Görevinden istifa eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması’na yönelik kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın 6. duruşmasında savunma yaptı.
Kavurmacı, 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda Rızanur Meral'in açılış konuşmasını ayağa kalkmayarak protesto ettiğini ve alkışlamadığını savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı "Şahsıma isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ / Örgütü üyesi değilim, bilerek ve isteyerek bu örgüte yardım etmedim. Propagandasını da yapmadım" diye konuştu.
Kavurmacı, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile bazı gezilere katıldığını ancak bunların dışında bir iletişiminin bulunmadığını savundu.
"KONUŞMAYI ALKIŞLAMADIM, PROTESTO ETTİM"
Kavurmacı, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda hükümete tehdit içeren sözlerin söylendiği konuşmayı da ayağa kalkmayarak protesto ettiğini ve konuşmayı alkışlamadığını belirtti.
Kavurmacı şunları söyledi:
"Bu olaydan sonra hemen istifa ettim ancak istifam kabul edilmedi. NOTER aracılığıyla resmi olarak ilk istifa eden kişi benimdir. Hakkımda hediye kartı vermem ve maaşlı çalışan iki kişinin ödemelerini yapmış olmam FETÖ'ye yardım suçlaması olarak kabul edilemez. Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 Haziran 2014'te yaptığı açıklamadan sonra Fatih Koleji'nde okuyan çocuklarımı okuldan aldım, başka bir okula kaydettim. FETÖ'yle işbirliği olan kimseyle iletişimim yoktur. 1 dolarım yoktur. Bylock kullanmadım. Örgütün okullarında ve yurtlarında kalmadım. Zaman Gazetesi'ne aboneliğim yoktur. 2014 yerel seçimlerinde AK Parti'yi destekledim. Seçimlerde AK Parti'nin resimlerini duvara kaplattırdım. Devlet büyüğüne hakaret eden Rızanur Meral'i tek alkışlamayan bendim. Yurt dışında çok sayıda mağazam olmasına rağmen yurt dışına gitmedim. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da yurt dışına gitmedim. Mayıs ayında tahliye oldum, yine gitmedim. 13 aydır tutukluyum. 4 bin 200 çalışanı olan 500 mağazası olan bir şirketin ortağıyım. 2 çalışana ödenen maaşla şirketlere el konulması izah edilemez. Tahliyemi talep ediyorum. Şirketlerimdeki kayyum kararlarının kaldırılmasını istiyorum."
FARUK GÜLLÜ: TUSKON 5.OLAĞAN GENEL KURULU'NA KATILMADIM
Tutuklu sanık Faruk Güllü, FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 15 aydır tutuklu olduğunu ve suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, "TUSKON'dan 2010 yılında istifa ettim. Herhangi bir imzam yoktur. 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na ve 6. Olağan Genel Kuruluna katılmadım. Listelerde adımın geçiyor olması bilgim ve isteğim dışındadır" dedi.
"MASAK raporlarında gayriresmi para hareketlerinin olmadığı kanıtlanmıştır" diyen Güllü, "Bank Asya, en çok iş hayatımda bana zarar veren banka olmuştur. Bank Asya'ya para yardımı değil, günahımı vermem. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde Güneşli'deki mağazamızdayken öğrendim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine yola çıktık. Polislerle, tanklar geçmesin diye yolu kapattık, helikopter saldırısına rağmen yolu açmadık. Hakkımda yakalama kararı bulunduğunda iş yerime giderek teslim oldum. Yapılan aramalarda sadece 1 adet bandrollü kitap bulunmuştur. Bylock ve başka kriptolu haberleşme programı kullanmadım" ifadelerini kullandı.
Hakkında yakalama kararı çıkınca yurtdışına kaçmadığını belirten Güllü, kendisi aleyhine ifade veren gizli tanık 'Demir'in duruşmada tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Güllü, "Bylock gibi kriptolu herhangi bir haberleşme aracını kullanmadım. Digitürk aboneliğim yoktur. Örgüt üyelerinde ele geçirilen 1 dolarım yok. Örgütün toplantılarına katılmadım. FETÖ/PDY için yardımcı olduğuma dair dosyada bir delil yoktur. Almanya'dan mart ayında geldim, oturma iznim vardır ve 15 Temmuz'dan sonra yurt dışına çıkmayı düşünmedim. 15 aydır tutukluyum. Adli tedbir tedbiriyle tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Söz alan diğer sanıklar da tahliyelerini talep etti. Duruşma, sanıkların tahliye taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 31'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, 10 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada, sanık avukatlarının talepleri alındı.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Özlem Rukiye Kartal Üçüncü, Nalan Erpolat, Yüksel Nalbant, Ruhi Gürer, Semih Sadır, Rüstem Karaoğlan, Emrullah Emre Topal ve Harun Akca'nın, savunmalarının alınmış olması ve mevcut delil durumundan dolayı tahliyelerine karar verdi.
Mahkeme ayrıca, sanıklar Nihat Kurt ve Cahit Durmaz'ın savunmalarının alınmış olması ve sağlık durumlarından dolayı tahliyelerini kararlaştırarak, tahliye edilen tüm sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ile polis merkezinde imza atma tedbirlerinin konulmasına hükmetti.
Sanıkların mal varlıklarının suçtan elde edilen mallar olmadığına karar veren mahkeme, bu mal varlıklarının üstündeki tedbirin kaldırılmasını hükme bağladı. Duruşma, 4 Aralık'a ertelendi.
Yorumlar