Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde yapılan Bilim Kurulu toplantısının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulunacak. Toplantıda Bilim Kurulu, koronavirüsün Avrupa'da değişime uğramasıyla ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Virüsün Türkiye'de yayılımını önlemek için atılacak adımlar ele alındı.
Ayrıca son tedbirlerin vaka sayılarına etkisi de ayrıntılarıyla ele alındı. Bir kez daha aşılama takvimi gözden geçirildi ve detayların Sağlık Bakanı Koca'nın açıklaması bekleniyor.
Sağlık Bakanı Koca'nın açıklaması şu şekilde;
Salgın boyunca üzerimde çok ağır bir sorumluluk olsa da her durumda karşınıza çıkıp gelişmeleri sizlere zamanında ve açık bir şekilde iletmeye çalıştım. Karşınıza her çıktığımda umutla dinlediniz, destek oldunuz. Beni ailenizin ferdi olarak kabul ettiniz Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Salgın hastalık ortaya çıkınca ülkemizde kendisini tüm dünya devletleri gibi karanlık bir tünelin içinde buldu. İlk günden beri bilimin ışığıyla o tüneli aydınlatmaya ve önümüzü görmeye çalıştık. Huzurlarınızda bir kez daha Bilim Kurulumuza bu konuda teşekkür etmek isterim.
Salgın hastalık ortaya çıkınca ülkemizde kendisini tüm dünya devletleri gibi karanlık bir tünelin içinde buldu. İlk günden beri bilimin ışığıyla o tüneli aydınlatmaya ve önümüzü görmeye çalıştık. Huzurlarınızda bir kez daha Bilim Kurulumuza bu konuda teşekkür etmek isterim.
Tünelin ucunda bir ışık belirince arkamızdakilerin öne doğru atıldığına, öne gidenlerin ezmeye çalışmasına da şahit olduk. Bu her ne kadar işimizi zorlaştırsa da bilimden vazgeçmeden yolumuza devam ettik. Bunun en büyük şahidi sizlersiniz. Salgın her alanda bizi etkiledi. Dünyanın ahlâkını yeniden tanzim etti. Ülkelerin birbirlerinin yardım malzemelerine el koyduklarına şahit olduk. Alışkanlıklarımız değişti, selamlaşma, alışveriş, toplantı düzenlemek, okul toplantılarına kadar yenilikler oldu. Bunları sancılı değişiklerdi, farkındayım.
Tarih bu yılları hastalığa adını veren 2019'dan başlayarak büyük salgın yılları olarak anacaktır. Almanya'da her bir milyon nüfus başına 325 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. İsveç'te 789, en çok vefat sayılarına ulaşan ABD'de 984, mutasyon görüldüğü iddiasıyla gündeme gelen İngiltere'de 984 kişi oldu. Türkiye'de ise 216'ya ulaştı.
Günlük vaka sayılarımız ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Son günlerde İngiltere gibi ülkeler kontrolsüz vaka artışlarını virüsün mutasyonuna bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır. Salgın gelişmiş olduğunu iddia eden, geri kalmış olduğunu sanılanı eşitledi. Ülkemizde de Ekim'in ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı baş gösterdi.
Hastanelerimiz yoğun bakımlarımız yükü kaldırmada zorlanmaya başladı. Birçok ilde 100'de 100'e varan artış oldu. Yaygın genel tedbirler hayata geçirildi. Salgının seyrine göre illerimizde tek tek değerlendirme yapılarak yerel imkanların seferber edildiği, filyasyon ekip sayılarının arttırılması yanında, yaygın temaslı takibin yapıldığı bir dönemi yaşadık.
Bakan Koca il il açıkladı
Valilerimiz, il sağlık yöneticileriyle yaptığımız görüşmeleri kamuoyuyla paylaşmaya takip ettik. Günlük vaka sayılarında Gaziantep yüzde 66, Tekirdağ, Bursa, İzmir yüzde 60, Trabzon, Adana yüzde 50, Kayseri Kocaeli yüzde 45, Antalya'da yüzde 30, Mersin'de yüzde 30'a varan düşüşler sağlandı. İstanbul'da vaka sayısında önemli düşüş kaydedilirken, bu poliklinik başvurusuna yüzde 50, yoğun bakımda yüzde 20 yansıdı.
