CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Gezi Parkı davası
"Bugün önemli bir dava görüşülüyor. 16'ncı duruşma yapılıyor. Gezi olayları bir ülkenin genç, yetenekli, okumuş gençlerinin bir baskı rejimine karşı tepkileridir. Bu gençlerimiz ülkelerini seviyorlar. Biz düne kadar gençler bu ülkenin sorunları ile ilgileniyor mu derken, gençlerin bizden daha iyi sorguladıklarını gördük. Gezi eylemlerini bir aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerekiyor.
Bir dönemin savcılarının hazırladığı iddianamelerle bizim gençlerimiz, akademisyenlerimiz, sanatçılarımız yargılanıyor. Bunlar doğru değildir. Adalet denilen kavramın içini boşaltmamak gerek. Gezi olaylarından çok zaman geçti.
Çok sayıda gencimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin tamamı iktidarın baskısıyla hayatını kaybetti. Hiçbiri eline silah almadı. Ramazan Bayramı'nda hep beraber namazlarını kıldılar, yeryüzü bizim ibadet alanımızdır dediler.
AİHM'in Osman Kavala kararı
Osman Kavala 840 gündür tutuklu. AİHM kararı çıktı, serbest bırakılmalı dedi. Bir üst mahkemenin verdiği kararı alt mahkeme uygulamıyorsa, 'Bu ülkede adalet var mı' diye sorabilir miyiz? AİHM kararlarının uygulanmasını öngören bizim Anayasamız. Bunlar yanlış. Bunlardan zarar gören Türkiye ve Türkiye'nin itibarı. Türkiye'nin imajını zedeliyorsunuz. Hepimiz davanın adalet içinde sonuçlanmasını bekliyoruz.
Her şeye rağmen birlikte yaşamalıyız. Biz demokrasiyi savunacağız. Her inanca, her kimliğe, her yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Siyasetteki kini, öfkeyi bir tarafa bırakmalıyız. Yargıyı kullanarak gençlerden intikam alınmaz. Onlar bizim evlatlarımız. Aklımızı kullandığımızda tüm sorunları aşabiliriz. Aklı kullanmak kadar güzel bir şey yoktur. En değerli hazinemiz akıldır. 21. yüzyılda ben her şeyi bilirim demek dünyanın en büyük yalanıdır.
Kılıçdaroğlu'ndan sorular
Vatandaş niye perişan? Emekli neden geçinemiyor? Neden işsizlik var? Neden hapishaneler tıka basa dolu? Neden Ortadoğu bataklığından şehitlerimiz geliyor? Neden görüşünü açıkladı diye üniversiteden yüzlerce akademisyen atılır? 83 milyon vatandaş vergi verirken, devleti yönetenler kendi yönettikleri devlete vergi vermemek için neden yasayı dolanıyor? Milyonlarca insan işsizken, asgari ücretle geçinirken neden saraya yakın bazıları ikişer üçer maaşlar alıyor? Neden hiçbir anne, eğitimden memnun değil? Neden onbinlerce aile çöp konteynırlarından besleniyor? Neden onbinlerce aile pazar atıklarından besleniyor? Neden onbinlerce ailenin elektriği, doğalgazı kesilir? Yurtdışından neden saman ithal edilir? Bunları soruyorum, aklımızı kullanacağız. Hayatı sorgulayacağız, eğriyi doğruyu bileceğiz.
Bu benzeri soruları soran milyonlar var, bir de bu sorulardan habersizler var.
Onların gündeminde işsizlik diye bir şey yok. Paket açıkladıkça, işsizlik artıyor. Halkın gündeminde ise işsizlik var. Tam bir facia. Sarayın gündeminde yoksulluk yok. Yoksulluğun ne olduğunu da bilmiyorlar. Akşam pazar atıklarından beslenen yüzbinler var. Halkın Türkiyesi ile sarayın Türkiyesi siyahla beyaz gibi. Kamunun kaynaklarını aktararak kendilerine gökdelen dikiyorlar. Halkın yaşadığı Türkiye'de herkesin gelecek endişesi var.
Gençlerimiz umudunu kesti, geleceklerini gelişmiş ülkelerde arıyorlar. 'Hepimiz soruyor, Türkiye ne zaman huzura kavuşacak' diye. Hiç merak etmeyin. Saray, TBMM'yi kendi çıkarlarına hizmet eden kurum olarak görür. Vatandaşın beklediği, TBMM'de kendi sorunlarının çözülmesini ister. Vatandaş sandığa gider, oy kullanır, milletvekillerini seçtiğini sanır. Milletvekillerin seçmez, adayların seçtiği adayları oylar. Sarayın gözünde devlet soyulacak bir organ olarak görülür.
Halkın yaşadığı Türkiye'de 'vergiler nereye gitti' demek bile tehlikedir. Sarayda vergi vermek enayiliktir. Vergi vermemek için Man Adası üzerinden vergi kaçırırlar. Kızılay'ı hepimiz biliyoruz. Vatandaş bütün vergilerini öder. Sarayda icra diye bir kavram yoktur ama Türkiye'de 20 milyon icra dosyası vardır.”
Yorumlar