Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, kaybolduktan 18 gün sonra Mollakasım Köyü plajında ölü bulunmuştu. Adli Tıp raporu, ölüm nedeninin “suda boğulma” olduğunu ortaya koydu. Ancak darp, cebir, cinsel saldırı veya zehirlenme gibi bulgular tespit edilmedi. Raporda, olayın intihar mı, kaza mı yoksa başka bir müdahale sonucu mu gerçekleştiğine dair tıbbi bir yorum yapılamadı.
2 erkeğe ait olan DNA'nın kime ait olduğu henüz tespit edilmedi
Sabah'ın haberine göre, Adli Tıp incelemesinde, Rojin’in göğüs ve karın bölgesinde ikisi farklı erkeğe ait olmak üzere üç DNA profili tespit edildi. Bu DNA örneklerinin cinsel saldırıyla ilişkili olmadığı, bulaş yoluyla geçmiş olabileceği değerlendirildi. Ancak kimliklerin belirlenmesi için başlatılan araştırmalar sonuçsuz kaldı.
DNA örnekleri, otopsi ekibinde görevli doktorlardan alınan örneklerle karşılaştırıldı ancak uyumluluk bulunamadı. Bu kez olay yerinde bulunan 40 kişinin DNA’sı incelendi. Buna rağmen DNA örneklerinin kime ait olduğu henüz netleşmedi. Savcılık, bu bulguların kaynağını belirlemek için soruşturmayı sürdürüyor.
Telefonundaki arama geçmişi ortaya çıktı
Rojin Kabaiş’in cep telefonunda yapılan incelemelerde, kaybolduğu gün “otopsi nedir”, “cennet nasıl bir yerdir” ve “stresle nasıl başa çıkılır” gibi arama geçmişlerine rastlandı. Ayrıca, “ölen birinin bankadaki parası nasıl çekilir” gibi sorgular da dikkat çekti.
Rojin’in kullandığı tüm telefon hatlarının 10 yıllık geriye dönük HTS kayıtları incelendi. Bu araştırma, olası şüphelilerin tespiti için genişletilerek soruşturma dosyasına dahil edildi.
Savcılık, DNA örneklerinin kaynağı ve olayın nasıl gerçekleştiği konularında araştırmalarını sürdürüyor. Rojin Kabaiş’in ölümü, toplumda geniş yankı uyandırırken, yetkililerin olayın perde arkasını aydınlatmak için kapsamlı bir çaba sarf ediyor.
Yorumlar