Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
18 Mart şehitler günüdür. Aynı zamanda Çanakkale Deniz Zaferi'nin de 103'üncü yıldönümüdür. Çanakkale'nin her karşısında şehidimiz vardır. Bizim belediye başkanımızın konuşmasına yasak getiriyorlar. Milletin seçtiği belediye başkanını neden dışlıyorsun? Sen 18 Mart'ı, Çanakkale'yi bilmezsin. Sen ancak ve ancak Man Adası'nı bilirsin.
Çanakkale Savaşı aynı zamanda milli Kurtuluş Savaşımızın önsözünü yazdığı savaştır.18 Mart'ta bütün camilerimizde hutbe okutuldu. Ama hutbenin içinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk yok. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, düşmanın bile saygı gösterdiği kahramanlıkları var. Diyanet İşleri Başkanlığı'na da seslenmek istiyorum. Sizin kurucunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü neden anmıyorsunuz?
1920'lerde harabeye dönmüş camiler için ödenek ayırıp tamir ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını neden anmıyorsunuz? Bir fesli kadir soytarısı var biliyorsunuz. Saraydaki zat ziyat ediyor onu. Siz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anmadığınızda bu soytarıyla aynı oluyorsunuz. Çanakkale'yi Atatürk'süz kabul etmek mümkün değil.
"NİYE AYAĞA KALKTINIZ?"
Dün Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat bir toplantı yaptı. Hakim adayları geldiler kura çektiler. İçeri girerken bütün hakimler ayakta. Niye ayağa kalktınız? Bir partinin genel başkanı geldiğinde niye ayağa kalktınız? Zaten adalet diye bir şey kalmadı. Talimatla verilen karar adalet midir? Bekliyor Saray'dan nasıl talimat gelecek diye. Bu zat Saray'da konuşmuş, arada doğruları söylüyor, "Devletler ve milletler adalet üstünde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur. Mazlumun ahının arşı titrettiğini unutmayacağız" diyor. Ya hangi arş? Boğazı kesilen askerleri, ilacı verilmediği için ölenleri görmüyor musun sen?
Bağımsız olsun yargı diyoruz. Adalet dağıtsın diyoruz. Ama onlar diyorlar ki 'bize birisi talimat versin ona göre karar verelim.'
Buradan oradaki hakim ve savcılara sesleniyorum, Cübbelerinize iki delik açınız, iki de düğme.. Düğmelerde Saray’ın amblemi olsun, ayağa kalktığınız zaman onların önünde o düğmeleri ilikleyin. Siz üçüncü güç olmaya layık değilsiniz
13 Haziran'da şu açıklamayı yapmıştım; Parası olan dayısı olan serbest kalıyor garibanlar yatıyor. Çoğunun zaten daha iddianamesi bile düzenlenmemiş. Şamil Tayyar diyor ki; Gaziantep'te çok ciddi FETÖ borsası var. Kayseri'de de var. Elitaş'a sorun anlatsın. Şöyle devam ediyor; Milyon dolarlar dönüyor. İtirafçı adında işadamlarını serbest bırakıyorlar.
NİYE SATIYORSUN ŞEKER FABRİKALARINI?
Bu iktidar artık çökmüştür. Hiç bir söylemi sağlıklı ve tutarlı değildir. Bunlar yetmiyor gibi Afrin'di terördü derken aradan şeker fabrikalarını nasıl satarız derdindeler. Niye satıyorsun şeker fabrikalarını? AK Parti'nin genel başkanı diyor ki 'Bunlar zarar ediyor.' Bunlar zarar etmiyor Recep bey sen zarar ettiriyorsun. Yavuz Sultan Köprüsü de zarar ediyor onu da sat. Saray'ın 13 günlük parasını versinler hiç bir zarar olmaz. Asıl batak Saray'da. Sat o Saray'ı. Sonra biz 'Yerli ve milliyiz' diyor. Sevsinler senin yerliliğini. Gayri millisin sen.
İŞSİZLİK RAKAMLARININ ÇOĞU GERÇEK DEĞİL
Türkiye'de neredeyse her evde bir işsiz var. Gençlerin işsizliği çok daha fazla. Son 10 yılda 24 milyon kişi İŞKUR'a iş başvurusunda bulunmuş. Bunun yüzde 22'sine iş bulmuş. 18 milyon kişiye İŞKUR ben iş bulamadım diyor. İşsizlik rakamlarının çoğu gerçek değil. Eğer bir ülkede işsizliği azaltmak istiyorsanız üretim ekonomisine destek verirsiniz. Üretirseniz gücünüz olur.
Yorumlar