AK Parti’nin İzmir adayı Nihat Zeybekci, Hürriyet yazarı Ayşe Arman’In sorularını yanıtladı. Arman, Zeybekci’nin CHP’de sevdiği ismi sordu.
Zeybekci’nin verdiği röportaj şöyle:
“Bunca zaman AKP’ye oy vermedi İzmirli, şimdi size niye versin?
İzmir son yıllarda çok ihmal edilmiş. Artık dünyada ülkeler yarışı yok, şehirler yarışı var. Bu yarışta, İzmir her anlamıyla geride kaldı. Maalesef hâlâ ilkel problemlerle uğraşıyor. Trafikte, ulaşımda, çevrede, kanalizasyonda, arıtmada, otoparkta, gençlerin spor alanlarında, yeşil alanlarda ne Türkiye ne de dünya standartlarına uygun bir şehir! Bunu da insanlar görüyor. Ben de bunları değiştireceğimi iddia ediyorum. Bunun örneklerini verdim de, yani yaparak geldim.
Binali Bey yüzde 36 aldı. Siz üzerine çıkarsanız kendinizi başarılı mı hissedeceksiniz?
Bir kere daha söyleyeyim, hedefimiz almak değil, İzmir’e kendimizi vermek, insanların gönlüne girmek! Oranı kaç olursa olsun. Ben her fırsatta diyorum ki “Oyunuzu bana vermeyin, AK Parti’ye vermeyin. CHP’ye, MHP’ye İYİ Parti’ye vermeyin, İzmir’e verin. Oyunuzu kendinize verin. Aklınıza verin!”
Siz Denizli’de sevilen, tutulan bir başkandınız. Sonra milletvekili oldunuz, sonra Ekonomi Bakanlığı yaptınız. Şimdi İzmir belediye başkan adayısınız. “Dava insanı” olmak böyle bir şey mi? Siz hangi görev olsa yapar mısınız?
Yok, yapmam. İnanmam lazım. “Ben ne işi olsa yaparım!” diyenlerden kesinlikle değilim. Ama İzmir hayallerimi süsleyen bir yer. Çünkü İzmir’de ne yaparsanız görülecek. Tarih yazma imkânı veriyor. İzmir beni heyecanlandırıyor.
Gönüller yapmaktan söz ediyorsunuz. Nasıl olacak? Kutuplaşma bu kadar arttıktan sonra gönüller nasıl birleşecek?
Muhteşem Yunus Emre der ki “Ben gelmedim kavga için/Benim işim sevgi için/Dostun evi gönüllerdedir/Ben gönüller yapmaya geldim”. Allah şahit, benim de bunun dışında hiçbir şey umurumda değil! Ardından da şöyle söylüyor Yunus: “Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil/72 millet dahi elin yüzün yumaz değil”. “Gönül yıktıysan boşuna namaz kılma!” diyor. Benim için de bu gönül meselesi o kadar önemli ki... İzmir’de bütün vatandaşlarımızın gönlüne girmek benim amacım. Siyasi görüşü, rengi ne olursa olsun, neyi severse sevsin... Hâşâ! Ben Allah mıyım insanları yargılayacağım...
İzmir için nasıl bir gelecek vaat ediyorsunuz?
Bakın, dünya çok hızlı değişiyor, alışkanlıklar da... İki sene önce Obama’nın bütün doğruları, şimdi Trump’ın yanlışları haline geldi. Biz ise hâlâ bu şehrin ilkel problemlerinden söz ediyoruz. İzmir’in en güzel yerleri nereler? Çeşme, Karaburun, Bornova, Seferihisar, Urla, Güzelbahçe... Allah aşkına, oralarda bile kanalizasyon problemi var, en büyük sorun foseptik. Gelin Karabağlar’a ya da Ayakkabıcılar Sitesi’ne gidelim. Bu şehre büyük haksızlık yapılmış dersiniz. 21’inci yüzyılın İzmir’ini inşa etmek zorundayız, yoksa kaybediyoruz İzmir’i. Sahili ve kenarları güzel ama arka taraflar felaket durumda ve kimsenin umurunda değil!
İzmir’i Singapur’a benzetmek istiyormuşsunuz, o nasıl olacak?
Ben sadece Singapur’daki limanın kapasitesinden söz ettim. Dünyanın en büyük limanı ama toprak üzerine doldurulmuş bir alan üzerine yapılmış. Singapur’da petrokimya adası var, çevrecilikte, temizlik ve yazılım anlamında da bir numara. Bu açılarından benzetme yaptım. Yoksa yapılaşması farklı.
İnsanın soyadı Zeybekci olursa, iyi zeybek oynamama gibi bir şansı var mı?
Ne yazık ki olmuyor! Üzerine böyle bir şey yüklenmiş oluyor. Ayıptır söylemesi, bayağı iyi zeybek oynarım!
En sevdiğiniz CHP’li?
Akif Hamzaçebi. Çünkü hiçbir zaman doğruluktan şaşmaz. Siyaset uğruna doğruları feda etmez.”
Yorumlar