"ÇOCUĞUN TÜM VÜCUDU ÇUVALA SIĞMIŞTI"
Burada muhtarın üzerinde olan elbiseleri de anlatıyor neler olduğunu. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra, çuvalın ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğuna ayak pastasının olduğu yere koydum. Göl diye tabir ettiğimiz fakat Eğritutmaz Deresi'ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti.
Ayrılırken Salim Gürhan'ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkine doğru gittim. Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeylerin de kurtulmamın gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabiliz yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım. Aracımı derenin kenarına durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı.
"TAŞIN BÜYÜKLÜĞÜ 15-20 KİLO CİVARINDAYDI"
Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. 8 Eylül tarihinde Narin Gürhan'ın bulunduğu yere inerek ip aradım.
İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi. Çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum.
Burada biraz su vardı. Boğazını çuvala bıraktım. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım.
Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim demiş."