"Mutasyon eylül ayında beri mevcut"
İller düzeyinde bütün kaynakların hayata geçirilmesinde destek ve katkılarına sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve valilerimize çok teşekkür ediyorum. Dünya virüsün mutasyonuyla ilgili tedbirlere yoğunlaşmış durumdadır. Biz de tedbirleri vakit geçirmeden uyguladık. Bilinmelidir ki bu mutasyon Eylül ayından beri mevcut. Koronavirüs damlacık enfeksiyonla bulaşan bir hastalık. Mutasyon çarpan etkisi yapabilir. Ancak mutasyon ve varyasyonlar düzenli olarak taranmaktadır. Anlaşılan o ki, İngiltere'deki kontrolsüz vaka artışı araştırılırken Eylül ayından beri var olan mutasyon ilgililerin dikkatini çekmiştir. Türkiye başından beri hastalığı önemseyerek tedbirleri en erken alan ülkelerin başında gelmektedir. Mutasyonlar konusunda incelemelerimiz devam etti.
Bugün en çok merak ettiğiniz konunun aşı olduğunu biliyorum. Huzurlarınızda bir kez daha neden inaktif aşı tercih ettiğimizi izah etmek istiyorum. Bilinen en kadim aşı yöntemi inaktif aşı yöntemidir. Virüs uygun ortamlarda çoğaltıldıktan sonra öldürülerek onun vücudu tanıması için enjekte edilmesi yöntemidir. Bu aşı türüyle ilk defa bağışıklama amaçlı aşılama yapılmıyor.
Daha önce tecrübe ettiğimiz faydasından emin olduğumuz yöntemdir. Ayrıca ülkemizde devam eden aşı çalışmalarından önde giden üç tanesi inaktif aşılardır. Bununla birlikte ülkemizde 2 aşı adayımız insan deneyleri safhasına ulaşmıştır. Benzer şekilde virüs benzeri parçacık temelli aşımız da insan deneyleri safhasındadır.
Çin aşısı için tarih belli oldu
Başından beri Türkiye'de klinik çalışması olan kendi insanımızda etkisi gösterilmiş bir aşıyı kullanmak istediğimiz aşıyı kullanmayı beyan ettik. Klinik çalışmaların somut neticelerini bekleyip, harekete geçmek için uğraş verdik. İnaktif aşımızın faz 3 çalışması başarıyla sürmektedir. Aşılanan gönüllülerin ister gerçek, ister plasebo aşıyla aşılansın hastalığa yakalanıp, yakalanmayacağı gözlemlemektedir.
Kurumumuzda çalışmanın ara sonuçlarını Bilim Kurulumuza sunmuştur. Bilim Kurulumuzun değerlendirmeleriyle aşımızın ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımıza gösterdiği etkiden emin olduk. Çalışmayı yürüten hocalarımız birazdan detayları paylaşacaktır. Çin makamları da Türkiye'ye gönderilecek olan aşı dozları için onay işlemlerini tamamladılar. Aşılarımız bir aksilik olmazsa pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor.
(Çin'den gelecek aşı) Erken dönemde aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında, bu giderek daha artmış olacak.
(Kovid-19 aşı planlaması) Birinci aşamada 9 milyona yakın kişinin olduğunu söyleyebilirim. Günde ortalama 1,5 hatta 2 milyona kadar aşıyı yapma imkanımızın olduğunu söyleyebilirim. Sağlık çalışanlarından başlamak üzere, ocak-şubat-mart, en geç nisan olmak üzere, ilk 2 hatta 3. aşamadaki kişileri aşılamayı hedefliyoruz. İngiltere'dekine benzer bir mutasyona rastlamadık ama genom analizi yaparak bununla ilgili daha net bir şey söylemek mümkün. İngiltere, Danimarka ve Güney Afrika için bir kısıtlama söz konusu. Şu an yeni bir kısıtlamayı düşünmüyoruz.
Yorumlar