Yazar Rahmi Turan gazeteci Rahmi Turan'ın, CHP'li bir ismin 9 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la 'CHP kurultayı' ile ilgili görüştüğünü iddia eden yazısı siyaset kulislerinde bomba etkisi yaratmıştı.
Kılıçdaroğlu bu konu hakkında, “Doğrudur, ismini açıklamak istemiyorum” derken Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, “Güya ben Külliye'de bir CHP'li ile görüşmüşüm. arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler. Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Bay Kemal senin hayatın yalan. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat edemiyorsan çek git. Bu kadar iddialı söylüyorum. Bizim hayatımıza yalan girmedi ama bunların hayatı yalan.” açıklamasını yaptı.
Turan o ismi açıkladı
İddiayı ortaya atan yazar Rahmi Turan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden ismin CHP’li Muharrem İnce olduğunu söyledi. Canlı yayına bağlanan Turan, haber kaynağının sorulması üzerine "Gazeteci kaynağını açıklar mı? Bana o ismin Muharrem İnce olduğu söylendi, ben de gazetemde bu iddiayı yazdım. Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben bu olayda taraf değilim, yanlış yaptıysam özür dilerim. Aynı bilgiler Uğur Düdar'a da gitmiş, o yazmamış. Ben kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım ama hata yaptmışım, pişman oldum. Burda yanlış olan bir şey var. Muharrem İnce ve Cumhurbaşkanı haklıdır. Ben de bunu düzeltmek için gerekeni yapacağım, gazetemde yazacağım. Her insan hata yapar, ben de hata yaptım ve gerekeni yapacağım." dedi.
İnce’den yanıt
CHP’li Muharrem İnce ise iddialar karşısında şu açıklamaları yaptı:
Daha ilk günden Rahmi Turan’ın dile getirdiği iddiaların merkezine benim adımın oturtulacağını bana gelen bilgiler doğrultusunda tahmin etmiştim. Bunun benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik bir operasyon olduğunu ve bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum. Tahminlerimde yanılmadım. İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız.
Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir. Şundan herkes emin olsun ki kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir."
Yorumlar