yıldır tanırım. Ev arıyordu. Ona yardımcı oldum. Bir süre aynı evde kaldık. Alacaklıları eve gelmeye başlayınca evi terk ettim. Telefonumu değiştirdim. Beni yeni evimde buldu. Eşyalarının bir süreliğine bende kalmasını istedi. Ben de kabul ettim. Sonrasında gitti. Çalıştığı işyerinde düşmüş ve rahatsızlanmış. Sonra tekrar geldi. Bana kalacak yeri olmadığını, bende kalmak istediğini söyledi. Yanımda olan kız arkadaşım da iyileşene kadar kalabileceğini söyledi. İki-üç gün eve gelmeyince iyileştiğini, artık bende kalmayacağını düşündüm. Olay günü kız arkadaşım evdeyken maktul geldi. Konuşmak istediğini söyledi. Ben de hepimizin alkollü olduğunu, sonra konuşmamız gerektiğini söyledim. Kız arkadaşımı evden göndermem için bana hakaret etmeye başladı. Aynı evde kalmamızı istedi. Gitmesini, sonra gelmesini istedim. Alkollüydü. Onu eşyalarının olduğu odada yatağa yatırdım. Bağırmaya başladı. Polisin gelebileceğini söyledim ama dinlemedi. Kız arkadaşım markete giderken ben de kendi odama geçtim. Küfür edip, bağırmayı sürdürdü. Odama gelip bana sert bir cisimle vurdu. Vücudumun çeşitli yerlerinden yaraladı. Masada meyve bıçağı vardı. Ona uzanınca, ben hızlı davrandım ve bana zarar vermesin diye bıçağı aldım. Maktul beni darbetmeye devam edince bıçağı salladım. O sırada koridora çıkmıştık. Sopayla bana saldırınca kendimi korumak için bıçağı yine salladım, nerelerine geldiğini hatırlamıyorum. Onu sonra dışarıya kapının önüne bıraktım."
Duruşmada tanık olarak dinlenen İ.A. ise gürültü üzerine balkona çıktığını ve yaşananları gördüğünü belirterek, “Ramazan günüydü. Evim olay yerinden biraz uzaktaydı. Alacakaranlıkta sanığa benzeyen bir kişiyi, başka birini yerde sürüklerken gördüm. Hatta bir ara durdu ve yerdeki kişinin yüzüne yumruk attı. Sonrasında beline doğru tekme attı. Kanala doğru sürüklüyordu" dedi.
Tanığın ifadesinin ardından söz alan sanık Soner Ersundu, istemeden de olsa bir kişinin ölümüne sebep olduğu için üzgün olduğunu söyledi. Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Yorumlar