Ahmet Hakan'ın sunumuyla CNN Türk ekranlarında yayımlanan Tarafsız Bölge programına CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce konuk oldu. Muharrem İnce, dış politika, eğitim sistemi, ve CHP'deki kurultay sürecine ilişkin birçok konuda açıklamalarda bulundu.
"Seçim ikinci tura kalsaydı bu iş olacaktı"
50 gün hazırladım yüzde 30 barajını aştım. 500 gün hazırlanırsam ben önümüzdeki seçimi kazanırım diyen Muharrem İnce, "15 milyon insan var kimse bu oyuna gelmesinler. Muharrem İnce insanlara umut oldu. Seçim gecesi 10 tane senaryo yazdılar. Hadi 1 tane doğru olduğu diyelim diğer 9 tanesini kim yazdı? Ben bir arkadaşımıza yazdım bizim sınırımız 30. Seçim ikinci tura kalsaydı bu iş olacaktı. İYİ Parti 10'un üzerinde alsa, Saadet Partisi 3'ün üzerinde alsaydı AK Parti zaten yüz 46'lara düşecekti." açıklamasında bulundu.
"Apolet konusunda yanlış yapmadım"
50 günde yaptığımda hatalardan biri de 13 ile gidemedim. 107 miting yetmez 170 olmalıydı açıklamasında bulunan İnce, "Hatay mitingi önce hastalandım. Doktor arkadaşlarım bana müdahale etti. Daha çok gayret etmeliydim. Sosyal yardım alan yurttaşlarımız Erdoğan kaybettiğinde bunları kesileceğine inandım. Apolet tartışmasında entellektüel kesim yanlış yapmadığımı söyledi. Daha alt kesimler ise yanlış yaptığımı söyledi. Şu anki ölçümlerim yanlış yapmadım yönünde." ifadelerini kullandı.
"Artık yüzde 50+1 lazım"
Muharrem İnce, "Bu ülkede 40 yıl sol birleşsin diye tartıştılar. Rahmetli Ecevit yüzde 21 ile iktidar oldu. Artık bize yüzde 50+1 lazım. Bu yüzden büyük şemsiye lazım. O mitinglerde özel bir taşıma olmadı. İnsanlar mitinglere kendi imkanlarıyla geldi. İnsanların eli bize ya da CHP'ye oy vermeye gitmedi. Büyük mitingleri son ana bırakmak hata olmuş olabilir. Bu mitingler devasa mitinglerdi. Şu an sona bırakmazdım. Bunlar yaşandıktan sonra tespit edilebiliyor" vurgusunu yaptı.
"Kılıçdaroğlu'na rakip olmadım sözümü tuttum"
İnce açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: Ben Kılıçdaroğlu'na rakip olmadım sözümü tuttum. Siz aday olmayın kurultaya ben başkan olayım. Siz de onursal başkan olun dedim. Baykal Kılıçdaroğlu'nun evinde çıkarken aday değilim demişti. Ama aday oldu, durum değişti, aday olmak zorunda kaldı. Bir seçim oldu ve ben 4 milyon fazla oy almışım. Orta yeni bir durum var. İnsanlar 15 milyon oy vermiş bize. Bunların 1 milyonu parti üyesi. Bu değişimi gerçekleştirebilseydim mitinglere devam edecektim. Bir otobüs yaptıracaktım Yüksekova'dan başlayıp Muğla'dan çıkacaktım. Karış karış gezecektim. 50 günde yüzde 31 oy alınır ancak. Cumhurbaşkanlığı 5 yıl kesinlikle sürmeyecek. Hazırlık yapılması lazım.
Bir partinin başkanı cumhurbaşkanı adayı olmaya mecburdur. Bir parti ancak iktidar olursa ülkeyi yönetebilir.
"Parti başkanı cumhurbaşkanı adayı olmadan olmuyor"
Muharrem İnce: Ortak mitingin yanlış olacağını düşündük ve yapmadık. Kampanya sürecinde Genel Başkan Kılıçdaroğlu bana destek oldu. Şunu gördüm çift başlılık ortaya çıktı. FETÖ'nün iadesi istemiyor denildi. Erdoğan bunu günlerce dillendirdi. Bir partinin genel başkanı aday olmazsa bu sorunlar ortaya. O yüzden başkanlık istiyorum. Yoksa kenarda dururdum yine aday olmak ister der. Otobüse atlar giderdim. Parti Başkanı cumhurbaşkanı adayı olmadan olmuyor. Bunu ben de Ekmeleddin Bey'de de denedik olmuyor.
Doğal gaz kesilecek. Donacağız, kasa tam takır. Böyle bir iktidardan memnun musunuz? Döviz düşecek dediler, düşmedi. Bu dış güçler Erdoğan'la birlikte mi geldi? Merkez Bankası başkanını genel merkez çağırdılar. Yapmayın bunu özerkleştirin dedim.
"Seçmenler değişim olmadığı için sandığa gitmeyeceğim diyor"
Kılıçdaroğlu'nun bu direnci yüzünden kaybediyoruz. Genel Başkan adaylığı için yanıp tutuşmuyorum ifadelerine kullanan Muharrem İnce, "Sokaktan şunu görüyorum. Sandığa gitmeyeceğim değişim olmadığı için diyorlar. Ben de onlara yapmayın diyorum. Partinin yöneticileriyle vatandaş arasında gönül sözleşmesi vardır. Bunu yıkmamak lazım. Ben bunu tekrar kurabilirim. Milletvekili seçimlerinde hiçbir ön seçim araştırması olmadı. Herkes başka bir yöne baktı. Ben başarılabileceğine inanıyorum. Milletle inatlaşmamak lazım." vurgusunu yaptı.
