Başkalarının ağzına bakmıyoruz, ağzımızdan ne çıkacağına baktırıyoruz. Uluslararası ilişkilerde ne kalıcı düşmanlıklar vardır, ne sürekli dostluklar vardır. Partimiz dış politika esasını bölgemizde ve dünyada barışı sürekli kılmak ve uluslararası işbirliğini genişletmek olarak amaçlamış, ancak bunun teslimiyetçilik olmayacağını önemle vurgulamıştır.
Cumhur İttifakı ve MHP bu varlığıyla Türkiye'nin misyonuna sahip çıkmanın temsilcisi olarak sivrilmiştir. Türkiye egemenlik haklarını 100 yıllık tarih birikimiyle oluşturmuş bir devlettir. Uluslararasında edineceğimiz mevki, sahip olduğumuz milli imkanları kullanabilme kabiliyetimizle sınırlıdır. Bu imkan ve yetenekleri fırsatlar içinde değerlendiremeyen ülkelerin sahip olduğu potansiyelleri yalnız başına anlam taşıyamayacaktır.
Tarih yanlış hevesler ve dürtülerle milli imkanlarını heba etmiş ülkelerin nafile hamleleriyle doludur. Bu durum, ortam, imkan, fırsat ve risk arasındaki dengeler gözetilerek yapılacak akıllı hamlelerin önünde engel olarak çıkmamalıdır.
Türkiye'nin başkalarının yazdığı senaryolarda figüran olmayacak güçlü bir ülke, diplomasi geleceği köklü ve derindir. Türkiye'yi küresel projelerin, bölgesel taşeronluğunu yapacak kadar aciz görenler zillete düşmüş bir avuç kimliksizdir. Milli beka ve milli itibar basit meşruiyet arayışlarının üstündedir.