"Böyle bir toplantıya nasıl çağrılmam"
Seçim süreciyle ilgili konuşan İnce, "Seçimlerin üç ayağı var aday süreci, seçim süreci ve 17'den sonraki süreç. Ben bu partinin şerefli bir üyesiyim Şu an parti ile ilgili bir sıkıntı yok. Seçimden 66 gün sonra seçim sonuçlarını değerlendirdiler ve cumhurbaşkanı adayını davet etmediler. Gülüyorum ben buna ne yapayım? Parti'nin 1 milyon 250 bin üyesinin vicdanına sesleniyorum. 68 vilayet 107 miting yapan benim. Kampanya nasıl geçti diye tartışırken ben orada yokum. Böyle bir toplantıya nasıl çağrılmam. Ben bekledim açıkçası. AKP değerlendirdi İYİ Parti ve HDP değerlendirdi fakat CHP 66 gün sonra yaptı." dedi.
"Partimin başarılı olması için elimden geleni yapacağım"
Bu yerel seçimde partimin başarılı olması için elimden geleni yapacağız. İYİ Parti ve AK Parti seçimlerden önce kongrelerini yaptılar. Tam da bizim ihtiyacımız olan şeyde bu idi. Bu olmadı ne yapalım eve mi yakalım? Geçmişte Muharrem İnce 140 imza bulamadı dediler 440 oy almıştım. İmza alamadık diye partiye zarar verecek halimiz yok. Biz dedik ki değişim lazım yenilik lazım. Burada sorumluluk partiyi yönetenler ve imza vermeyenlerindir. Kesinlikle başarısız olsunlar da top yuvarlansın ayağıma gelsin demem.
"Parti yönetimi iddialı değil, razı ben değilim"
Muharrem İnce, "Seçim gecesi veya sonrası genel başkanın beni çağırdığı yönündeki haberler doğru değil. Ben bunları basından okudum. Kendi ağzından duymadım. Sayın Genel Başkanla düşman değiliz, aynı hedefe doğru gidiyoruz. Düğünler cenazeler insani ilişkilerimizin dışında. Parti yönetimi iddialı değil, razılar. Ben razı değilim aramızdaki fark bu. Ben Nevşehir, Erzurum, Konya belediyelerini istiyorum. Genel başkan seçilseydim 188 bin sandık görevlisine statü verecektim şimdiden. Örgütü esas alacaktım. Seçmene benim kurallarım hukuka uygun diyecektim. Seçimi kazanamazsam notere belge verdim, bir daha gerekirse veririm. Pazartesi günü partiyi genel kurula götürürüm. Koltuğa yapışmam." ifadelerini kullandı.
"Yeniden imza sürecine girmeyeceğiz"
CHP'deki kurultay süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan İnce, "Yeniden imza sürecine girmeyeceğiz. Seçimlerde olası bir başarısızlıkta suçlusu biz olmayalım." dedi.
"Ben cumhurbaşkanı olacağım"
Muharrem İnce, "Ben İstanbul belediye başkanı adayı olmak istemiyorum. Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı olacağım. Parti belediye başkanlığı adaylığıyla gelirse onlara cumhurbaşkanı olacağımı söylerim. 94'den bu yana AK Parti'nin elinde olan İstanbul'u alan belediye başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır. İstanbul'u alan cumhurbaşkanı olur. İstanbul'u alan bir belediye başkanı ne Genel Başkan ne de Muharrem İnce bırakır." vurgusunu yaptı.
"Doların ve euronun yükseldiğini görünce keşke kazansaydım dedim"
Doların ve euronun yükseldiğini görünce keşke kazansaydım dedim diyen İnce açıklamasının devamında şunları söyledi: Çünkü ben kazansaydım bunlar olmayacaktı. Şeffaflıktan vazgeçildi, tarım çökertildi. Üretim ekonomisine geçilmemiş. Alınan dış borç betona bağlanmış. Ve bu durum bir papaza bağlamışsınız. Tütün bitmiş, köylü gitmiş. Size güven duymuyor insanlar. Yatırımcı parasını güvenli limana yatırır. Ben seçilmiş olsaydım hukuk devleti diyecektim. Dünya Trump'tan ibaret değil. Şu an günü kurtarma derdinler. Umut var, çok kolay ülke kurtarılabilir. Hukuk devleti, ülke tek adamın emrinde olduğu sürece ekonomi düzelmez.
"Eğitimde 16 yılda daha da geriye gittiler"
AK Parti'nin eğitim politikasını eleştiren Muharrem İnce açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 16 yılda eğitimde bir arpa yol gitmediler. Aksine 16 yıldan daha da geriye gitti. TEOG'un kalktığını eski Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz televizyondan öğrendi. Yeni Bakan Ziya Selçuk da isteği gibi yönetemeyecek.
"Türkiye, Suriye politikasını yanlış kurdu"
Muharrem İnce, "Dış politikayı dışişleri bakanından aldılar AK Parti Genel Merkezine getirdiler. Filistin'de kim iktidar olursa olsun devleti esas alınırdı. Şimdi orada bulunan örgütler esas alınıyor. Mısır'da da aynısı oldu. Türkiye, Suriye politikası yanlış kurdu. Memleketi bu hale getirenlerden memleketi düzlüğe çıkarmasını beklemek saflık olur. O yüzden de yoğurdu üfleyerek yiyoruz." dedi.
Yorumlar